Bozcaada İmar Planı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bozcaada İmar Planı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Temmuz 2012 Pazar

Bozcaada'nın Kokusu ve Menemen Yapımı

Bozcaada'ya ilk defa gelenlerin çoğunun fark ettiği ve vurulduğu özelliklerinden birisi kokusudur.
Serin rüzgarla birlikte yüzünüze vuran kekik kokusu ciğerlerinizin taaa en ücra köşelerine kadar girer ve orada yıl boyu kalır.

Burnunuz hassas ise adanın farklı bölgelerindeki kekik kokularının da farklı olduğunu fark edersiniz.
Göztepe ve Kale'nin kekikleri çıbrika kokusuna daha yakın, Tuzburnu ve Ayana tepelerinin kekikleri limon kekiğine benzer, Polente kekiğinin ise eşsiz kendine özgü kokusu vardır.

Bağbozumundan önce  adanın içi de dışı da bir kokardı...
Bağbuzumu ile birlikte adanın içi kekik kokusuna karışan şıra kokusu ile başınızı döndürürdü...

Adada şimdi de kekik var.
Ancak kekik kokusunu alamıyorsunuz.
Bir başka kesif koku kekik kokusunu da şıra kokusunu da bastırmakta.
Kokuları bir an tekrar dönmek üzere bir kenara bırakalım.

Siz menemeni nasıl yaparsınız?
Önce tavada yağı kızdırıp yumurtaları mı kırarsınız?

Tabi ki öyle yapmazsınız.
Kullanacağınız malzemelerin özelliklerine ve iş sırasına göre davranırsınız.
Önce buzdolabınızı kontrol eder, eksik malzemeleri tespit eder ve gidip alışveriş yaparak hepsini tamamlarsınız. Soğanı kavururken manavdan domates almaya gitmezsiniz mesela.

Önce kullanacağınız sebzeleri yıkar ve doğrar hazırlarsınız, sonra biberin geç (soğanlı yaparsanız soğanın daha da geç) kavruluyor olması nedeniyle önce tavaya koyduğunuz ve ocağın altını yakarak kızdırdığınız yağda kavurursunuz. Sonra domatesleri ekler, onlar pişince de yumurtaları kırarsınız. En son tuzunu, zevkinize göre de pul ve karabiberi koyar servis yaparsınız.

Yazın bu sevilen ve en basit yemeğinin yapımında bile yaptığınız her işlemi mantıksal bir sıralamaya göre yaparsınız. Yönetim diliyle menemen pişirme sürecini doğru yönetirsiniz ki ev ahalisi ağızlarına layık bir menemen yesinler.

Basit bir menemen yapımında bile süreç yönetimi şart.

Ama "kocaman" Bozcaada yönetiminde süreç yönetimi hak getire.
Bir kanalizasyon yapım sürecinin yumurtaların kırılması, pardon, foseptiklerin kırılması ile başlaması basit bir ev yemeğinin tabi olduğu mantığa dahi aykırı.

Size bir yazıdan söz edeceğim.
Yıl 2007, 14 Şubat tarihli bir yazı.
İller bankası Genel Müdürlüğü'nün Bozcaada Belediye Başkanlığına yazdığı bir yazı.
Şöyle diyor:

Belediyenizin Atıksu Arıtma Tesisi ihtiyacı Bankamızca hazırlattırılarak onaylanmış olan 1000 m3/gün kapasiteli tip projenin yöredeki arazi ve zemin şartlarına göre uyarlanması ile karşılanacaktır.


Ancak Belediyenizin Atıksu Arıtma Tesisi için kamulaştırılması yapılmış olan arazinin kıyı kenar çizgisi içinde kalmakta olduğu bilinmektedir. Bu durum Bankamız mevcut uygulamalarında evvelce karşılaşılmış ve önemli sorunlar yaşanmıştır. Ayrıca arazinin denize çok yakın olması nedeniyle dalga tesirinden tesisi korumak için ilave imalatlar yapılması (Dalgakıran ve/veya zemini yükseltmek gibi) gerekeceğinden bu durum yapım maliyetini arttıracaktır.


Bu görüşlerimiz Belediyenize iletilmiş olup mahalline gelinerek yetkili elemanınızın da katılımı ile yeni bir yer arama çalışması yapılmış ve hazineye ait olduğu ifade edilen iki farklı arazi incelenmiştir. Bu yerler ile ilgili olarak tarafımıza bilgi verilmesi ve kamulaştırma işleminin tamamlanmasını takiben proje ihale çalışmalarına başlanabilecektir.   


Bitmeyen kanalizasyon senfonisinden sadece bir enstantene bu.

Tabi ki şunu hemen eklemekte fayda var:
Bu tarihe kadar ada içerisinde sokaklar kazılmış, mevcut işleyen foseptik kuyuları patlatılmış,  yerlerine kazara ailece ishal olmuş bir ailenin bir günde doldurabileceği bidonlar foseptik yerine yerleştirilmiş ve borular döşenmiştir.

Bu işler bittikten sonra aaaaa...
Bu kanalizasyona bir de arıtma lazımdı...
Koş al gel...

Ne lazım?
Domates. Pardon. Arıtma Tesisi yeri.
Hemen kamulaştır. Al sana yer.
Olmadı. (Şu iller bankası da ne işgüzar!)
Domates çürük çıktı.
Sağlam yerlerini ayıklasan bir kasa çürük domatesten bir tava omlet ya çıkar ya çıkmaz.
Bu hikaye böyle devam ededursun (ediyor zaten).

Biz gelelim bu hikayenin yol açtıklarına...
Foseptik çukurlarının kırılması sonucu onlarda toplanması gereken ve asrın icadı bidonlardan taşan ...klar soluğunu evlerin bodrumlarında ve sokak yüzeylerinde alıyor.

Bodrumu, temeli ..k sızmayan ev yok.
..k'lar bodrum ve temellerde kalsalar iyi.
Sokak yüzeylerine kesif bir koku salarak ortalarda dolaşmaktalar.
Kekik kokulu ada oldu sana ..k kokulu ada.

Tamamı mı?
Evet tamamı.
..k basan ev ve işletmelerden çekilen "gübreleri" vidanjörler yerleşim yeri dışındaki teferiç'e boşaltmakta.
..k basan ada dışındaki işletmeler, adanın yiyecek içecek sektörünün dönüşmüş ürünlerini pompalarla açığa, bağlara pompalamakta.

Kekik kokusu mu?
O eski güzel kokuları rüzgarlar, menemeni de şeytan aldı götürdü...






15 Aralık 2011 Perşembe

Yargıtaydan Önemli Karar

Açılan bir dava ile ilgili olarak Yargıtay uygulamada emsal teşkil edecek bir prensip kararı verdi: 


YARGITAY 12’nci Hukuk Dairesi, Türkiye genelinde kamu kurum ve kuruluşları ve yerel yönetimlerin, kamulaştırmasız el atma uygulamalarını etkileyecek bir karar verdi. İzmir’de Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine açılan bir kamulaştırmasız el atma davası sonucuna göre, kamu tarafından vatandaşa yapılan ödemede, bugüne kadar uygulanan yüzde 9 faiz yerine, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz olan yüzde 25 ödeme yapılması kararlaştırıldı. (Vatan-15 Aralık 2011)


Bu karar özellikle imar planı uygulamalarında, yol, yeşil alan ya da diğer kamu ihtiyaçları nedeniyle idarenin sıkça başvurduğu yollardan biri olan "kamulaştırmasız el koyma"larında vatandaşlar aleyhinde bulunan faiz oranı uygulamasındaki haksızlığı giderecek niteliktedir. 


Mevcut uygulamada ödemelerin gecikmesinde kamulaştırmasız el atılan yerleri ile ilgili vatandaşlara yapılan ödemelerde  uygulanan faiz oranı yüzde dokuzdur. Halbuki vatandaşın borçlu olması ve borcunu ödemesinde gecikmesi durumunda uygulanan faiz oranı yüzde 25 olarak uygulanmaktadır.


Yargıtayın bu kararından sonra kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler çok daha özenli bir planlama ve uygulama  yapmak durumunda kalacaklardır. 


   

14 Aralık 2011 Çarşamba

Bozcaada'nın 2012 Yılı Astrolojik Falı

Geçen yıl başvurduğumuz astroloğun Bozcaada'nın 2011 yıllına ilişkin falı aynen gerçekleştiğinden eşiğinde bulunduğumuz 2012 yılı için gökyüzündeki yıldızların neler söylediğini sorduk.

Söylediği şeyler bazılarını sevindirecek, bazılarını da üzecek nitelikteydi.

Yıldızlara göre, Bozcaada'da bu yıl da çok büyük değişiklikler vuku bulmayacak ancak Bozcaada AB çapında ün ve etki sahibi olacak.

Yaz ayları turist sayısı açısından bereketli geçecek. Gemi sayısı üçe çıkacak ve bunlar  24 saat sefer yapacaklar. Bu nedenle geride bıraktığımız yaz park yeri bulamadıkları için kumsallara park eden cip sahipleri buralarda da yer bulamayacakları için ciplerini denizin içine park edip doğrudan araçlarından denize girme ve araçlarının üstünde güneşlenme gibi oldukça yaratıcı yollar deneyecekler. Dubaili yöneticiler bu özgün çözümü incelemek için adaya akın edecekler ve yapay adalar inşa etmek üzere yatırdıkları paralar için basının önünde hayıflanacaklar.

Ziyaretçiler sadece turistlerden ve Dubaili iş bilmez yatırımcılardan oluşmayacak. Ekonomik kriz yaşayan AB ülkelerinden heyetler adayı ziyaret ederek adadaki ekonomik faaliyetleri, özellikle de fiyat politikaları ile ilgili olarak işletme sahipleri, esnaf ve sanatkarlar ile bazı meslek mensupları ve derneklerinden görüş ve öneriler talep edeceklerdir. Dört ay çalışıp tüm yıl geçinebilmeyi içeren Bozcaada Mucizesinin sırlarını öğrenip bunu tam yıl çalışarak elde edecekleri muazzam gelirle ülke ekonomilerini kurtarmada başarılı olacaklardır. Sarkozy ve Merkel'e de Bozcaada'da üç aylık staj görme önerilerini ekonomik zirvelerde dile getireceklerdir.

Kanalizasyon ile ilgili sorunlar bitmeyecek, aksine artacaktır. Şimdiye kadar yer altında süzülüp yüzeye berrak su olarak sokaklardan, ev bodrumlarından çıkan foseptik atıkları, toprağın doygunluğa ulaşmış olması nedeniyle artık süzülememiş halleriyle her yerden fışkıracaklar.

