22 Temmuz 2013 Pazartesi

Bozcaada’da Krizi Fırsata Çevirebilme Şansı…


Bozcaada’da görev yapan kaymakamlardan sayın Bilal Bozdemir’in girişimleriyle başlayan ve gelenekselleşen Bozcaada Şarap Tadım Günleri bilindiği üzere, bu yıl, yeni yasal düzenleme henüz yürürlüğe girmeden iptal edildi. Şarap fabrikalarındaki tadımlara da son verildi…

İşin iyi tarafından bakıldığında, şarap üreticilerinin bu tür bir kayıt ve tespiti var mı bilmiyorum ama, denilebilir ki şu iki açıdan iyi oldu:

Festival kendi izleyen ve müşterilerini yaratmakla birlikte şarap fabrikalarına ek bir mali külfet getirmekteydi: hem etkinliklerin maliyeti,  hem de sunulan şarapların maliyeti. Satış sırasındaki tadımlar açısından da, gözlemlere göre durum çok farklı değil: Tüm şarap çeşitlerinden tadıp bir-iki şişe satın alan ya da hiç almadan çıkıp giden; özellikle turlarla gelen 40-50 kişilik gruplarda herkesin tadım yapıp üç-dört kişinin şarap alması gibi…

İki üç satış yerini dolaşıp “beleşe kafa bulma” anlayışında olanlar da cabası…

Başlatılma amacı sezon dışında da özellikle şarapseverleri adaya çekmek olan etkinlik zamanla, otel ve restoranların geç faaliyete geçmesi nedeniyle giderek sezon başında ve içine tarihlerde düzenlenmeye başlandı. Bu durum da amacından bir parça sapma anlamını taşımakta.

Gelelim kötü yanlarına:

Gelenekselleşen bir etkinlik sona erdi.

Bozcaada medyada “güneş-deniz-kum” turizmi dışındaki en önemli özelliği ile yer almaya başlamıştı… sona erdi.

Şarap işletmeleri kendi başlarına tanıtım ve reklam yapma yerine daha düşük olan toplu ve paylaşılan tanıtma maliyetlerinden yoksun kaldılar.

Sezonun başında ya da içinde de olsa, şarap turizmi nedeniyle gelen ve profili “güneş-deniz-kum” misafirlerinden farklı olanlardan diğer işletmeler yoksun kaldı.

Bozcaada’nın kendine özgü özelliklerinin turizm piyasasına sunumu açısından bu bir krizdir.
Ancak Çetin Altan’ın deyimiyle “enseyi karartmamak” gerekiyor.

Ekonomi bilimi ve pratiği en büyük krizlerin en büyük fırsatları da içinde barındırdığını söylüyor.

Tabi ki görülebilir ve değerlendirilebilinirse…

Bu krizde fırsatlar neler olabilir?

Yasal düzenleme, alkol sunumu için ruhsatlandırılmış yer koşulu arıyor.

Bozcaada’daki şarap işletmelerinin tümünün fabrikanın yanında ya da dışında mekan sıkıntısı yok. Sadece bunları biraz düzenleyip uygun hale getirmek gerekiyor.

Şarap işletmesi sahip ve yöneticileri ile meraklı işletmeciler ve şarapseverlerin de çok iyi bildiği gibi dünyanın her yerinde şarap tadımı ücreti mukabilinde yapılır.

Hazırlanan çeşitli tür, cins ve eşliklere göre (tadımın yanında sunulan peynir, soğuk et, hatta ciddi yemekler gibi); yine bağ, üretim tesisi gezilerinin içinde yer alıp almamasına göre  fiyatlandırılan tadım paketleri ile şarap turizmi profesyonel olarak gerçekleştirilir.

Amerika Birleşik Devletlerinin özellikle güney eyaletleri, Güney Amerika, Avustralya ve şarabın geleneksel üretim sektörlerinden olduğu Avrupa ülkelerinde çok yaygın ve ciddi gelir getiren bu turizm çeşidinin Bozcaada’da amatörce ve utangaç bazı örneklerini gördük; görmekteyiz. Ancak mevcut koşullar artık bunun profesyonelce yapılmasını dayatmaktadır.

Çok haklı olarak Bozcaada’daki şarap işletmeleri “işlerimiz ve dertlerimiz başımızdan aşkın zaten” diyebilirler.  Doğrudur ve haklılar. Ancak sadece “iş ve dertleri ile uğraşmak” öyle görülüyor ki onları bitirmiyor, aksine arttırıyor…

Üstelik turizm organizasyonu tek başına ve yukarıda sözü edilen profesyonel tadım organizasyonu da ayrı olarak farklı uğraş ve uzmanlık gerektiren alanlar…

Ama dünyada da zaten “yalnız kahraman kovboy” dönemi kapandı…

Gelirini turizme odaklayan; içinde Turizm Yüksek Okulu bulunan, turizm alanında eğitim alan birçok insanın yaşadığı Bozcaada’da “yerli” bir turizm şirketi yok. Yerel ve uluslararası, sadece internet üzerinden faaliyet gösteren ve rezervasyon yapan şirketler Bozcaada’dan yatak satıyor oysa…
Bozcaada’ya gelmeye niyetlenenler ceplerine göre konaklama rezervasyonu yapabilmek için harıl harıl o site bu site, o telefon bu telefon daha adaya gelmeden yoruluyorlar…

Şarap işletmelerinin, konaklama tesislerinin ve profesyonel turizmcilerin hatta yerel yönetim organlarının ortaklaşa kuracaklar/oluşturacakları “yerli” turizm şirketi ya da şirketleri Bozcaada’nın tıkanan turizm geleceğine çözüm olabilirler.  

Ulaştırma, konaklama ve profesyonel tadımın farklı sektör ve kulvarlarındaki ve mevcut haliyle birbirinden bağımsız/habersiz dağınıklığı, bu tür bir yapılanmayla giderilebilir, eşgüdümlü çalışması sağlanabilir.

Tadıma yaz ya da kışın gelecek olan insanların adaya ulaştırılması, konaklama yerlerinin açık bulundurularak konaklatılmasının uygun koşullarda garanti edilmesi ve profesyonel sunum etkinlikleri ile tatmin edilmesi  artık kendiliğinden, amatörce ya da “rastgele”ye bırakılmayacak kadar önemli ve hayati hale gelmiştir.

Un var, yağ var, şeker var…

Bozcaada ateşin karşısına geçip biraz yanmayı göze alan helva yapımcılığına soyunacakları bekliyor.
Turizm alanında bir start-up şirketini bekliyor…


Yoksa unu kediler, şekeri kargalar yağı da küfler yer…

Hiç yorum yok: