15 Haziran 2013 Cumartesi

Varna Free Universitesi Yüksek Lisans Öğrencileri Ada’dan Memnun Ayrıldılar

Varna Free Universitesi Turizm İşletmeciliği ile Pazarlama ve Finans Yüksek Lisans Öğrencilerinin 11-15 haziran 2013 tarihleri arasında gerçekleştirdikleri eğitim amaçlı gezi sona erdi.

Toplam 46 kişiden oluşan Yönetim ve İşletme Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Miglena Temelkova liderliğindeki öğrenciler Bozcaada’da kurumsal ziyaretlerin yanında rasgele (random) görüşmeler gerçekleştirdiler.

Bozcaada Kaymakamlığını ziyaret eden grup Bozcaada Kaymakamı Sayın Abdulgani Mağ’dan Ada turizminin mevcut durumu ve geleceğe ilişkin vizyonu ve planları hakkında bilgi aldılar.  Kaymakam Sayın Mağ öğrencilerin ada ile ilgili tüm sorularını sabır ve samimiyetle cevapladı.

Büyük turizm işletmesi örneği olarak Çapraz Tatil Köyünü ziyaret eden öğrencileri Tesis Genel Müdürü Sayın Aslı Dinçoğlu tesisisin tarihçesi, mevcut durumu ve geleceğine ilişkin tasarıları konusunda bilgilendirdi. 

Türk konukseverliğinin hoş bir örneğini gösteren ve öğrenci grubuna Ada’ya özgü lezzetleri ile ikramda bulunan Çapraz Tatil Köyü Yönetiminin bu inceliği ve nezaketi; yaratılan güleryüzlü, samimi sohbet ortamı ve ziyaret sırasında öğrencilere havuzu ve plajı kullanma izni jesti ile birleşince çok etkilenen birçok öğrenci önümüzdeki yıl için aileleri ile birlikte tatil yerinin ve planlarının kesinleştiğini ifade ettiler.

Bozcaada Şarapçılığının en tanınan ve en büyük kapasiteye sahip olan Talay Şarapçılık İşletmesini ziyaret eden öğrenciler üzümün muhafaza edilmesinin bir yöntemi olan şarabın adım adım serüvenini Gıda Mühendisi Sayın Özgür Özkan den dinlediler. Bilgilendirme sonrası yaptıkları tadımda özellikle Ada’ya özgü üzümler olan Çavuş ve Kuntra’nın tek başına ya da kupaj örneklerini çok beğenen öğrenciler, bu şarapların tanıtımının turizm tanıtımı ile kaynaştırılması durumunda Bozcaada’nın dünya ölçeğinde bir rekabet üstünlüğü sağlayabileceğini ifade ettiler.

Kurumsal ziyaretlerini Bozcaada Rüzgar Enerjisi Santralı ile sonlandıran öğrencilere işletme sorumlusu, Elektrik  Mühendisi Sayın Kerim Kılavuz tarafından santral hakkında bilgi verildi.  Büyük bir ilgi ile dinlenen Kılavuz’a rüzgar enerjisi ve santralleri, doğa ile ilişkileri konusunda birçok soru yöneltildi.

Kurumsal ziyaretler dışında öğrenciler ada’daki birçok yerli ve yabancı turist ile çeşitli işletme sahipleri ile de yüzyüze görüşmeler yaptılar, notlar aldılar. Birçoğu Varna ve Bulgaristan Karadenizi kıyısındaki bölgede, turizmin çeşitli alanında aynı zamanda profesyonel olarak çalışan yüksek lisans öğrencileri tüm gözlem ve notlarını dört  ekip halinde değerlendirerek öğretim üyelerinden oluşan komisyona gruplar halinde sunum yaptılar. 

Sunumların konuları; Bozcaada’nın bir turizm beldesi olarak genel değerlendirilmesi,  Bozcaada turizminin Yunan Adaları turizmi ile karşılaştırılması, Bozcaada turizminin Türkiye’deki diğer turizm merkezleri ile karşılaştırılması (Kuşadası, Fethiye, Alanya) ve Bozcaada turizmini rekabette öne çıkaracak enstrümanlar, idi.  Bu sözlü sunumlar Haziran ayı sonuna kadar yazılı ve bitirme çalışması olarak üniversiteye sunulacak, ayrıca birkaç öğrenci Bozcaada Turizmini  yüksek lisans tez konusu olarak çalışacaklardır.

Genel olarak yemek yemek üzere ziyaret ettikleri işletmelerde birçok lezzet ile ilk kez karşılaşmakla birlikte memnun kaldıklarını ve ilginç buldukları ifade eden öğrenciler, Koreli Restoranı kalite/ fiyat açısından en iyi bulduklarını ve çok memnun kaldıklarını ifade ettiler.