İmar planının çıkmasını ümit edenler Mars ve Venüsün Jupiteri kafakol almaları nedeniyle hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Daha doğrusu Bozcaada'nın bir imar planı hiç olmayacaktır.  İmar planının 1/1000 lik kısmı ancak eylül ayının ortalarında görüşülmek üzere meclise gelecek ve o dönemde Satürnün yaratacağı sert açı ve etkiler nedeniyle karar ancak aralık ayının başlarında çıkacaktır.

Ancak bu haliyle işe yaramayacağından, daha doğrusu uygulama programının da hazırlanması gerekeceğinden  ve bunun için de yasal sürenin altı ay olduğundan dolayı planın uygulanmaya geçilmesi için 2013 yılını beklemek gerekecek. Olan da zaten bu aşamada olacak çünkü 12.12.2012 de dünya son bulacak. Anlayacağınız Bozcaada bir imar planına sahip olamadan batacak.

 Kalan az zamanın keyfini yaşayacağınız bir yıl dileğiyle...

3 Kasım 2011 Perşembe

Çayır'da Çatlak

Belediye Meclisinin 1:25 binlik imar planı görüşmeleri ve kararında Çayır mevkiinin bir bölümünün imara açılması mecliste ve siyasi parti gruplarında çatlak yarattı.

Kaymakamlığın Çayır'da sörf okulu açma talebi nedeniyle bir bölümü imara açılan Çayır'da bir meclis üyesinin arazilerinin bulunması tartışma yarattı. Arazi sahibi meclis üyesi oylamaya katıldı ancak tartışmalar bitmedi.

Geçmiş dönemlerde de bazı meclis üyelerinin arazilerinin imara açılması örneklerinin bulunması ve tarımsal nitelikteki yerlerin "konut alanı" olarak açılması ancak uygulamada "hoteller bölgesi"ne dönüşmesi konunun hassasiyetini arttırıyor. "Adada ev sıkıntısı var, insanlar oturacak ev bulamıyor" bahanesiyle, onlarca "ev görünümlü" otel ya da "otel görünümlü" ev inşaa edilmekte ama "oturacak ev" bulma sıkıntısı devam etmektedir.  Hiç bir şekilde güneş görmeyen ve ısıtılamayan 40 m2  "deliklerin" ev olarak bin lira gibi, bu ülkenin asgari ücretinin çok üstünde paralarla kiraya verilebilmesi ayıp ve insafsızlığın ötesinde ciddi ama üstü örtülerek konuşulmayan sorunlara işaret etmektedir.

Dikkat çeken bir diğer husus siyasi partilerin içerisinde görüş ayrılıklarının su yüzüne çıkmasıdır. Daha önceki yazılarda da konu edildiği gibi, adada faaliyet gösteren siyasi parti örgütlerinin Bozcaadaya ilişkin politikalarının olmaması bu oylamada da su yüzüne çıktı.

Fiili durum şu: Hangi partiden olursanız olun, yerel seçimlerde hangi partiye oy vermiş olursanız olun, seçtiğiniz temsilcileriniz alınan kararlarda sizleri değil, sadece kişisel görüşlerini ve çıkarlarını temsil etmektedirler. Çünkü  Bozcaadanın imar düzenlemesiyle ilgili parti ilçe örgütlerinin üyeleriyle ve seçmenleriyle belirlediği ortak bir görüşü bulunmamaktadır. Kooperatif, dernek gibi sivil toplum kuruluşlarının da öyle. Dolayısıyla seçilen meclis üyelerinin oylamadaki kararlarını bağlayan ortak bir parti görüşü bulunmamaktadır.

Bu çıplak ve acı gerçek, meclis üyelerini suçlamak için kaldırdığımız parmaklarımızın aslında onları değil biz seçmen ve adalıları işaret ettiğini bir kez daha göstermektedir. Seçim süreciyle sınırlı kavgalar ve iddialar sorunları çözmüyor. Sorunlarla ilgilenmek, takip etmek, sürekli tartışmak ve çözüm üretmek gerekiyor. Çünkü çözülme biçimleri doğrudan adadaki günlük hayatımızla ilgili.

Önemli ve hayati bir davanız olduğunu düşünün. Sizi temsil etmek üzere bir temsilci - avukat ya da dava vekili tayin ediyorsunuz. Bundan sonra da o davayla hiç ilgilemiyorsunuz, inisiyatifi tamamen ona bırakıyorsunuz. Alacağınız sonuç tamamıyla o kişinin becerisi ve iyiniyetine ya da beceriksizliği ve kötü niyetine bağlı olacaktır. Ve o zaman her ne kadar feryat figan etseniz de, şikayet etme hakkınız kalmıyor.

Beğenmeyenler olabilir. İçeriği tartışılabilir de. Ama mevcut sistemimiz demokrasidir ve demokrasi vatandaşların ortak sorunlarının çözümünde aktif katılımını öngörmektedir.  Seçimden seçime temsilci seçmekle yetindiğinizde ne sistemi ne de kişileri suçlayarak sorumluluktan kurtulamadığınız gibi sorunlar da çözülmüş olmuyor. "Ne kaa ekmek o kaa kofte".

Durum bu.

2 Kasım 2011 Çarşamba

Son Dakika -Bozcaada İmar Planı Meclisten Geçti

Bugün Bozcaada Belediye Meclisinde görüşülmeye başlanan Bozcaada İmar Planının 1:25 000 lik bölümü meclis tarafından onaylandı.

Milliyetçi Hareket Parti temsilcisinin katılmadığı meclis toplantısındaki oylama sonucu, 4 karşı 5 kabul oyu ile Bozcaadanın "makro" planı onaylanmış oldu.

Şimdi sırada küçük ölçekli panlar var.

Bozcaada İmar Planı Nihayet Mecliste

Bozcaada Belediye Başkanlığının beş yıl önce hazırlamış olması gereken Koruma Amaçlı İmar Planı nihayet Bozcaada Belediye Meclisi gündemine getirilerek bugün görüşülmeye başlandı.   

Plan ile ilgili sürecin bu güne kadar olan aşamalarına önceki yazılarda değinildiği için bunlara tekrar değinmeyeceğiz.(bknz sayfanın altında etiketler - bozcaada imar planı) Ancak planın en önemli hazırlık aşamalarından biri olan, en az iki halk toplantısında görüşülmesi ve tartışılması prosedüründe ciddi aksaklıkların bulunduğunu belirtmekte yarar bulunmaktadır. Bu aksaklıklardan ilki, duyurulma ve zamanlama ile ilgilidir.

İkincisi ve daha önemlisi ise, yasal düzenlemelerde, toplantıların halkın tüm kesimleri ile yapılması öngörülürken, toplantılardan birinin sadece adada faaliyet gösteren mimarların katılımı ile sınırlı olarak düzenlenmiş olmasıdır.

Adada faaliyet gösteren mimarlardan teknik destek alınmak istenmesi amacıyla toplantının bu şekilde gerçekleştirildiğini varsaysak dahi, yasal düzenlemeler bu toplantıların "bazı meslek mensupları ya da grupları" ile sınırlı gerçekleştirilmesini öngörmemektedir. Aksine, mümkün olduğunca fazla, farklı meslek ve grupların, yani "halkın" katılımını öngörmektedir.

Adada faaliyet gösteren mimarların büyük çoğunluğunun mimarlık dışında müteahitlik, emlakçılık, işletmecilik gibi farklı faaliyerler de göstermesi imar planı için görüş oluşturulmasında bu kesimlerin görüşlerinin temsili bakımından bunları avantajlı kılmıştır. Kısacası, planın görüş oluşturulması safhasında bir "ortak görüş oluşturma" konusunda sıkıntılar bulunmaktadır.

Bundan sonra ne olacak?

Bozcaada Belediye Meclisi planı görüşecek. İtiraz ve düzeltme talepleri olabilecek.
Meclis planı onayladıktan sonra, plan bir ay süreyle "askıda kalacak". Yani halka duyurulacak. Bu aşamada herkes, planın kendisi ile ilgili bölümlerine bireysel ya da kurumsal olarak itiraz edebilecek, görüş bildirebilecek.

Akabinde, planın onay süreci başlayacak. Yeni düzenlemeye göre planı Çevre ve Şehircilik bakanlığının ilgili birimleri inceleyip onayladıktan sonra, Bozcaada nihayet yürürlükte olan bir imar planına sahip olacak.

Bu blogu Bozcaada dışından izleyen ada sevdalıları:

Lütfen telefonla, faxla, e-mail ile plan taslağının Belediye Meclisinin onayından sonra Bozcaada Belediyesinin web sitesinde yayılanmasını talep edin. Okuyun.

"Askıda kalma" süresinde mutlaka planı inceleyin ve gerekirse itirazınızı yapın.

27 Ekim 2011 Perşembe

Koruma Amaçlı İmar Plânı Nedir?

"Koruma amaçlı imar plânı"; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca:

belirlenen sit alanlarında, alanın etkileşim-geçiş sahasını da göz önünde bulundurarak, 
kültür ve tabiat varlıklarının sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda korunması amacıyla,
arkeolojik, tarihi, doğal, mimarî, demografik, kültürel, sosyo-ekonomik, mülkiyet ve yapılaşma verilerini içeren alan araştırmasına dayalı olarak; hali hazır haritalar üzerine, 
  • koruma alanı içinde yaşayan hane halkları ve faaliyet gösteren iş yerlerinin sosyal ve ekonomik yapılarını iyileştiren, 
  • istihdam ve katma değer yaratan stratejileri, 
  • koruma esasları ve kullanma şartları ile yapılaşma sınırlamalarını, 
  • sağlıklaştırma, yenileme alan ve projelerini, 
  • uygulama etap ve programlarını, 
  • açık alan sistemini, 
  • yaya dolaşımı ve taşıt ulaşımını, 
  • alt yapı tesislerinin tasarım esasları, 
  • yoğunluklar ve parsel tasarımlarını, 
  • yerel sahiplilik, 
  • uygulamanın finansmanı ilkeleri uyarınca
katılımcı alan yönetimi modellerini de içerecek şekilde hazırlanan, 

hedefler, araçlar, stratejiler ile plânlama kararları, tutumları, plân notları ve açıklama raporu ile bir bütün olan nazım ve uygulama imar plânlarının gerektirdiği ölçekteki plânlardır.

11 Mayıs 2011 Çarşamba

Plan mı Pilav mı?

Hatırlarsınız bu soru, ülkemizde planlı kalkınmaya geçildiği 1960 lı yıllarda planlamaya (yani ülke kaynaklarının toplumun öncelikli sorunlarına göre ayrılmasını öngören ve beş yıllık dönemlerde hükümetleri de bu önceliklere göre harcama yapmaya zorlayan döneme) geçildiğinde bu uygulamaya çok karşı olan siyasiler tarafından ortaya atılmıştı, doğal olarak.

Onlar, önceliklerin uzmanlarca değil (DPT) kendileri tarafından belirlenmesini ve diledikleri gibi bütçe öncelikleri belirleyip kaynakları bu önceliklere göre dağıtmak istiyorlardı. Ve bu populist soru-sloganı bulmuşlardı- plan mı pilav mı?

Teşpihte hata olmaz!

Bozcaada İmar Koruma Planı görüşme çalışmaları şu anda fiilen durmuş vaziyette.

Sebebi, Ankaradan jeolojik etüd plan onayının beklenmesi.

Ankaranın ise şu anda odaklandığı konu plan değil seçim.

Seçimden sonra plan onayı geldiğinde (hemen gelirse) bozcaadanın odaklandığı şey ise "sezon" olacak.

Sonra da belediye meclisinde  yarım kalan plan görüşmelerine yeniden başlanacak.

Anlayacağınız, bu pilav daha çok su kaldıracak.


   

16 Mart 2011 Çarşamba

Bozcaada İmar Planı - Halil Cibranın ne alakası var?

En acınacak kişi, düşlerini
altın ve gümüşe dönüştürmüş olandır.

Halil Cibran 


Halil Cibranın Bozcaadanın İmar Planı ile ne ilgisi var?



Yıllar önce "10 Yıl Sonra Nasıl Bir Bozcaada Hayal Ediyoruz" konulu bir çalıştay yapılmıştı.
Katılımcı profili Ada yaşayanlarını temsil edecek biçimde oluşturulmuştu.
Toplantı yapılalı on yıl olmasa da yakındır.
Bugünler için ortaya konulan uzlaşılmış fikirler hayata geçmedi.
Çözüm önerileri uygulanmadı.
O günlerde tespit edilen sorunlar devam etmekte.
Çözüm önerileri ise hala güncel.
Halbuki "seçenler" de vardı...
"Seçilenler" de vardı...
Uygulayacak olanlar da...

İzleyecek olanlar da...


O gün bu gündür...
"On yıl sonra nasıl bir Bozcaada istiyoruz" lafı dillerde pelesenk oldu...
Ama en çok edenler bunu söylerken aslında...
"Ben nasıl bir Bozcaada istiyorum"u anlatıyor.
Uzlaşma?


Nasıl bir uzlaşma çıkacağını İmar Koruma Planı ortaya çıkınca göreceğiz hep birlikte.
Yeni imar ve turizm alanları açılması kararlarının kimlerin hayallerindeki "on yıl sonra olmasını istedikleri Bozcaada"ya uygun olacağını göreceğiz. 
Dağları bağları tepeleri kıyıları parsel parsel edip "altın ve gümüşe dönüştürme" hayallerinin gerçekleştiğini göreceğiz. Bozcaadaya karşı işlenen "suçun" ortaklarını göreceğiz.


Bozcaadada 2008 yılında düzenlenen Bozcaada Değerleri Sempozyumunda sunulan bildirilerin derlendiği kitabın başında ilçenin ve ilin tüm yöneticileri ile girişimci-yatırımcılarının imzaları bulunmaktadır.


O kitapta;
"Turizm olgusu, büyük ölçüde çevre kalitesine bağlıdır" diyor.
"Sürdürülebilir turizmin birinci ilkesi talebe göre değil arza göre düzenlenerek yapılmalıdır" diyor.
Toplumsal katılımın sağlanması ve toplumsal ve kültürel kimliğin korunması önemlidir" diyor.
"Bir model ve sürekli izleme-denetleme modeli oluşturulması zorunlu" diyor.
"Ekolojik tabana sahip olmayan, sadece ekonomik gelir bakış açısıyla ve gündelik kazançlara yönelik kısa vadeli ve kalitesiz çözümler üreten turizm anlayışından mümkün olduğunca uzak durulmalıdır" deniliyor.
"Turizme yönelik olumlu tutumlara karşın enerji tasarrufu, çevreye özen ve çevreci tüketim, çevreci trafik, su tüketimi ve çevre politikalarıları konusunda sahip olunan düşük bilincin giderilmesi için Bozcaada halkına çevre bilinci konusunda yaygın eğitim verilmesi zorunludur" diyor.
"Adaya yönelik turizm faaliyetlerinin planlanması faaliyetlerinde turist profiline ilişkin verilerin kullanılması yararlı olacaktır" diyor.
"Bozcaadada halkın turizm ve çevre bilinci üzerine yapılan araştırmada, ... kendileri için doğrudan parasal etkisi olmayan çevreci eylemleri yapmaktan uzaklar... böyle bir sonuç Bozcaadada turizmin geliştirilmesi bakımından düşündürücüdür" diyor.
Diyor da diyor...



İl ve ilçenin yöneticilerinin de belirttildiği gibi bu satırların üzerinde imzaları var. 


Ama,
Ama kanalizasyonlar denize akmaya, vidanjörler Göztepeye boşaltmaya devam ediyor, "arıtma" - bir ütopya...
Kışın boş ev enflasyonu, yazın "tüm evler pansiyon". Yetmiyor, daha çok ev, daha çok ev...

"Gerçek Adalılar" feveran ediyor "Adanın kimliği gitti"diye... "Hırsız aldı götürdü..."
"Katılım, izleme-denetleme"?  Bir yönetim espirisi olan "5T"... (Teklif, Takip, Tavassut, Torpil, Terfi) durumu...
Çevre bilinci mi? Para getirir mi?
Yaygın eğitim ne ola ki? Boş zamanı olan "entel-dantel" işi...
Sen paradan, "altından-gümüşten" haber ver.


NOT: 


Bir dedikodu...
İmar planı için jeolojik raporlar eksikmiş...
Hazırlanacakmış...


Daha ne kadar ev, pansiyon, bağ evi-pansiyon yapılırsa Ada sulara gömülebilir diye öğrenmek için olsa gerek...
Dedi bir dostum...


15 Mart 2011 Salı

Bozcaada İmar Planı

En acınacak kişi, düşlerini
altın ve gümüşe dönüştürmüş olandır.


Halil Cibran

10 Şubat 2011 Perşembe

Bozcaada Koruma Amaçlı İmar Planlaması ile İlgili Bilimsel Bir Çalışma Daha

 Bu çalışma Yıldız Üniversite çatısı altında Mimar Melike Didem Anık tarafından Yard. Doç. Dr. Z. Gül Ünal danışmanlığında yapıldı. Yeni ve çok güncel bir çalışma.

Özeti ile öneriler bölümlerini aldım. Ama çalışmanın tümü çok ilgi çekici...

İlgilenenlerin bilgisine...


Melike Didem ANIK, BOZCAADA YERLEŞİMİNDE GELENEKSEL DOKUNUN KORUMA AMAÇLI ÇÖZÜMLENMESİ, Yıldız Teknik Üniversitesi, FBE Mimarlık Anabilim Dalı Rölöve-Restorasyon Programı, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2010


ÖZET
Bozcaada, Marmara Bölgesi'nde, güney-batı Marmara alt bölgesi içinde, Ege denizinin kuzey-doğusunda yer almakta olup, Gökçeada ve Marmara Adası'ndan sonra Türkiye'nin üçüncü büyük adasıdır.
Tarihi geçmişi M.Ö. 2000'li yıllara uzanan Bozcaada yüzyıllar boyunca farklı kültür ve medeniyetlerin yönetimi altında kalmıştır. 16.yy.da Ada'nın Osmanlı Devleti tarafından alınmasıyla birlikte Anadolu'dan Bozcaada'ya getirilen Türkler, mevcut Rum yerleşiminin dışında, kale çevresinde bir yerleşim oluşturmuştur. Zamanla, Ada'nın ortasından geçen dere bu iki farklı dönem yerleşiminin doğal sınırı haline gelmiştir.
Günümüzde ada merkezi, eskiden Türk ve Rum yerleşimini birbirinden ayıran derenin yerinde bulunan Çınarçarşı Caddesi ile birbirinden ayrılmış olan Cumhuriyet ve Alaybey Mahallelerinden oluşmaktadır. Mahalleler halen Türk ve Rum Mahallesi olarak anılmakta ve her iki kültürün de izlerini taşımaktadırlar.
1982 yılında Kentsel Sit Alanı olarak ilan edilen tarihi yerleşim, eğimin çok az olduğu bir düzlük üzerine kurulmuştur. Konut grupları, merkeze yakın yerlerde yapı adaları içinde homojen bir dağılım gösterirken, merkezden uzaklaştıkça artan eğimin de etkisiyle dağınık bir doku sergilemeye başlamaktadırlar. Çalışma alanı olarak seçilen bölge topografik özelliklerin oluşturduğu bu doğal eşik göz önünde tutularak, Çınarçarşı Caddesi'nin aks olarak belirlenmesiyle oluşturulmuştur.
Çalışma kapsamında, öncelikle çalışma alanı sınırları içinde yer alan yapılarla ilgili envanter çalışması yapılmış, bu çalışmadan yola çıkılarak yerleşmenin mevcut durumunu ortaya koyan tespit ve analizler oluşturulmuştur. Mevcut durumun tespitinin ardından, bölgedeki koruma sorunları belirlenmiş ve çeşitli koruma önerileri sunulmuştur. Çalışma konusu olarak seçilen bölgenin coğrafi olarak 'ada' olması da bir kriter olarak ele alınmış, adanın doğal yapısında bulunan bir takım özelliklerin ve bu özelliklerin yarattığı olanak ve olanaksızlıkların yerleşme üzerindeki etkileri incelenmiştir.