Adı ve binası ile adanın en özel ve en “adalı” işletmesi olan Ege Hotel’de konaklayan Varna Üniversitesi turizm işletmesi yüksek lisans öğrenci grubu bu alanda ileri mesleki eğitim alan ve bu alanda çalışan profesyoneller olarak, konakladıkları otelin gördükleri en özgün, 3-5 yıldız gibi yıldız sınıflamaların dışında ve ötesinde “tartışmasız her açıdan kalite” sınıfında yer aldığını ifade ettiler.  

Varna Free Üniversitesi turizm işletmesi yüksek lisans programı öğrencilerinin Bozcaada turizmi ile ilgili çalışmalarının nihai ve yazılı sonuçlarını ileride, bu blogda paylaşacağız. 


“Göz, kendini görmez” sözünden hareketle, başka ve profesyonel bir göze Bozcaada turizmini nasıl görünüyor’u öğrenmek ilginç olacaktır.

11 Haziran 2013 Salı

Varna Üniversitesi Bozcaada'da

Varna Chernorizetz Hrabar Üniversitesi Yönetim ve İşletme Fakültesi'nin Turizm işletmeciliği ve Finans-Bankacılık Bölümleri Yüksek lisans Programları öğrencileri bu yıl ziyaret ve çalışma yapmak üzere Yönetim ve İşletme Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Miglena Temelkova'nın liderliğinde Bozcaada'ya geldiler.

Yüksek Lisans programlarında yer alan, alan incelemesi ve projektif çalışma seminerlerini  daha önceki yıllarda Yunanistan'ın Tasos adasında gerçekleştiren Üniversite, programda ders veren Türk öğretim üyesinin girişim ve çabaları sonucu Bozcaada'ya alındı.

Her yıl mayıs ayının son haftasında Tasos Adasında gerçekleştirilen ve bir hafta devam eden seminer bu yıl o tarihlerde Blgaristan'daki genel seçimler nedeniyle iki hafta ertelendi.

09-10 Haziran 2013 tarihlerinde Edirne'nin tarihi mekanları dışında Türkiye Cumhuriyetinin 2023 vizyonu ile ilgili bilgi almak üzere Adalet ve Kalkınma Partisi Edirne il Başkanlığını ziyaret eden öğrenciler Edirne Milletvekili ve Sağlık Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu'nun resmi danışmanı Avukat Sayın Ayhan Demir ile görüştüler.

Bugün gerçekleştirdikleri Truva gezisinden sonra Bozcaada'ya gelen öğrenci ve akademik personel Bozcaada'da çalışmalarına zemin teşkil edecek Bozcaada Kaymakamlığı ve örnek birkaç işletme ziyaretinden sonra 15 Haziran 2013 Cumartesi günü adadan ayrılacaklar.

Bu yıl ilk olan Bozcaada ziyaretinin başarılı geçmesi durumunda Varna Üniversitesi bundan sonraki yıllarda da seminer çalışmalarını Yunanistan'ın Tasos adası yerine Bozcaada'da  devam ettirecektir.


5 Haziran 2013 Çarşamba

Bozcaada'da Disko Olmalı mı? Anketi Sonuçları


Bozcaada'da disko olmalı mı? konulu anketimizin sonuçları aşağıdaki gibidir:

Anketi cevaplayan kişi sayısı 35 dir.  İstatistiksel olarak cevaplayan kişi sayısı 30'u geçtiği için cevaplayanlar "büyük grup" sayılabilir ve veriler büyük gruplara uygulanan parametrik istatistiksel tekniklerle değerlendirilebilir; sonuçlar genellenebilir. Anketin yapısı gereği cevaplar en kaba ölçme yöntemlerinden biri olan "yüzde" ile değerlendirilecektir.

Verilen cevapların % 48 i, Bozcaada'da kesinlikle disko açılmaması yönündedir. Bu sonuca göre anketi cevaplayanların neredeyse yarısı Bozcaada'da bir disko açılmasını istememektedir.

Bir diskonun ses izolasyonu yapılması koşuluyla onaylayanların oranı % 22, şehir dışında yapılması koşulu ile onaylayanların oranı % 8 ve her halükarda açılması gerektiğini düşünenlerin oranı % 20.

Bu blogda konu ile ilgili yer alan Bozcaada'da Disko Olmalı mı? http://www.blogger.com/blogger.g?blogID=1542089794701923407#editor/target=post;postID=4745012448503852742;onPublishedMenu=postsstats;onClosedMenu=postsstats;postNum=4;src=postname yazısındaki argümanları ve değerli görüş ve yorumları ile konunun tartışılmasına katkıda bulunan okuyucuları argümanlarını tekrarlamaksızın anketin sonuçları şöyle yorumlanabilir:

Bozcaada'da müzikli bir eğlenme mekanına ihtiyaç bulunmaktadır. Ancak!