Kentsel sit alanı içerisinde gözlemlenen koruma sorunlarının hem kentsel hem de tek yapı ölçeğinde belirlenmesinin ardından, mevcut dokunun korunması ve koruma alanında yeni yapılaşma ilkelerinin tanımlanmasına yönelik bazı öneriler getirilmeye çalışılmıştır. Öneriler kent ve tek yapı ölçeğinde olmak üzere iki boyutta ele alınmıştır.
6.1 Kentsel Ölçekte Koruma Önerileri
Bozcaada tarihi yerleşiminin tümünün kentsel sit alanı sınırları içinde yer alması nedeniyle, getirilecek koruma önerilerinin kentsel anlamda, ada genelinde bütünlük oluşturacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Kentsel sit alanı içerisinde mevcut koruma sorunlarına yönelik getirilen koruma önerileri şöyledir;
         Koruma amaçlı imar planının yürürlüğe girmesi.
Koruma Amaçlı İmar Planının hazırlanması süreci devam etmekte olup, önceden geçerli olan Geçici Yapılaşma Koşulları uygulamadan kaldırılmıştır. Bu nedenle kentsel sit alanı içerisindeki tüm imar faaliyetleri durdurulmuştur. Bu, kısa vadede koruma açısından olumlu bir çözüm gibi görünmekle beraber, genel bakışta adanın gelişimi açısından sorunlara neden olmaktadır. Bu durumun ortadan kalkması için Koruma Amaçlı İmar planının bir an önce yürürlüğe girmesi gerekmektedir.
         Tüm kentsel sit alanı içerisinde detaylı bir belgeleme ve tescil güncelleme çalışmasının yapılması.
Kentsel sit alanı içinde yer alan tüm yapıların belgelenmesi, geleneksel dokunun güncel durumunun anlaşılabilmesi ve ileriye dönük koruma kararlarının bu güncel verilere bağlı gelişebilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Tez çalışması kapsamında, çalışma alanı olarak seçilen bölge içerisinde belgeleme çalışması yapılarak, tescilli yapılara ilişkin veri güncellemesi yapılmış, ayrıca tescilli olmamakla birlikte, mimari nitelikleri açısından koruması gerekli mimari miras kapsamına alınması gereken yapılar da saptanmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda, çalışma alanı sınırları içinde belirlenen 43 adet geleneksel mimarlık örneği yapıya tescil önerisi
getirilmiştir (EK-III). Tescil önerisi getirilen bu yapıların kentsel sit içinde mimari ve tarihi bütünlük göstermesi göz önünde tutulmuştur. Bu yapıların mimari, tarihi, estetik, strüktürel, dekoratif ve yapısal öğeleri göz önünde tutularak korunması gerekli olan kültür varlığı olarak belirlenmiştir.
         Liman ve kale çevresinde yer alan ticaret yapılarının rehabilitasyonu.
Bozcaada Kalesi ve Liman, tarihi yerleşimin odak noktasında yer almaktadır. Günümüzde adaya ulaşımın sağlandığı tek nokta olan liman ve çevresinde yer alan yapı grubu, adaya gelişte ilk algılanan mekanlardır ve deniz cephesindeki silueti oluşturmaktadır. Buradaki balıkçı barınağı çevresinde yer alan ticari yapıların cephelerinde yapılan ve yapının özgün niteliğini büyük oranda zedeleyen değişikliklere müdahale edilerek, siluete katkı sağlayan bu cephelerde, özgünlüğünü yitiren cephelerin eski haline getirilmesi, ilan levhaları, aydınlatma öğeleri vb. unsurların düzenlenmesi,
         Altyapı düzenlemeleri.
Kentsel sit alanı içerisinde görsel kirliliğe yol açan elektrik direkleri, telefon kabloları gibi alt yapı unsurlarının yer altına alınması önerilmiştir.
         Çeşitli amaçlarla kullanılan tabelalar ve kentsel mobilyalarda (telefon kulübeleri, oturma grupları, çöp kutuları, aydınlatma elemanları) adanın kimliği ile bütünleşecek bir standardın getirilmesi gerekmektedir.
         Sokak ve cadde kaplamalarında iyileştirme yapılması.
Doğal taş kaplama, taş ve beton parke, asfalt gibi çok çeşitli malzemelerin kullanıldığı Bozcaada'da, özgün dokunun korunabilmesi adına sokak kaplamalarında geleneksel malzemelerin kullanılması önem taşımaktadır. Özgün döşemesi korunacak sokaklarda yapılacak onarım çalışmalarında, yöresel taş kaplama (andezit) , yeniden döşenecek yollarda ise andezit veya granit parke taş kullanılması doku ile uyumlu bir düzen sağlayacaktır. Taşların döşenmesi ortadan eğimli oluşturacak biçimde akarlı olarak yapılması ve kaldırım kullanılmaması önerilmektedir.
         Fonksiyonunu yitirmiş ve kullanılmayan yapılara yeni işlev verilmesi.
Bölgedeki mevcut tescilli yapıların sahiplerine, bu yapıların korunması ve bakımı için
mali destek sağlayacak fonlar ve destekler hayata geçirilerek, bu yapıların yerleşim dokusu içinde yapının özgün niteliklerini bozmayacak şekilde işlevlendirilmesi korunmalarını olanaklı kılacaktır.
Tek yapı ölçeğinde uygulanacak olan koruma ve yeni yapılanma önerileri geleneksel konut yapıları, dokuya uyumsuz yeni yapılar, yeni yapılacak yapılar ve boş parseller olmak üzere dört alt başlıkta incelenmiştir.
Geleneksel konut yapıları için getirilen öneriler;
          Cephe özgünlüğünü sağlamaya yönelik olarak;
-Kapı ve pencere boyutlarının özgün durumuna getirilmesi,
-Genel olarak beyaz boyalı olan sivil mimarlık örneklerinde, özgün olmayan kaplamalardan kaçınılması ve yörenin özgün yapım tekniğinde olmayan kaplamaların kullanılmaması,
-Özellikle ticari amaçla kullanılan tarihi yapılarda cephelere yapılan müdahalelerin eski haline getirilerek geleneksel yapı karakterine sadık kalınması,
-Değiştirilen saçak genişliklerinin geleneksel örneklere uygun olarak yapılması,
-Çatı kaplamalarında %30 eğime uymak koşuluyla alaturka kiremit kullanılması.
          Tarihi yapılara sonradan eklenmiş olan ek kütle ve katların kaldırılması.
          Sürekli bakım ve sağlamlaştırma çalışmalarına önem verilmesi.
Dokuya uyumsuzluk gösteren yeni yapılar için getirilen öneriler;
          Yapılara sonradan eklenmiş olan ek kat ve kütlelerin kaldırılması.
          Malzeme ve yapım tekniği olarak geleneksel doku ile uyumsuz yeni yapılarda cephelerin rehabilite edilmesi,
Yeni inşa edilecek yapılar için getirilen öneriler;
Yeni yapılaşmada esas 21.yy.ın çağdaş mimari üslubunu ortaya koyacak, geleneksel yapıları taklit etmeden onlarla saygılı ve ilkeli bir yaklaşımı benimsemiş ve dokusal uyumu yakalamış çağdaş tasarımların yapılması esas olmalıdır. Bu bağlamda dikkat edilmesi gereken temel noktalar şöyle tanımlanabilir:
         Parsellerde belirli bir büyüklüğün üzerinde parsel birleştirilerek yeni yapılaşmaya gidilmemesi (tevhid ve ifraz).
         Cephelerde,
-  Çağdaş malzemelerin geleneksel doku ile uyumuna dikkat edilmesi,
-   Doluluk ve boşluk oranlarının geleneksel mimari dildeki ritim ile uyum sağlayacak normlarda seçilmesi,
-Yeni yapılacak yapının yüksekliğinin, su basman yüksekliği de dahil olmak üzere saçak hizasının iki yanında ya da karşısında bulunan tarihi yapının saçak kotunu geçmemesi,
-    Çatıların max. %30 eğimli yapılarak, kaplama malzemesi olarak alaturka kiremidin tercih edilmesi,
-  Çatı katı ve çekme kat yapılmaması,
-Parselin yol cephesindeki genişliği göz önüne alınarak ikili, üçlü veya dörtlü pencere düzenlerinin cephe tipolojilerine uygun olacak şekilde kullanılması,
-Özgün malzeme ve renge sadık kalınarak, görsel karmaşaya neden olacak uygulamalardan kaçınılması,
-Saçak genişliklerinin geleneksel örneklere uygun olarak yapılması, saçak yapılmaması durumunda ise 'saçak silmesi' yapılması,
         Yan yana gelecek yapılarda tekrar eden cephelerden kaçınılması.
         Zemin eğimi kullanılarak 1'den fazla kat kazanılmaması ve 1'den fazla bodrum kat yapılmaması,
         Ön bahçe mesafesi bırakılmaması,
         Arka bahçe mesafelerinin min. 3 m bırakılması,
          Müştemilatların mümkünse bodrum katta yer alması, mümkün olmadığı takdirde yapının arka bahçe duvarına bitişik olarak, yapıya bitişik olmayacak şekilde, saçak hizasından itibaren max. 2.40 m yükseklikte yapılması,
          Resmi kurum yapıları için tek tip yapılaşmanın uygulanmaması.
          Yerleşimde dokusal bütünlüğü sağlamak amacıyla kentsel sit alanı içerisinde yer alan geleneksel mimarlık örneklerinin tipolojik özelliklerinden yola çıkılarak yeni yapılacak yapılar için bir tasarım rehberinin hazırlanması.
Boş parseller için getirilen öneriler;
          Tescilli parsellerde eskiden mevcut olan yapıların yeterli belge bulunduğu takdirde yeniden inşasına gidilmesi,
          Tescilli olmayan parsellerde yapılacak yeni yapılar için 'çağdaş sistemlerle yeni yapılacak yapılar' için getirilen yapım önerilerinin uygulanması,
         Parsellerde belirli bir büyüklüğün üzerinde parsel birleştirilerek yeni yapılaşmaya gidilmemesi,
          Yapılaşmanın olmayacağı parsellerin kullanımları konusunda denetimlerin getirilerek, bu alanlardaki niteliksiz yapıların kaldırılması.