Cevaplayanların büyük çoğunluğu böyle bir mekan için kaygı duymaktadır. Bu kaygı müzikli eğlence yerinin oluşturulmasındaki özellikle ses izolasyonu ile ilgili teknik şartnamelerin yerine getirilip getirilmeyeceği ve işletilmesi sırasında doğacak sorunların (gürültü ve trafik) çözümünde etkisiz ve yetersiz kalınacağı kaygısıdır.

Bu kaygıyı besleyen temel kaynak güvensizlik duygusudur. İnsanların birbirine, işletmelere ve özellikle de kurumlara karşı duydukları derin güvensizlik duygusudur. Bu güvensizlik ve kaygıları oluşturan şey   eğlence yerleri ve diğer konulardaki geçmiş ve mevcut deneyim ve uygulamalar yer almaktadır.    

ÖNERİLER:

Temel sosyal bir ihtiyaç olan eğlenme ihtiyacının Bozcaada'da karşılanabilmesi için şu iki koşulun birlikte yerine getirilmesi gerekmektedir:

1. Ada'daki ses yankı düzeyini hesaba katarak iyi bir ses yalıtımının ve denetlenebilir bir ses sisteminin yüksek maliyetine katlanan yatırımcı  

2.  İşletme özelliklerini ve çevre özelliklerini dikkate alarak  ruhsatlandırma, düzenleme ve sürekli - ciddi bir denetleme yapacak bir yerel yönetim.




4 Haziran 2013 Salı

Şehir Planlamasının Özeti Budur

Bir şehri planlamak


........
Esenyurt’ta yaşadığımız ve aslında geçici şekilde çözülen, Fikirtepe’de sessizce yaşamakta olduğumuz ve Gezi Parkı hareketiyle gündeme bomba gibi düşen mesele aslında hep aynı; yanlış ve/veya eksik planlama.

Gezi Parkı konusunun sosyolojik, toplumsal ve siyasi tarafı bir yana konuya sadece bu ve benzeri projeler olarak bakalım.

Hatalı ve eksik planlama

Uzun zamandır yazdığım, konferanslarda anlattığım en önemli meselelerden biri inşaat projelerinin bir bütünün parçası olma zorunluluğu yani; şehir bölge plancılığı.

Sıraladığımız ve henüz gündeme düşmeyen tüm projelerde görünen en büyük eksiklik aynı; hatalı ve/veya eksik planlama. Görünen eksikliğin veya yanlışlığın nedeni ise aslında çok açık, bu planlamaları sadece mimarlar ya da belediyecilerle yapıyor oluşumuz. Böyle olunca da sadece bir zihin bir bakış açısı o bölgeyi dönemsel yani aslında geçici olarak planlıyor.

Oysa bir şehri planlamak, özellikle de o şehir tarihi ve sosyolojik olarak çok önemli. Dünya başkentlerinden biriyse, mutlaka o şehrin yakın ve uzak tarihiyle, toplumsal durumuyla yapılmalıdır.

Dünyada bu işi önce sosyologlar, tarihçiler sonra şehir plancıları, deprem mühendisleri ve mimarlar projelendirir. Yani bu şehir bölge plancılarını teknik tabiriyle ‘brieflendiren’ sosyologlar ve tarihçilerdir.

Projenin çıkmasıyla o projenin asıl kullanıcılarından focus gruplar oluşturulur ve bu kişilerin gözünden proje değerlendirmesi alınır. Sonra proje gerçekleştirilir ve devreye iletişimciler girerek projeyi anlatırlar. 

Sorgulama ve teşhis

Bu zincir böyle işlemezse, durum en basit tabiriyle, bir psikiyatriste gittiğinizde, doktorun sizin yüzüne bakıp ‘bence sen şizofrensin, şu ilacı al’ deme halidir. Oysa normalde doktorun önce size sorular sorması, sizi tanıması, geçmişinizi öğrenmesi, bu gün geldiğiniz yeri sorgulaması ve sonra teşhis koyması gerekir.

Doktor önce kendinize ama ardından başkalarına kendinizi doğru ifade etmenizi sağlar. Tedavi sadece size iyileştiğinizi hissettirerek olmaz, ailenizin arkadaşlarınızın da bunu görmesi ve onaylaması, onlarla hayata karışmanız gerekir ki başarılı bir tedaviden bahsedebilelim.

Şehirler de böyledir. Tarihini ve bugününü anlamanızı ister.

İşte bu yüzden bir yapı sadece bir inşaat değildir, bir dönemin bir coğrafyanın tanığıdır.


NOT: Bozcaada İmar Planı ile ilgili uygulama ve tartışmaların sürdüğü şu günlerde Ada açısından da önemli bir görüş içeren yazı olması nedeniyle 04.06.2013 tarihli Vatan Gazetesi Yazarı sayın Ceren Kumbasar'dan olduğu gibi alıntılanmştır.  