Bozcaada tarihi yerleşimi, kale ve liman çevresinde gelişen yerleşim dokusu ile Osmanlı dönemi konut özelliklerini yansıtan tipik bir ada yerleşimidir. Tez çalışması kapsamında, öncelikle Bozcaada tarihi yerleşiminin tarihsel ve fiziksel gelişimi, ada yerleşimi kurgusu içinde incelenmiş, çeşitli dönemlere ait haritalar tarihsel olaylarla ilişkilendirilerek ele alınmıştır. Fizik-mekan oluşumunun incelenmesinin ardından, kentsel sit alanı içinde belirlenen çalışma alanında yapılan arazi çalışması ile oluşturulmuş olan kentsel kültür envanterinden elde edilen güncel verilerle, günümüze kalan geleneksel dokuyu oluşturan mevcut yapıların fiziksel özellikleri; yapı fonksiyonu, parsel kullanımı, kat adetleri, taşıyıcı sistem, sağlamlık durumu, korunmuşluk durumu ve işlevsel özgünlük durumu başlıkları altında incelenmiştir.
Geleneksel dokuya özgün yapısal özelliklerin belirlenmesi amacıyla, çalışma alanı içinde yer alan yapıların plan ve cephe özellikleri incelenerek, yapılara ait plan ve cephe tipolojisi oluşturulmuştur. Bu veriler ışığında da, yerleşmenin mevcut durumu incelenerek koruma sorunları saptanmıştır ve bu sorunlara yönelik öneriler getirilmiştir.
1982 yılında Kentsel Sit alanı olarak ilan edilen, yerleşim özelliklerinin ve kültürel mirasın günümüze aktarıldığı bir bölge olan Bozcaada'da mevcut bir koruma imar planı bulunmamaktadır. Koruma imar planı hazırlanana kadar geçerli olan 'Geçici Yapılaşma Koşulları'nın uygulanması da, koruma amaçlı imar planı verilen süre içerisinde hazırlanmadığı için durdurulmuştur. Bu süreç içerisinde de, tescilli parseller ve tescilli parsellere komşu olan parseller dışında, kentsel sit alanı içindeki tüm onarım ve yapılaşma faaliyetleri belediye denetimine verilmiştir. Mevcut durumda sadece imar durumu önceden belirlenmiş olan parsellerde uygulama yapılabilmekte olan Bozcaada'da koruma faaliyetlerinin yetersizliği dikkati çekmektedir.
Bu nedenle, çalışma kapsamında kentsel sit alanı sınırları içinde seçilen bölgede yapılan belgeleme amaçlı envanter çalışması ve fiziksel analizler ile özgün dokunun mevcut durumun tespit edilmesi amaçlanmıştır. Adada yapılan arazi çalışması sonucunda elde edilen veriler ile yerleşimi oluşturan yapıların fonksiyon, kat adeti, yapım sistemi ve korunmuşluk durumu ile ilgili analitik veriler elde edilmiştir. Bu veriler ışığında yapıların plan ve cephe özellikleri incelenerek, koruma sorunları saptanmış ve tarihsel kimliğin sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla kentsel ölçekte ve yapı ölçeğinde koruma önerileri getirilmiştir.
Tez çalışması kapsamında, Bozcaada tarihi dokusunun incelenmesi, belgelenmesi ve korumacılığa ilişkin getirilen önerilerin, bundan sonraki yapılacak olan çalışmalara temel oluşturacağı düşünülmektedir. Kentsel sit alanının bir bölümünde yapılmış olan belgeleme çalışması, tarihi çevre içinde yapılacak olan çalışmaların ilk aşamasıdır ve bu konudaki eksikliği gidermeye yöneliktir. Bundan sonraki adımda tüm sit alanı sınırları içinde detaylı bir belgeleme çalışması yapılması uygun olacaktır.
Sonuç olarak, günümüzde yerleşim özelliklerini ve mimari karakterini kaybetmemiş bir yerleşim olan Bozcaada, uygun planlama ve koruma kararlarıyla varlığını sürdürebilecektir. Bu nedenle yerleşim alanında mevcut olan sorunlar dikkatle tespit edilerek, uygun çözüm önerilerinin getirilmesi önem taşımaktadır. Ancak, bu öneriler getirilirken de bölgenin bir 'ada yerleşimi' olduğu ve uygulamaların ada bütününde değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Koruma faaliyetlerinin hayata geçirilmesinde halkın bilinçlendirilmesi, yerel ve kamu yöneticilerinin çalışma politikalarının ada özelinde belirlenmesinin sağlanması, tarihi, doğal ve kültürel bir miras olan Bozcaada'nın geleneksel kimliğinin korunabilmesi adına her türlü çabanın harcanması önem taşımaktadır.


9 Şubat 2011 Çarşamba

Koruma Amaçlı İmar Planları Ve Çevre Düzenleme Projelerinin Hazırlanması, Gösterimi, Uygulaması, Denetimi Ve Müelliflerine İlişkin Usul Ve Esaslara Ait Yönetmelik