Daha önce de bu sitede defalarca belirtildiği üzere, bir şehir imar planı salt teknik bir "iş" değildir.  Tarihsel, ekonomik, sosyal ve siyasal yanları ve sonuçları mevcuttur. Ama daha da önemlisi bir şehrin geleceğidir. Bu gelecek bir ya da birkaç kişinin "dudakları arasında" ve "kapalı kapılar arkasında" belirlenemez. 

Tarih bunun aksine davrananların hazin hikayesinden ibarettir. Bozcaada Belediyesi ve Meclisini bu yazıyı defalarca ve dikkatle okumaya davet ediyorum.

24 Mayıs 2013 Cuma

Bozcaada Eczanesine Plaket

Çanakkale Eczacılar Odasınca düzenlenen törende Bozcaada Eczanesi'nin sahibi ve eczacısı Öznur Evergen'e  "Meslekte 30. Yıl" plaketi verildi.

Bozcaada'da 30 yıl öncesine kadar hastalar reçetelerini Yakar ya da Hüseyin Kaptanlara emanet ederek ilaçlarının Ezine'den gelmesini beklerlerdi.

Bozcaada'ya Bozcaadalı Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunu genç Eczacı Öznur Evergen'in küçük eczanesini açması ile ada eczaneye kavuşmuş oldu.

Bu otuz yıl içerisinde tek ve sürekli nöbetçi eczane olarak Bozcaada halkına 24 saat  hizmet veren Bozcaada Eczanesi adanın az sayıdaki uzun soluklu işletmeleri içerisinde yerini aldı.

Bozcaada'ya otuz yıllık eczacılık hizmeti nedeniyle Sayın Öznur Evergen'e teşekkür edip 40. yıl plaketini de almasını dilerken, değerli sanatçı ve sevgili Bozcaada'lı hemşehrimiz sayın Cezmi Baskın'a ait bir Bozcaada Eczanesi anekdotu ile bitirelim:

Bir yaz sabahı, oldukça erken bir saatte Cezmi Bey Boza ile yürüyüşünü yapmış, Çınaraltı kahvesinde kahvesini yudumlamaktadır.
Turist bir bayan telaşla gelip eczanenin kapısını zorlar. Eczane kapalıdır. Kadın ile Cezmi Bey arasında şöyle bir diyalog geçer:

"Beyefendi, ne zaman açılır bu eczane?
"Kapısında yazıyor, saat sekizde."
"Ay bekleyemem o kadar. Beyefendi bunun dışında en yakın ada eczanesi nerede?"
"Gökçeada'da..."


Bozcaada Belediyesinde İmar Planını ile İlgili Tuhaf Aleniyet Sorunu


Bozcaada Belediyesince hazırlanan 1/25000 İmar Planı ile ilgili nedeni anlaşılamayan bir aleniyet sorunu yaşanmaktadır.

 Yasal Durum:

 1. Plan Yapımı Esaslarına Dair Yönetmeliğin 20 Maddesinde konu şu şekilde yer almaktadır:


Madde 20. ..... Onaylanmış planlar; onay tarihinden itibaren ilgili idarece herkesin görebileceği şekilde ilan yerlerinde asılmak ve nerede nasıl görülebileceği mahalli haberleşme araçları ile duyurulmak suretiyle 30 gün süre ile ilan edilir. 30 günlük ilan süresi içinde planlara itiraz, ilgili idare nezdinde yapılır.

http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.4880&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=

2. İmar Yasası 8. Maddesinde konu şu şekilde yer almaktadır:

b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.

3. 8/8/2011 tarih ve 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede şu şekilde yer almaktadır:


MADDE 21 – 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı Đmar Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin dördüncü cümlesi ve ikinci fıkrasının üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir.”
“Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir.

Mevcut Durum

Foça Belediyesi ile kardeş şehir olunduğuna dair meclis kararından uçurtma şenliğine kadar haberleri web sitesinde duyuran Bozcaada Belediyesi, 01 Mayıs 2013 tarihinde 30 günlük inceleme ve itiraz süresi için "ilan" ettiği 1/25000 ölçeki Bozcaada İmar Planını yukarıdaki mevzuatın öngördüğünün aksine, Belediye Başkanlığı İmar İşleri Şefliği odasında "ilan" etmektedir.

Bu durum açıkça mevzuatın aleniyet ilkesine aykırıdır. 

Yine mevzuatın öngördüğü, ücreti mukabilinde planın incelenmek üzere basılı ya da elektronik ortamda talep edenlere verilmesi hususunun aksine, imar işleri çalışanlarına göre başkanın emriyle "yasak"tır. İmar planını sadece İmar İşleri Şefliği Odasının dört duvarında bakarak inceleyebilir, fotograflayamazsınız dahi...