  Koruma Amaçlı İmar Planları Ve Çevre Düzenleme Projelerinin Hazırlanması, Gösterimi, Uygulaması, Denetimi Ve Müelliflerine İlişkin Usul Ve Esaslara Ait Yönetmelik
    Kültür ve Turizm Bakanlığından
    Resmi Gazete Tarihi : 26/07/2005
    Resmi Gazete Sayısı : 25887
    BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
    Amaç
    Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı, koruma amaçlı imar planlarının ve çevre düzenleme projelerinin hazırlanması, yapım esasları, gösterimi, onaylanması, uygulaması, denetimi ve bu plan ve projeleri hazırlayacak müelliflerin nitelikleri ile görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
    Kapsam
    Madde 2 - Bu Yönetmelik hükümleri, sit alanları, kültür ve tabiat varlıkları ve bunların etkileşim geçiş sahaları ile koruma alanlarında yapılacak koruma amaçlı imar planı ve değişiklikleri ile çevre düzenleme projelerinin yapımına ve müelliflerinin görev yetki ve sorumluluklarına ilişkin esasları kapsar.
    Sit alanlarında gerçekleştirilecek koruma amaçlı imar planları ile ören yerlerinde gerçekleştirilecek çevre düzenleme projelerinin hazırlanma, uygulama ve denetim sürecinde uyulacak teknik ve yönetsel esaslar konusunda bu Yönetmelik hükümleri geçerlidir.
    Dayanak
    Madde 3 - Bu Yönetmelik 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 17 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
    Tanımlar
    Madde 4 - Bu Yönetmelikte geçen;
    Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını,
    Kanun: 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununu,
    Genel Müdürlük: Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünü,
    Koruma Yüksek Kurulu: Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunu,
    Koruma bölge kurulu: Kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurulunu,
    Koruma bölge kurulu müdürlüğü: Kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurulu müdürlüğünü,
    İdare: Büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde büyükşehir belediyesini, belediye sınırları içinde belediyeleri, dışında il özel idarelerini, ayrıca özel kanunlarla belirlenmiş olan alanlarda imar planı yapma, yaptırma ve onama yetkisi bulunan ilgili kamu kurum ve kuruluşlarını,
    Sit: Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanları,
    Kentsel sit: Mimari, mahalli, tarihsel, estetik ve sanat özelliği bulunan ve bir arada bulunmaları sebebiyle teker teker taşıdıkları kıymetten daha fazla kıymeti olan kültürel ve tabii çevre elemanlarının (yapılar, bahçeler, bitki örtüleri, yerleşim dokuları, duvarlar) birlikte bulundukları alanları,
    Arkeolojik sit: Antik bir yerleşmenin veya eski bir medeniyetin kalıntılarının bulunduğu yer veya su altında bilinen veya meydana çıkarılan korunması gerekli alanları,
    Doğal sit: İlginç özellik ve güzelliklere sahip olan ve ender bulunan korunması gerekli alanları ve taşınmaz tabiat varlıklarını,
    Tarihi sit: Önemli tarihi olayların cereyan ettiği ve bu sebeple korunması gerekli yerleri,
    Ören yeri: Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli uygarlıkların ürünü olup topografik olarak tanımlanabilecek derecede yeterince belirgin ve mütecanis özelliklere sahip, aynı zamanda tarihsel, arkeolojik, sanatsal, bilimsel, sosyal veya teknik bakımlardan dikkate değer, kısmen inşa edilmiş, insan emeği kültür varlıkları ile tabiat varlıklarının birleştiği alanları,
    Koruma amaçlı imar planı: Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca belirlenen sit alanlarında, alanın etkileşim geçiş sahasını da göz önünde bulundurarak, kültür ve tabiat varlıklarının sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda korunması amacıyla arkeolojik, tarihi, doğal, mimari, demografik, kültürel, sosyo-ekonomik, mülkiyet ve yapılaşma verilerini içeren alan araştırmasına dayalı olarak; halihazır haritalar üzerine, koruma alanı içinde yaşayan hane halkları ve faaliyet gösteren iş yerlerinin sosyal ve ekonomik yapılarını iyileştiren, istihdam ve katma değer yaratan stratejileri, koruma esasları ve kullanma şartları ile yapılaşma sınırlamalarını, sağlıklaştırma, yenileme alan ve projelerini, uygulama etap ve programlarını, açık alan sistemini, yaya dolaşımı ve taşıt ulaşımını, altyapı tesislerinin tasarım esasları, yoğunluklar ve parsel tasarımlarını, yerel sahiplilik, uygulamanın finansmanı ilkeleri uyarınca katılımcı alan yönetimi modellerini de içerecek şekilde hazırlanan, hedefler, araçlar, stratejiler ile planlama kararları tutumları, plan notları ve açıklama raporu ile bir bütün olan nazım ve uygulama imar planlarının gerektirdiği ölçekteki planları,
    Revizyon koruma amaçlı imar planı: Mevcut koruma amaçlı imar planının uygulanmasının mümkün olmadığı veya yeni ihtiyaç ve sorunların teknik ve bilimsel gerekçelere dayalı araştırmalar sonucu hazırlanan raporlarla ortaya konulduğu durumlar ile üst ölçekli plan kararlarına uygunluğunun sağlanması amacıyla koruma amaçlı imar planı yapım ilkelerine bağlı olarak, planın tamamının veya plan ana kararlarını etkileyecek büyük bir kısmının yenilenmesi sonucu elde edilen planı,
    İlave koruma amaçlı imar planı: Yapılacak etütler sonrasında koruma amaçlı imar planının kapsadığı sit alanı sınırının genişlemesi, sit alanına yakın yeni sit alanları belirlenmesi veya başka zorunlu durumlarda, mevcut plana bitişik ve mevcut planın genel arazi kullanım kararları ile süreklilik, bütünlük ve uyum sağlayacak biçimde koruma amaçlı imar planı yapım ilkelerine ve bu Yönetmelik uyarınca plan hazırlama esaslarına bağlı olarak hazırlanan planı,
    Koruma amaçlı imar planı değişikliği: Koruma amaçlı imar planı ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, teknik altyapı ve sosyal donatı dengesini bozmayacak nitelikte, bilimsel, nesnel ve teknik gerekçelere dayanan, sınırlı büyüklükteki bir alan için arazi kullanım kararını veya plan notunu değiştiren, kamu yararının, arkeolojik, tarihi, kültürel ve doğal değerlerin korunmasının zorunlu kılması halinde yapılan plan düzenlemelerini,
    Çevre düzenleme projesi: Ören yerlerinin arkeolojik potansiyelini koruyacak şekilde, denetimli olarak ziyarete açmak, tanıtımını sağlamak, mevcut kullanım ve dolaşımdan kaynaklanan sorunlarını çözmek, alanın ihtiyaçlarını çağdaş, teknolojik gelişmelerin gerektirdiği donatılarla gidermek amacıyla her ören yerinin kendi özellikleri göz önüne alınarak hazırlanacak 1/500, 1/200 ve 1/100 ölçekli düzenleme projelerini,
    Plan müellifi: En az dört yıllık lisans eğitimi veren fakülte veya bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul edilen yüksek öğretim kurumlarının şehir planlama veya şehir ve bölge planlama bölümünden mezun olmuş şehir plancıları veya şehir ve bölge plancıları veya kent plancıları ile bu kişilerin ortak olduğu tescilli büro ve şirketleri,
    Planlama ekibi: Koruma amaçlı imar planı yapımını yüklenen şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı veya kent plancısı müellif tarafından bu Yönetmelik hükümleri doğrultusunda oluşturulan ekibi,
    Proje müellifi: Çevre düzenleme projesini yapmaya yetkili olan gerçek ve tüzel kişileri,
    Proje ekibi: Çevre düzenleme projesinin yapımını üstlenen müellif tarafından bu Yönetmelik hükümleri doğrultusunda oluşturulan ekibi
    ifade eder.
    İKİNCİ BÖLÜM : Koruma Amaçlı İmar Planlarının Hazırlanması, Yapım Esasları, Onaylanması, Uygulaması ve Denetimi
    Yetki ve yöntem
    Madde 5 - Koruma amaçlı imar planları idareler tarafından;
    a) Bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesinde belirlenen koruma amaçlı imar planı yapımı ekibi bulunması koşuluyla doğrudan hazırlanabilir;
    b) İhale mevzuatında belirtilen usul ve esaslara göre ihale suretiyle yaptırılabilir;
    c) İller Bankası Genel Müdürlüğüne yetki verilerek hazırlatılabilir.
    Belediyeler koruma amaçlı imar planlama çalışmalarının program ve bütçesini hazırlayarak İller Bankası Genel Müdürlüğünün yıllık bütçesi oluşturulmadan önce İller Bankası Genel Müdürlüğüne müracaat eder ve bu amaçla belediyelere aktarılmak üzere İller Bankası Genel Müdürlüğü bütçesine yeteri kadar ödenek konur. İl özel idareleri ise bütçelerinde koruma amaçlı imar planlarının yapımı için ödenek ayırırlar.
    Ayrıca, Kanunun 10 uncu ve 12 nci maddeleri ile 16/4/2003 tarihli ve 4848 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesi gereğince ilgili idarelerden yetki alarak Bakanlıkça da koruma amaçlı imar planları yaptırılabilir.
    Ulusal ya da uluslararası ölçekte açılan yarışmalar sonucu elde edilecek koruma amaçlı imar planlarında, yarışmayı düzenleyen kurumlar yarışma şartnamelerini, Bakanlığın görüşünü alarak bu Yönetmeliğin 18 inci ve 19 uncu maddelerine göre düzenleyeceklerdir; ancak yarışmaya katılacak plan müelliflerinde 18 inci maddenin (c) ve (d) bentlerindeki koşullar aranmaz.
    Plan hazırlama esasları
    Madde 6 - Koruma amaçlı imar planları aşağıdaki ilkeler doğrultusunda hazırlanır:
    a) Bir alanın koruma bölge kurulunca sit olarak ilanı, bu alanda her ölçekteki plan uygulamasını durdurur. Sit alanının etkileşim çevresine ilişkin varsa 1/25000 ölçekli plan kararları ve notları alanın sit statüsü dikkate alınarak, yeniden gözden geçirilir ve ilgili idarelerce onaylanır.
    b) İdareler planları, Bakanlıkça hazırlanan koruma amaçlı imar planları teknik şartnamesinde belirtilen esaslara uygun olarak hazırlar. İdarelerce planlama alanının özelliğine göre bu şartnameye ek olarak özel teknik şartname düzenlenebilir. İdare koruma amaçlı imar planı ile varsa etkileşim geçiş alanını birlikte planlayabilir.
    c) Planlar, yeni bir koruma amaçlı imar planı veya koruma amaçlı imar planı revizyonu hazırlanıp onaylanmadan veya herhangi bir yargı kararı bulunmadan ilgili idarece iptal edilemez.
    d) Koruma amaçlı imar planları, kadastral durum işlenmiş güncel onaylı halihazır haritalar üzerine çizilir.
    e) Koruma amaçlı imar planlarının varsa etkileşim geçiş sahaları da göz önünde bulundurularak ve sit alanının bütününü kapsayacak şekilde içinde bulunduğu yerleşme ile ilişkileri kurularak hazırlanması esastır.
    f) Plan hazırlama süreci içerisinde idarelerce plan yapılacak alanda ilgili meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, üniversitelerin ilgili bölümleri, koruma alanı içinde yaşayan hane halkları ve faaliyet gösteren işyeri sahipleri ve etkilenen hemşerilerin katılımı ile plan kararlarının oluşturulmasından önce sorunlar, olanaklar, vizyon, hedefler, araçlar, stratejilerin oluşturulması üzerine ve taslak planın oluşturulmasından sonra taslak planın görüşülerek koruma bölge kuruluna sunulacak son şeklini alması için asgari iki toplantı düzenlenir.
    Bu toplantıların halka duyurusu idarece köyler ve belde belediyelerinde mahalli anonslar ve ilan panoları ile, büyükşehir olmayan belediyelerde mahalli anonslar, ilan panoları ve yerel yazılı yayın kuruluşları aracılığıyla, büyükşehir belediyelerinde ise koruma alanında mahalli anonslar, ilan panoları, yerel yazılı ve görsel medya kuruluşları aracılığıyla yapılır. Ayrıca bu toplantılar ilgili meslek odalarına, üniversitelerin ilgili bölümlerine ve sivil toplum kuruluşlarına idarece toplantılardan onbeş gün önce toplantılara ait dokümanlar ve gündem yazılı olarak da bildirilir. Bu toplantılarda dile getirilen görüşler toplantıya katılan ilgili kurum, kuruluş ve kişilerce ayrıca yazılı olarak idarelere sunulur. Bu görüşlerin belirtildiği tutanaklar koruma bölge kuruluna sunulmak üzere koruma bölge kurulu müdürlüğüne iletilir. Müdürlük bu tutanakları arşivleyip, saklamakla sorumludur.