Bozcaada Belediyesinin aksine, ülkemizin diğer ilgili kurumları yasalara titizlikle uygun hareket etmekte ve mevzuatın gereklerini yerine getirmektedirler. Bozcaada 1/25000 Ölçekli Planını incelemek isterseniz aşağıdaki linki tarayıcınıza kopyalarak plan ve tüm eklerine ulaşabilirsiniz: 

http://www.csb.gov.tr/gm/mpgm/index.php?Sayfa=sayfahtml&Id=2507

27 Nisan 2013 Cumartesi

İmar Planı Yapımına İlişkin Yönetmelik Değişiyor

Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünce yapılan açıklamaya göre (http://www.csb.gov.tr3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca yayımlanan “Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik”,in uygulamadan kaynaklanan sorunların çözülmesi ve planların kalitesinin artırılması amacıyla bütünüyle ele alınarak yeniden düzenlenmesi öngörülmektedir.


Bu kapsamda, Yeni Yönetmelik Taslağında mekânsal planlama kademelenmesi yeniden tanımlanmış, planlarla ilgili ilkeler belirlenmiş, diğer plan türleri ile ilişkileri kurulmuştur. 
Ayrıca, planların hazırlanması sürecinde uyulacak esaslar açıklanmış, planlarla ilgili yapılacak araştırma ve analiz konuları genel başlıklar altında sıralanmış, eşik analizine yer verilmiştir. 
Diğer taraftan planlarla birlikte plan revizyonu, ilave ve değişikliklerine yönelik koşullar açıklanmış, kentsel tasarım projelerinin hazırlanmasına yönelik hükümler öngörülmüştür. 
Yönetmelik Taslağında planların sunulması, onaylanması, yürürlüğe girmesi, ilanı ve kesinleşmesi konularına açıklık getirilmiş, Bakanlığın planların denetlenmesine dair görev ve yetkisi konularında düzenlemeler yapılmıştır.
Yeni Yönetmelik Taslağı kabaca incelendiğinde, planların ilanı, itirazlar ve kesinleşmesi ile ilgili hükümleri ile planın aleniyeti ve dağıtımına ilişkin hükümlerinde eskisi ile esaslı farklılıkların bulunmadığı görülmektedir. Getirilen yeniliklerden birisi, plan onaylandıktan sonra idarece sadece herkesin görebileceği şekilde ilan yerlerine asılmasının dışında idarenin internet sitelerinde  de eşzamanlı olarak ilan edilmesi zorunluluğudur. Askıda kalma süresinin yürürlükteki yönetmelikte olduğu gibi 30 gün olması öngörülmektedir.
Bozcaada Koruma İmar Planının onaylandığı yetkili kişilerce sözlü olarak ifade edilse de bu yönde henüz resmi bir ilan bulunmamaktadır.  Bozcaada'da yaşayan - yaşamayan, yeri yurdu olan - olmayan Bozcaada'nın geleceği ile ilgili olan herkesin İmar yasası ve planlama esaslarını düzenleyen yürürlükteki  yönetmeliği önceden incelemek suretiyle ilan edilecek planı bu gözle incelemeleri ve varsa itirazları süresi içerisinde yapmaları önemlidir.   


22 Nisan 2013 Pazartesi

Bozcaada'da Disko Olmalı mı?

Bozcaada ile ilgili sorulan sorulardan biri, Bozcaada'da disko var mı?

Bu soruyu bir anket sorusuna dönüştürdük.

Bozcaada'da disko olmalımıdır?

Bildiğiniz gibi disko, ülkemizde müzikli eğlenme mekanına verilen addır.

Geçmişte Bozcaada'da çok da parlak olmayan örnekleri vardı. Şimdi yok.

Olmalıdır, diyenlerin gerekçeleri; ada gençlerinin eğlenme mekanlarının olmaması, yazın tatil için gelenlerin müzik eşliğinde eğlenmek için mekan bulamamalarıdır.

Olmamalı diyenlerin gerekçeleri müziğin çevreye verdiği rahatsızlık, eğlenceye eşlik eden alkol tüketiminin aşırıya ulaşması sonucu asayiş olaylarının artması ve genel huzurun bozulması.

Her iki görüşün de gerçekçi gerekçeleri mevcuttur. Özellikle "olmamalı" diyenlerin gerekçeleri geçmişte yaşanılan kötü tecrübelere dayanmaktadır.

Her iki "kesin" görüşün arasında "gri" alanlar mevcuttur.

Örneğin müzikli eğlence mekanlarının yerleşim yeri dışına kurulması.

Bu seçenek daha önce denenmiş ancak  açık alanda sesin çok fazla yankılanması nedeniyle dışarıda ikamet edenlerin gürültü şikayetleri olmuştu. Ayrıca alkol tüketimi nedeniyle gece alkollü araç kullanma  gibi çok ciddi trafik sorunları ortaya çıkmış; işletmecilerin servis koyma çözümü çok etkili olmamıştı.