    g) Yapılacak koruma amaçlı imar planlarında, Kanun gereğince kesin yapılaşma yasağı uygulanması gereken alanlar belirlenir.
    h) Koruma amaçlı imar planlarında tescilli kültür varlıkları ile sit alanları içindeki faaliyetlerin ve yapı stokunun deprem, sel baskını, heyelan, yangın, kaya düşmesi ve benzeri afetlere karşı daha dayanıklı ve güvenli hale getirileceğine ilişkin hedefler, stratejiler ve uygulama esasları getirilir ve bunlar plan uygulama raporu ve plan notlarına işlenir.
    i) Koruma amaçlı imar planlarının hazırlanması aşamasında; tarihi çevre, kültürel ve doğal miras, sosyal, kültürel ve ekonomik yapı, teknik altyapı, sosyal donatı, yapı ve sokak dokusu, mülkiyet yapısı, ulaşım, dolaşım sistemi, örgütlenme biçimi ve benzerlerine ilişkin gerekli etütler kent bütünü ile ilişkilendirilerek yapılır. Tespit edilen sorunların çözümü ve tarihi, kültürel, doğal çevrenin yaşanabilir ve sürdürülebilir biçimde korunabilmesi için alana özgü stratejiler belirlenir.
    Sosyal donatı ve teknik altyapı
    Madde 7 - Koruma amaçlı imar planlarının yapımında, planlama alanının şartları ile gelecekteki gereksinimleri göz önünde tutularak sosyal donatı ve teknik altyapı için Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 2/11/1985 tarihli ve 18196 sayılı Mükerrer Resmî Gazete'de yayımlanan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin EK-1 deki tablosunda belirtilen asgari standartlara uyulur. Ancak, yerleşik alanları kapsayan koruma amaçlı imar planlarında taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının fiziksel ve mülkiyet dokusu özellikleri, planlanan alanın şartları ile gelecekteki gereksinimleri göz önünde tutularak yeterli büyüklükte ve nitelikte sosyal donatı ve teknik altyapı alanları plan kararları ile belirlenir.
    Planlarda, engelliler gibi kamu ortak mekanlarını kullanmakta zorluk çeken kişilerin kentsel kullanımlara, sosyal donatı ve teknik altyapı alanlarına erişimini ve kullanımını sağlayıcı ve kolaylaştırıcı tedbirlerin alınması amacıyla tasarım ilkeleri geliştirilerek mekansal düzenlemeler yapılır ve her türlü mevzuat ve Türk Standartları Enstitüsü standartları dikkate alınır.
    Planların onaylanması
    Madde 8 - Koruma bölge kurulu müdürlükleri, idarece uygun bulunarak kendilerine iletilen koruma amaçlı imar planını, Kanun ve bu Yönetmelik hükümleri doğrultusunda eksik belgesinin olup olmadığı yönünde incelerler. Eksik belgesi bulunduğu saptanan planlar koruma bölge kurulu müdürlüğünce idareye iade edilir.
    Koruma bölge kurulu, belgeleri tam olarak koruma bölge kuruluna ibraz edildiği tarihten itibaren koruma amaçlı imar planlarını en geç altı ay içinde karara bağlar.
    Koruma bölge kurulunda görüşülen ve uygun görülen koruma amaçlı imar planları onaylanmak üzere idarelere gönderilir.
    İdareler, koruma amaçlı imar planını en geç iki ay içinde görüşür ve karara bağlar. Koruma bölge kurulunca plana ilave edilen veya değiştirilen hususlar olması halinde, idare bu konularla ilgili plan yapım sürecinde alınan görüşler ve ana kararlar dikkate alınarak varsa değişmesini istediği hususları aynı süre içerisinde koruma bölge kuruluna bildirir. Bu süre içinde idarece herhangi bir husus koruma bölge kuruluna iletilmediği takdirde, koruma bölge kurulunca uygun bulunmuş haliyle planlar onaylanmış sayılır ve kesinleşerek yürürlüğe girer.
    İdarece planda değiştirilmesi istenen hususlar koruma bölge kuruluna bildirildiği takdirde koruma bölge kurulunca bu hususlar değerlendirilir ve uygun görülen haliyle planlar idarelere onaylanmak üzere gönderilir. Altmış gün içerisinde onaylanmayan planlar onaylanmış sayılır ve yürürlüğe girer.
    Planlar onay tarihinden itibaren idarece herkesin kolayca erişebileceği yerlerde ve görebileceği şekilde ilan yerlerine asılarak otuz gün süre ile ilan edilir. Planların nerede görüleceği köyler ve belde belediyelerinde mahalli anonslar ve ilan panoları ile, büyükşehir olmayan belediyelerde yerel yazılı yayın kuruluşu aracılığıyla, büyükşehir belediyelerinde ise en yüksek tirajlı ulusal dört yazılı yayın kuruluşundan biri aracılığıyla duyurulur. Ayrıca planların askıya çıkacağı yer ve tarihle ilgili bilgiler plan toplantılarına katılmış kamu kurum ve kuruluşlarına, ilgili meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarına idarece yazılı olarak bildirilir.
    İdare, onaylanan koruma amaçlı imar planı ve eklerini, koruma bölge kurulu kararı ile birlikte dağıtımı yapılmak üzere asgari beş takım olarak ilgili koruma bölge kurulu müdürlüğüne gönderir.
    Uygun bulunan planlara ilişkin koruma bölge kurulu kararı, koruma bölge kurulu müdürlüğünce ilgili yerlere, karar eki planlar ise sadece Genel Müdürlük ve ilgili idarelere gönderilir.
    Koruma amaçlı imar planına itiraz
    Madde 9 - Askı süresi içinde koruma amaçlı imar planlarına itiraz edilebilir. İtirazlar idarelere yapılır. İdarece itirazlar en geç otuz gün içinde değerlendirilir ve karara bağlanır. Alınan karar, koruma amaçlı imar planında değişiklik yapılmasını gerektirmesi halinde koruma bölge kurulunun değerlendirmesine sunulur.
    İdareler ile gerçek ve tüzel kişiler, Koruma Yüksek Kurulu ve koruma bölge kurullarının kararlarına uymak zorundadırlar.
    Koruma amaçlı imar planı yapılan alanda idareler koruma bölge kurullarınca alınmış ve alınacak koruma amaçlı imar plânları, değişiklikleri ve revizyonlarına ilişkin kararlara karşı altmış gün içerisinde Koruma Yüksek Kuruluna itiraz edebilirler. Bu itirazlar, Koruma Yüksek Kurulunca incelenir ve en geç altı ay içinde karara bağlanır.
    Koruma amaçlı imar planına yapılan itirazlar uygulamayı ve yürütmeyi durdurmaz.
    Plan raporu ve gösterim
    Madde 10 - Koruma amaçlı imar planlarının hazırlanmasında uygulanacak gösterimlerde Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğinde belirtilen gösterimlere uyulur. Ancak koruma amaçlı imar planlarının özelliği, verilecek kararların detaylı olması ve her alanın farklı nitelik taşıması nedeniyle, plana özgü gösterim kullanılabilir.
    Plan gösterimi ve plan notlarında yer alan yapılaşma düzeni, yoğunluk ve benzeri konularda tasarım esasları ve uygulama ilkeleri, ulaşım, dolaşım ve açık alan sistemi ile ilgili uygulama esasları, koruma, sağlıklaştırma ve koruyucu yenileme program alan ve projelerinin etaplanma esasları, kentsel tasarım, peyzaj, restorasyon, mimari ve mühendislik projelendirme esasları ve prosedürleri ve benzeri hususlar plan raporunda daha detaylı olarak yazılı ve çizili yer alır.
    Koruma amaçlı imar planı değişikliği
    Madde 11 - Koruma amaçlı imar planlarında yapılacak değişiklikler, revizyon ve ilaveler de yukarıda belirtilen usullere tabidir. Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesine göre Bakanlık tarafından yaptırılan koruma amaçlı imar planlarında değişiklik, revizyon ve ilave yapılması durumunda Bakanlığın görüşü de alınır.
    Koruma amaçlı imar planlarında sit alanının bütününü olumsuz etkileyecek, mevcut korunması gerekli değerleri bozacak ya da yok edecek, geleneksel kentsel doku özelliklerini olumsuz yönde değiştirecek yeni işlev dönüşümlerine ilişkin plan değişikliği yapılamaz.
    ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : Çevre Düzenleme Projelerinin Hazırlanması, Gösterimi, Uygulaması ve Denetimi
    Proje alanı
    Madde 12 - Koruma bölge kurulunca sit alanı olarak ilan edilen ören yerlerinde Bakanlıkça düzenlenmesine gerek görülen alanlardır.
    Yetki ve yöntem
    Madde 13 - Çevre düzenleme projeleri, Bakanlık tarafından doğrudan yapılabilir veya yaptırılabilir.
    Çevre düzenleme projelerinin Bakanlıkça doğrudan yapılması halinde bu Yönetmeliğin Beşinci Bölümündeki; ihale yöntemi ile elde edilmesi durumunda ise bu Yönetmeliğin Altıncı Bölümündeki hükümlere göre çalışmalar yürütülür.
    Ulusal ya da uluslararası ölçekte açılan yarışmalar sonucu elde edilecek çevre düzenleme projelerinde, yarışmayı düzenleyen kurumlar yarışma şartnamelerini, bu Yönetmeliğin Altıncı Bölümünde belirlenen uzmanlık alanlarının yarışma ekibi bünyesinde yer almasını sağlayacak ve ekip başı tanımını bu Yönetmeliğin proje müellifi tanımına uyacak şekilde düzenleyeceklerdir; ancak yarışmaya katılacak olan proje müelliflerinde 24 üncü maddenin (c) ve (d) bentlerindeki koşullar aranmaz.
    Proje hazırlama esasları
    Madde 14 - Sit alanlarında yer alan ören yerlerinin çevre düzenleme projesinin yapılması için sit alanına ilişkin koruma amaçlı imar planının bulunması esastır.
    Ancak ören yerinde bulunan arkeolojik değerlerin korunması ve değerlendirilmesine ilişkin olarak ivedi önlemlerin alınmasının zorunlu olduğu hallerde koruma amaçlı imar planı olmadan da çevre düzenleme projesi hazırlanabilir. Bu proje koruma amaçlı imar planı ve yönetim planının hazırlanmasında değerlendirilir ve gerekiyorsa koruma amaçlı imar planı ve yönetim planının ana yaklaşımları doğrultusunda yeniden düzenlenir.
    Çevre düzenleme projeleri, ören yerlerinin arkeolojik potansiyelini etkin bir şekilde korumak üzere, mevcut kullanım ve dolaşımdan kaynaklanan sorunların çözümü amacıyla yapım sürecinin genel ilke ve hedefleri, proje belgelerinin içeriği ve biçimi, yapılacak çalışmalarda izlenecek yöntem ve çalışmaların ayrıntılarıyla birlikte Bakanlıkça hazırlanan çevre düzenleme projeleri teknik şartnamesinde belirtilen esaslara uygun olarak hazırlanır. Proje alanının özelliğine göre bu şartnameye ek olarak özel teknik şartname düzenlenebilir.
    Projelerin onaylanması
    Madde 15 - Çevre düzenleme projelerinin hazırlanmasından sonra bu projeler görüş alınmak üzere koruma bölge kuruluna gönderilir. Koruma bölge kurulu projede değiştirilmesi gerekli hususlar belirlediği takdirde bu hususları kararında belirtir ve gerekli düzenlemelerin yapılmasını Bakanlıktan ister.
    Karar doğrultusunda gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra koruma bölge kurulunca uygun bulunan projeler Bakanlıkça onaylanır.
    Projelerde değişiklik yapılması
    Madde 16 - Çevre düzenleme projelerinde değişiklik yapılması halinde, onaylanmasına ilişkin olarak düzenlenen 15 inci maddedeki süreç uygulanır.
    DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : Koruma Amaçlı İmar Plan Müelliflerinin Yeterliliği ile Görev, Yetki ve Sorumluluklarına İlişkin Usul ve Esaslar
    Yetki
    Madde 17 - Koruma amaçlı imar planlarının müellifi, şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı veya kent plancısıdır. Planlama ekibinde alanın konumu, sit statüsü ve özellikleri göz önünde bulundurularak mimar, restorasyon konusunda yüksek lisans yapmış mimar, sanat tarihçisi, arkeolog, sosyolog, mühendis, peyzaj mimarı gibi meslek gruplarından yeterli sayıda uzman görev alır.
    Ekipte yer alacak uzmanların 19 uncu maddede belirtilen planlama ekibinde aranacak asgari niteliklere sahip olması gereklidir.