Bir diğer "gri" seçenek, yerleşim yerinde tam ses izolasyonlu bir mekanın oluşturulmasıdır ki bu seçenek hiç denenmedi. denenmemesinin muhtemel iki nedeni, ses izolasyonunun çok maliyetli olması ve yazın kapalı bir mekanın çok tercih edilmemesi, iklimlendirmenin maliyeti arttırması.

İhsas-ı rey anlamına gelse de, kişisel görüşüm adada diskonun olmaması yönündedir.
Geçmişte adada "disko" olgusunun her türlü sıkıntısını çekmiş ve çokça huzuru kaçmış bir birey olarak deneyimim "kesinlikle hayır" yönünde oy kullanmamı gerektiriyor.

Ülkemizdeki turizm destinasyonlarına baktığımızda da "müzikli eğlence" türünü tercih eden turistler için de ada dışında oldukça fazla ve farklı  seçenekler bulunduğu gerçek.  Kaldı ki, turizmde esas olan ne talep edildiği değil, sizin neyi ve nasıl sunduğunuzdur.  Sevgili Bilsay Hocanın dediği gibi "ev sahibi evinde ayakkabısını çıkarıyorsa, misafir de çıkarmalıdır".Bu turistler ile ilgili olanı...

Ada gençlerine gelince...
Ada gençleri zaten her zaman eğleniyorlar ve dilediklerinde müzikli eğlencelerini  de gönüllerince oluşturuyorlar.

Ancak...
Bunlar benim kişisel görüşlerim.

Blogdaki ankette sunulan seçeneklerden daha farklı görüşleriniz varsa ve paylaşırsanız hepimiz daha zenginleşmiş olur, daha çok seçenek arasından seçme şansımız olur.

Görüşünüz ne olursa olsun benimki kadar net ise birlikte nasıl düşünüyoruz onu öğrenmiş oluruz.





  






17 Nisan 2013 Çarşamba

Bozcaada Hava Durumu

Nisan ayının yarısını devirdik.
Tamam, Nisan ayı yağmurlu geçer ama bu nisan ada'da çok yağmurlu geçiyor.

Eski Ahit'ten beri kitaplarda yeryüzünün "yedi sene kıtlık, yedi sene bereket"e göre kurgulandığı yazılı.
Yağmur açısından bu sene oldukça bereketli...

Evveli günkü bulut ve sağnak sayılmazsa...

 Kuzeybatıdan gelen ve İda dağına doğru hareket eden resimde gördüğünüz bulutun kuyruğu ada'ya adeta "çarptı."

Fındık büyüklüğünde dolu biçiminde "eteğindeki taşları" Çayır ve ada yerleşim yerini kapsayan bir şerit biçiminde boşalttı.

Bu bolgelerdeki bağlar ve yapraklanan, çiçeklenen ağaçlar zarar gördü.  Diğer bölgelerde sadece sağnak şeklinde yağmur yağdı.

Yerli ve dış kaynaklı meteoroloji tahminlerine göre hafta sonu (20-21 nisan günleri) özellikle pazar günü açık ve güneşli, pazartesi (22 Nisan) açık ve güneşli ancak salı (23 Nisan) çok bulutlu ve yağmurlu geçecek. Çarşamba ise açık ancak akşam saatlerinde poyraz şiddetlenecek.

Öyle görünüyor ki bu yıl da Nisan, çocuklara gönüllerince bir 23 Nisan yaşatmayacak.
 Ancak düşen yağmurlar, başka aksilikler yaşanmazsa bu yıl bağcıların yüzünü güldürecek.
Bereketli "yedililer" ada'yı terketmesin...  

8 Şubat 2013 Cuma

Ben Nasıl Çözerdim?

Bir önceki "Bozcaada ile ilgili yorumsuz bir yazı"da ulusal basın da dahil olmak üzere medyada geniş yer alan, Bozcaada'daki spor karşılaşmasından sonra yaşanan olay, yorum olmaksızın yer aldı.

Çok çeşitli tepkiler geldi.

Her tepki gerçeğin bir yanına işaret ediyordu...

Yani "herkes haklı".

Herkes kendi penceresinden bakıyor. Ancak...

Gelen tepkiler "yorum" ve "suçlama" dan öteye gitmiyor.

Ben ise çözüm önerileri derdindeyim. Sorunları hepimiz biliyoruz.

Bu nedenle, olayla ilgili kendi çözümümü yazacağım.

Ben olsaydım ne yapardım?

Doğru bir çözüm olduğunu kesinlikle iddia etmiyorum. En iyi çözüm olduğunu da...

Sadece çözüme odaklı düşünüyorum.  Fikir yürütüyorum.