    Plan müellifinde aranacak asgari nitelikler
    Madde 18 - Koruma amaçlı imar planı müellifinde asgari aşağıdaki nitelikler aranır:
    a) Asgari dört yıllık lisans eğitimi veren fakülte veya bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul edilen yüksek öğretim kurumlarının şehir planlama veya şehir ve bölge planlama bölümünden, şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı veya kent plancısı unvanını alarak mezun olmak,
    b) 17/6/1938 tarihli ve 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde belirlenen niteliklere sahip olmak ve 27/1/1954 tarihli ve 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununun 33 üncü maddesi uyarınca ilgili meslek odasına kayıtlı olmak,
    c) TMMOB Şehir Plancıları Odasından alınmış büro tescil belgesine sahip olmak,
    d) Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 2/11/1985 tarihli ve 18916 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İmar Planlarının Yapımını Yükümlenecek Müellif ve Müellif Kuruluşlarının Yeterlilik Yönetmeliği kapsamında verilen imar planı yapımı yeterlilik belgesinden asgari (E) grubu yeterlilik belgesine sahip olmak ve söz konusu Yönetmelik uyarınca o yerleşmenin imar planlarının hazırlanmasında geçerli olan yeterliliğe sahip olmak.
    Koruma amaçlı imar planlarının ihale yöntemi ile elde edilmesi durumunda plan müellifinin yukarıda belirtilen niteliklere sahip olması gerekmektedir.
    Planlama çalışmasını yüklenecek müellif kuruluşların ortaklarından yukarıdaki niteliklere sahip şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı veya kent plancısının asgari % 51 hissesi olmak zorundadır.
    Koruma amaçlı imar planlarının doğrudan idarece yapılması halinde (c) bendinde belirtilen koşullar aranmaz.
    Planlama ekibinde aranacak asgari nitelikler
    Madde 19 - Planlama ekibinde yer alacak uzmanların; asgari dört yıllık lisans eğitimi veren fakülte veya bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul edilen yüksek öğrenim kurumlarının ilgili bölümlerinden mezun olmaları gerekmektedir.
    Ayrıca ekipte yer alacak mimar, restorasyon konusunda yüksek lisans yapmış mimar, mühendis ve şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı veya kent plancısının 3458 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde belirlenen niteliklere sahip olması ve 6235 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi uyarınca ilgili meslek odasına kayıtlı olması gereklidir.
    Müellifler, iş tanımına göre ekiplerinde belli sürelerle ya da sürekli olarak görev yapacak uzmanların isimlerini, özgeçmişlerini ve noterlikçe onaylı muvafakatnamelerini sözleşme aşamasında idareye vermek zorundadırlar.
    Koruma amaçlı imar planı yapımı ekiplerinde plan müellifi dışında asgari;
    a) Kentsel sit alanları için, şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı veya kent plancısı, restorasyon konusunda yüksek lisans yapmış mimar, peyzaj mimarı, sanat tarihçisi, sosyolog,
    b) Arkeolojik sit alanları için, şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı veya kent plancısı, restorasyon konusunda yüksek lisans yapmış mimar, arkeolog, sosyolog,
    c) Doğal sit alanları için, şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı veya kent plancısı, mimar, peyzaj mimarı, sosyolog ile alanın doğal karakterine bağlı olarak orman mühendisi, ziraat mühendisi, çevre mühendisi, hidrolog, biyolog, zoolog gibi meslek gruplarından gerekli olanların,
    d) Tarihi sit alanları için, şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı veya kent plancısı, mimar, tarihçi, sosyolog
    bulunması zorunludur.
    Planlama ekibinde yer alacak uzmanların sayısı ile alanının niteliğine göre ihtiyaç duyulabilecek diğer meslek uzmanları idarece belirlenir. Aynı alanda birden fazla türde sit olması halinde planlama ekibi her sit türü için tanımlanan planlama ekibindeki meslek gruplarını içerecek şekilde oluşturulur.
    Plan müellifine ait sınırlamalar
    Madde 20 - Müellifler, yükümlendikleri planlama işinin kapsadığı planlama yapılan alanın sınırları içinde, planlama süresince idare dışında özel kişi veya kuruluşlara müşavirlik yapamaz, proje düzenleyemez, teknik sorumluluk ve fenni mesuliyet üstlenemezler. Ancak, devam eden veya bitmiş olan planlama işine ek yeni bir planlama işi bu hükmün dışındadır.
    Müellif, planlama yapılan alanın sınırları içinde yalnız planlama konusuyla ilgili olarak kamu görevlilerinin tabi olduğu kanuni sınırlamalara, yasaklara ve sorumluluklara tabidir.
    Müellifler ve müellif kuruluşları planlama çalışmalarını yürütürken objektif ve tarafsız davranmak; bilimsel ve teknik verilere göre hareket etmek zorundadırlar.
    Plan kararlarının verilmesinde, hiçbir kişi ve kuruluştan, sözleşme kapsamı dışında herhangi bir ayni veya nakdi menfaat temin edemezler. Böyle bir menfaat temin ettiği tespit edilenler hakkında kanuni işlem yapılır.
    Yeterlilik belgesinin sürekli iptali veya süreli ertelenmesi
    Madde 21 - Müellif ve müellif kuruluşlarının yeterlilik belgelerinin sürekli iptali ve süreli ertelenmesinde aşağıdaki hükümlere uyulur.
    a) Müelliflerin yaptığı planlama işinden dolayı mesleki faaliyetleri ile ilgili konularda hüküm giymiş olması veya Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik veya İmar Planlarının Yapımını Yükümlenecek Müellif ve Müellif Kuruluşlarının Yeterlilik Yönetmeliği hükümlerine aykırı iş ve işlemlerinin mahkeme kararı ile sabit olması halinde yeterlilik belgeleri sürekli iptal olunur.
    b) Müelliflerin idare ile olan sözleşmelerinin müellifin hatası sebebiyle ayrı ayrı iki işte feshedilmiş olması veya planlama işinde ve aynı aşamada planın yetersizliği sebebiyle iki defa ret ve iade olunduğunun belgelenmiş olması halinde yeterlilik belgeleri bir yıl süre ile askıya alınır.
    Plan müellifinin çalışmalarının değerlendirilmesi
    Madde 22 - İdareler ve koruma bölge kurulları, müellifçe yapılan plan çalışmalarını değerlendirmek ve bu hususta rapor düzenlemekle yükümlüdürler. Bu husus idareler bünyesindeki ilgili birimler ile koruma bölge kurulu müdürlükleri tarafından ayrı ayrı yürütülür. Bu süreçte, hazırlanan planın mevzuata uygunluğu, koruma ve şehircilik ilke ve esasları ile uyumluluğu ve tutarlılığı, plan kararlarının uygulanabilirliği, hizmetin ilgili sözleşme ve teknik şartname esaslarına göre sürdürülüp sürdürülmediği idarelerce irdelenir.
    Müelliflerle ilgili bu bilgilerin birer kopyaları müelliflerin sicil dosyalarına konulmak üzere Bayındırlık ve İskan Bakanlığına gönderilir.
    BEŞİNCİ BÖLÜM : Bakanlıkça Hazırlanacak Çevre Düzenleme Projelerinde Görev Alacak Meslek Gruplarının Temel Nitelikleri
    Proje müellifi ve ekibi
    Madde 23 - Bakanlıkça hazırlanacak çevre düzenleme projelerinde aşağıda belirtilen meslek gruplarından oluşacak proje ekibinin yürütücüsü, asgari beş yıllık tecrübeye sahip mimar veya peyzaj mimarıdır.
    Çevre düzenleme projelerini hazırlayacak proje ekibinin içerisinde asgari aşağıdaki uzmanların bulunması gerekmektedir.
    a) Restorasyon konusunda yüksek lisans yapmış mimar,
    b) Mimar,
    c) Arkeolog,
    d) Şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı veya kent plancısı,
    e) Peyzaj mimarı,
    f) Sanat tarihçisi.
    Ayrıca, ören yerinin niteliği, sorunları ve potansiyellerinin gerektirmesi halinde diğer meslek gruplarından uzmanlar da proje grubunda istihdam edilebilir.
    ALTINCI BÖLÜM : Bakanlıkça Hazırlattırılacak Çevre Düzenleme Projelerinde Görev Alacak Müelliflerin Yeterliliği ile Görev, Yetki ve Sorumluluklarına İlişkin Usul ve Esaslar
    Proje müellifinde aranacak asgari nitelikler
    Madde 24 - Çevre düzenleme projelerini hazırlayacak mimar veya peyzaj mimarı olan proje müellifinin asgari aşağıdaki niteliklere sahip olması gerekmektedir:
    a) Asgari dört yıllık lisans eğitimi veren yüksek öğretim kurumlarının mimarlık veya peyzaj mimarlığı bölümlerinden mimar veya peyzaj mimarı unvanlarını alarak mezun olmak,
    b) 3458 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde belirlenen niteliklere sahip olmak ve 6235 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi uyarınca ilgili meslek odasına kayıtlı olmak,
    c) İlgili meslek odalarından alınmış büro tescil belgesine sahip olmak,
    alanlarda benzer bir çevre düzenleme projesi işini tamamlamış veya iki çevre düzenleme projesi işini yapan proje ekibinde yer almış olmak veya ulusal veya uluslar arası düzeyde sit alanlarına ilişkin yapılan kentsel tasarım veya çevre düzenleme projeleri yarışmalarında birincilik almış olmak.
    Proje çalışmasını yüklenecek, müellif kuruluşların ortaklarından asgari birisi mimar veya peyzaj mimarı olmak zorundadır.
    Proje ekibinde aranacak nitelikler
    Madde 25 - Çevre düzenleme projelerinin hazırlanması için oluşturulacak proje ekibinde aşağıdaki uzmanların yer alması zorunludur:
    a) Restorasyon konusunda yüksek lisans yapmış mimar,
    b) Mimar,
    c) Peyzaj mimarı,
    d) Şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı veya kent plancısı,
    e) Arkeolog,
    f) Sanat tarihçisi.
    Yukarıda tanımlanan meslek gruplarına mensup uzmanların; asgari dört yıllık lisans eğitimi veren fakülte veya bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul edilen yüksek öğrenim kurumlarının ilgili bölümlerinden mezun olmaları gerekmektedir.
    Ayrıca ekipte yer alacak mimar, restorasyon konusunda yüksek lisans yapmış mimar ve şehir plancısı veya şehir ve bölge plancısı veya kent plancısının 3458 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde belirlenen niteliklere sahip olması ve 6235 sayılı Kanununun 33 üncü maddesi uyarınca ilgili meslek odasına kayıtlı olması gereklidir.
    Müellifler iş tanımına göre ekiplerinde belli sürelerle ya da sürekli olarak görev yapacak uzmanların isimlerini, özgeçmişlerini ve noterlikçe onaylı muvafakatnamelerini sözleşme aşamasında idareye vermek zorundadırlar.
    Proje müellifine ait sınırlamalar
    Madde 26 - Proje müellifi ve ekibi, üstlendikleri çevre düzenleme projesi işinin kapsadığı proje alanı sınırları içinde ve proje süresince idare dışında gerçek kişi veya kuruluşlara müşavirlik yapamaz, proje hazırlayamaz, teknik sorumluluk ve fenni mesuliyet üstlenemez. Ancak devam eden veya bitmiş olan proje işine ek yeni bir proje işi bu hükmün dışındadır.
    Müellifler, proje çalışmalarını yürütürken objektif ve tarafsız davranmak, bilimsel ve teknik verilere göre hareket etmek zorundadırlar.
    Proje müellifinin çalışmalarının değerlendirilmesi
    Madde 27 - Bakanlık ve koruma bölge kurulu müdürlükleri müellifçe yapılan proje çalışmalarını takiple ve bu hususta rapor düzenlemekle yükümlüdürler.
    Hüküm bulunmayan haller
    Madde 28 - Bu Yönetmelikte yer almayan hususlar hakkında 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri geçerlidir.
    YEDİNCİ BÖLÜM : Yürürlük ve Yürütme
    Yürürlük
    Madde 29 - Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile birlikte hazırlanan bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
    Yürütme
    Madde 30 - Bu Yönetmelik hükümlerini Kültür ve Turizm Bakanı yürütür.