Acaba "şöyle yapılsa idi, bu olay farklı sonuçlanır ve Bozcaada medya'da daha farklı yer alırmıydı"? sorusuna cevap arıyorum yazarak ve sizlerle de paylaşarak.  Kimseyi suçlamadan ve yorum yapmadan...

Acaba bu haber şöyle olabilirmiydi?

Konuk takım taraftarları adaya geldi ve fırtına nedeniyle adada  mahsur kaldılar.

Adada kışın oteller kapalı, açık olanlara da taraftarların parası yetmedi.

Konuk takım ve ev sahibi takım yöneticileri mağdurların sayısının 23 olduğunu tespit etti ve yerel yönetim yetkilileri ile bir dizi görüşme yaptılar.

Adada, misafir takım taraftarlarını ağrılayacak kamu kuruluşlarına ait misafirhane olmadığı için başka çözüm arandı.

Konuk 23 taraftarla, görüşülerek öncelikle sakin olmaları, telaş ve endişe etmemeleri (adaya ilk gelenlerin ve karşıya geçememenin anksiyetesi ve  psikolojisi düşünülerek), bir çözüm bulunacağı anlatıldı.  

İçki içmemeleri ve taşkınlık yapmamaları koşuluyla kendilerinin Halk Eğitim Merkezi Salonunda, kaloriferlerin yakılarak sabaha kadar oturup beklemelerinin sağlanacağı söylendi. (Öyle ya, kış bastırınca İstanbul'da da evsizler sokakta bırakılmıyor, spor salonlarına toplanıp geceyi sıcakta ve kapalı mekanda geçirmeleri sağlanıyor.)

Halk Eğitim Merkezi Salonunda sıcak içecekler (çay, kahve) ikram edilen 23 konuk takım taraftarlarına, gece boyunca Bozcaada'yı tanıtan, çeşitli medya tarafından çeşitli zamanda çekilen belgesel, röportajlar  izlettirildi.  Ayrıca hepsine Bozcaadaspor atkısı ile Bozcaada'yı tanıtan broşürler hediye edildi...

Sabah kahvaltısını simit ve peynirle yapan ve  Bozcaada'nın "ileri gelenlerince" ikram edilen taraftarlar ilk gemiyle adayı terk etti.

Olayla ilgili medyada yer alan haber bence böyle de olabilirdi...

Sizin daha farklı çözümleriniz de vardır ve olmalıdır.

Yazılan her çözümü söz, yayınlayacağım...

6 Şubat 2013 Çarşamba

Yorumsuz Bir Bozcaada Yazısı...


http://www.tribundergi.com/haber/bozcaada-dan-bir-memleket-manzarasi-taraftar-nerede-yatacak
Bozcaada'dan Bir Memleket Manzarası: Taraftar Nerede Yatacak?
Haftasonu Bozcaada deplasmanına giden Beykozspor taraftarının başına gelmeyen kalmadı. Bir memleket manzarası...
05/02/2013 - 18:52
Yorumlar (7)
Boğazın Yargıçları grubundan Turgay G. anlatıyor.
 
''Cumartesi gecesi 01:30'da yola çıkıldı. Sevdalı 23 kişiyiz. Klasik deplasman yolculuğu...
 
Sabah 9:00'da Geyikli feribot iskelesindeyiz. Feribot normalde sabah 10:00'da ancak fırtına şiddetli. Feribotun cesur kaptanı insiyatif alıyo ve hem topçularımızı hem de bizi almak için zor bela iskeleye yanaştı. Gerek topçular gerekse de biz feribotun içinde devrilme tehlikesi olduğundan araçları Geyikli İskelesi'nde bıraktık.
 
İnanılması güç bir rüzgara karşı adayı dolaştık. Fakat klasik sabit fikirli ada halkıyla karşı karşıyaydık. ''Maçcılar geldiiii''
 
Bu kadar rüzgara ve takımımızın tehir isteğine ret cevabı verildi çünkü hakem İzmir'den gelmişti ve tehir istemiyordu.
 
İroni yapmıyorum kullandığımız aut atışlarını kendi kalemize girmesin diye dua ediyorduk! Gerisini siz hesaplayın...
 
Maçı kaybettik ama yediğimiz rüzgar nedeniyle sağlığımızı da.
 
17:00'de geri dönmesi gereken feribot iptaldi. Kahraman kaptan akla hayale gelmeyecek maddi teklifler, klişe hastamız var yalanları vs her şey söylendi. Ama nafile... Kısa geçiyorum anca 3 saatlik bir ikna mesaisiydi bu.
 
Ada'daki tüm pansiyon ve oteller dolaşıldı. 300 tl oda fiyatı çekenler mi dersiniz, 100 yatak kapasiteli otelin bu mevsimde yerimiz yok demeleri mi dersiniz, Köhne otelin adam başı 90'ar tl çekmesi mi dersiniz! Daha saymayayım. ''Size barınacak yer yok'' iç sesleri. 
 
Polislere yalvardık; bizi tutuklayın nezarete alın yoksa donarak öleceğiz. Ya da tutuklanmak için bir şeyler yapmamızı istermisiniz diye sorduk. ''Hayır''dı cevapları. 
Belediye Başkanı'na 500 kişilik nüfusu olan Ada'da ulaşamadık. 
 
Kaymakam derseniz.. RTE'ye daha kolay ulaşılacağını öğrendik.
 
Bizim müthiş iş bitirici yönetimimiz, kahvede sabahlayabileceğimizi söyledi. Allah razı olsun! Hatta kendisine de yer bulamadığını bizimle sabahlayabileceğini söyledi. 30 yaşında yaklaşık 20 yılını tribünün tozunu yutarak geçirmiş birine söylenecek kötü bir yalandı. Kahretsin yine haklıydım...
 
Saat 21:00'de daha önce gece kalmak için yalvardığımız feribota gittik. Tüm kapılar kilitli. (Tamamen bize özel bir durumdu çünkü gündüz adada dolaşırken dikkatimizi en çok çeken şey insanlar anahtarlarını kapı üzerinde bırakıyorlardı) O saatten sonra anladık ki bize tüm kapılar kapandı. Yöneticiler odalarındaydı, Bld. Başkanı ve Kaymakam sıcak evlerinde.
 
Herkes kapatsa da Allah kapatmaz kapılarını dedik camiye gittik. Ama süper amatör ligde olduğumuzdan mıdır nedir imam kilitlemiş cami kapılarını. Aramızda rüzgarın etkisiyle epey bir rahatsızlanan 5 kişi parmaklıklardan tırmandı ve geceyi caminin üst katında geçirdi.
 
Geri kalanımız kahvede zorla sobayı yaktırdığımız kahveci ile birlikte kahvede geçirdik. 15 dakikada sönen bir soba.
 
Ben şimdi hastanedeyim 23 kardeşimin 23'ü de ağır rahatsız.
 
Kötü konuşmayacağım kimseye kırgın da değilim ülkemin sevdalılara baktığı sabit fikirdir bu. Ama 20 yıllık tribün geçmişimde bu olay artık şu fikrimi iyice haklı hale getirmiştir.
 
''İstisnalar dışında kimse bana Anadolu insanının misafirperverliğinden bahsetmesin.''
 
Dün gece herşeye rağmen tek bir olay yapmamamız da umarım yüzlerini biraz olsun kızartır...''
 
Turgay G.
 
Bu haber 2515 kere okundu.
Vazgeç • 
KÜÇÜKÇEKMECESPOR ULAN
Beykozlu
Bizim ne içimiz var mı ? semt sevdası diye birşey bilmiyorsan konuşma arkadaş.Ayrıca bizim yönetimle ilgimiz yok BOĞAZIN YARGIÇLARI kimseden yardım almadan senelerdir deplasmanı kendi cebinden karşılıyor.Şimdi konuyla ilgili birşey bilmiyosan yorum yapma !
bu karda kışta adalılar bile adaya gelmiyorken sizin ne işiniz var ayrıca ben istanbulda kalmak zorunda kalsam otel fiyatları nedir acaba 70 80 den aşağı otel mi var taraftarlık zordur yollara düşüyorsan göze alacan peki beykoz yönetimi naptı 2500 lira veremedimi sizin için bi pansiyona yerleştirsin rüzgara gelince bizde aynı rüzgarda oynadık ve kale atışlarını ilk devre gayet ii kullandık sizin için gerçekten üzülmüştüm ama geliyorsan çekecen arkadaş taraftarlık budur
+1 · 
BeğenKötü · Yorumla · 5 saat önce
adalı
doğma büyüme adalıyım ama adanın yüzde 98 anadoludan para hırsı için gelenlerdir yüzde 2lik kısım zaten adada pek duramıyor malum aç gözlüler yüzünden toprak doyursun gözlerini sizlere yardım etmemeleri çok ayıp bir şey inşallah onlarında başına böle bir şey gelir
+1 · 
BeğenKötü · Yorumla · 11 saat önce
İnsanlık ölüş dedirten bir olay Sadece Yazıklar Olsun diyorum...
+3 · 
BeğenKötü · Yorumla · 16 saat önce
Kahvedeki Tuvaletin Sadece Pisuvar'larını Açmışlar Alafıranga Tuvaletlere Bile Kilit Taktılar Tuvalete Bile Çıkamadık...
+4 · 
BeğenKötü · Yorumla · 18 saat önce
Yasin Teksöz
Hiç şaşırmadım. Türkiye'nin en pahalı yeri. Beraberinde de en dengesiz insanlarının olduğu yer. Halkı paragöz
+4 · 
BeğenKötü · Yorumla · 18 saat önce