3 Ekim 2010 Pazar

Bozcaada Koruma İmar Planı Tartışılırken - 1

Kaynak:ÖZGÜN PEYZAJ KARAKTERİSTİKLERİNE SAHİP MEKANLARA YÖNELİK BİR PEYZAJ PLANLAMA YÖNTEMİNİN ORTAYA KONULMASI; BOZCAADA ÖRNEĞİ, Çiğdem KAPTAN AYHAN, Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı Bilim Dalı Kodu: 501.05.00 Sunuş Tarihi: 08.11.2007, Tez Danışmanı: Doç. Dr. Şerif HEPCAN Prof. Dr. Tanay BİRİŞÇİ YILDIRIM (II. Tez Danışmanı), EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (DOKTORA TEZİ)


 ....................................................................
Kullanımları olumlu/olumsuz etkileyen/etkileyebilecek yukarıda dile getirilen faktörlerin de rehberliğinde ve "yöntemin uygulanmasıyla elde edilen mekansal kullanım öncelikleri hiyerarşisi dışında" Bozcaada bütününde genel anlamda aşağıdaki analizleri yaparak sorunları ortaya koymak ve çözüm önerilerini tartışmaya açmak olasıdır:
1. Bağcılık, Bozcaada'nın yüzyıllar öncesine dayanan tarımsal geleneği olması sebebiyle ada açısından farklı bir önem taşımaktadır. Adanın toprak yapısı ve iklim özellikleri sofralık ve şaraplık farklı üzüm çeşitlerinin yetişmesine olanak tanımaktadır. Özellikle ünü oldukça yaygın bir sofralık çeşit olan "Bozcaada Çavuşu" adaya özgü bir çeşittir. Ancak üzüm yetiştiriciliği oldukça zor bir tarımsal faaliyettir. Ürünün kaliteli olabilmesi için yılın tüm aylarında yapılması gerekenler vardır. Buna rağmen ada üzümlerinin özellikle çekirdeksiz üzüm çeşitlerinin piyasada yayılmasıyla beraber eski yıllarda olduğu gibi satışının yapılmaması, İstanbul dışında başka pazarının olmaması sebebiyle üreticinin maliyeti karşılayamamasına neden olmaktadır. Dolayısıyla birçok üretici hasadı bile yapamamakta, üzümlerini bağda bırakmak zorunda kalmaktadır. Buna ek olarak, adadaki bağların büyük bölümü yaşlı bağlardan oluşmaktadır.Ayrıca adada yetiştirilen sofralık ve şaraplık üzüm çeşitleri sınırlıdır. Dolayısıyla özellikle şarap yapımı için farklı çeşitlere ihtiyaç duyulduğunda Bozcaada dışından üzüm getirilmesi söz konusu olabilmektedir.
Bağcılıktan istedikleri ölçüde gelir elde edemeyen bağ sahiplerinin, turizmin de etkisiyle bağ alanlarını satışa sunmasıyla beraber bağ alanlarında azalma söz konusu olmuştur. Özellikle İstanbul'dan Bozcaada'ya gelerek burada 2. konut sahibi olmak isteyenler aldıkları arazilerdeki bağlarla bir süre ilgilenmekte ancak daha sonra yaşamlarını Bozcaada'da sürdürmedikleri veya bu kültüre uzak oldukları için ilerleyen süreçte bağları kendi haline bırakmaktadırlar. Bu durum var olan bağ alanlarının kaybolmasına neden olmaktadır.
Tüm bunların çözüme ulaştırılması, bağcılığın adanın temel ekonomik faaliyeti haline getirilmesi gerekmektedir. Bu aşamada, adanın toprak yapısına ve iklim özelliklerine uygun farklı çeşitler saptanmalı ve adada yetiştirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca adada çok yıllık olan yaşlı bağlar yenilenmeli ve modern yöntemlere geçiş sağlanmalıdır. Böylece adada farklı türlerin yetişmesi sağlanabilecek ve kaybedilen pazar payının geri kazanılması için fırsatlar yaratılabilecektir.
2. Şarap yapımı da Bozcaada'nın tarihinde öteden beri süregelen ve bugün de önemli yer tutan ekonomik bir faaliyettir. Bu alanda faaliyet gösteren adanın şarap firmaları da çeşitli problemlerle karşı karşıyadırlar. Öncelikle (ÖTV) olarak adlandırılan vergilerin artırılmasıyla fiyatlarda oluşan değişikliğin şarap satışlarında önemli azalmaya neden olduğu belirtilmektedir. Son yıllarda şarap üretiminde daha teknik ve bilimsel yollara başvurulması adada üretilen şarabın kalitesinde bir artış sağlamıştır. Yurt içinde kısıtlı bir pazar payına sahip Bozcaada şaraplarının hem bu payı artırması hem de yurt dışındaki şarap sektöründe adını duyurabilmesi için üretici lehine çeşitli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Ayrıca yurt içi ve dışındaki akademik kuruluşlarla da işbirliğine gidilmelidir.
Bozcaada'da şarap üretimi yüzyıllardır süregelen uğraşlardır. Bu alanda daha teknik ve bilimsel çalışmaların gerçekleştirilebilmesi ve adalı gençlerin bu konuda bilimsel temellere oturan eğitim alabilmesi amacıyla bağcılık ve şarap üretimiyle ilgili bir yüksek okul ya da meslek yüksek okulu açılması üzerine çeşitli çalışmalar yapılmalıdır.
3. Adanın tarımsal ürün deseni sahip olduğu özellikler itibariyle (toprak yapısı, iklim özellikleri) oldukça kısıtlıdır. Adanın tarihine bakıldığında insanların en uygun ürün olarak üzümü seçtikleri görülse de adaya uygun başka tarımsal ürünlerin yetiştirilmesine olanak sağlanmalıdır. Son yıllarda yapılan zeytincilik ve organik tarım projeleri dikkatlice takip edilmeli ve desteklenmelidir.
4.      Bozcaada'nın sahip olduğu doğal ve kültürel özellikleri sayesinde son on beş yıl içinde tanınarak bir turizm merkezi haline gelmesi, adanın sıradan yaşamında oldukça önemli değişiklikler yaratmıştır. Turizm, ada insanı için farklı bir gelir kaynağı olmuş ve ev pansiyonculuğundan küçük ölçekte tatil köylerine kadar uzanan geniş bir yelpaze içinde hizmet vermeye başlamışlardır. Ancak turizmin Bozcaada ekonomisinde önemli yer tutmasıyla beraber farklı ölçeklerde sorunlar da ortaya çıkmaya başlamıştır. Turizm öncelikle ev pansiyonculuğuyla başlamıştır. Genelde özgün Bozcaada evlerine sahip adalılar, evlerinin bir veya birkaç odasını pansiyon olarak işletmeye başlamışlardır. Bu şekilde başlayan turizm hareketinin iyi bir ekonomik kaynak olduğunun fark edilmesiyle beraber, pansiyon amaçlı yeni evlerin inşa edilmesi, dolayısıyla kent içindeki geleneksel yerleşim dokusunun zarar görmesi ve kentsel yerleşimin yayılması sonucunu doğurmuştur. Turizm elbette ada için önemlidir ancak bugün devam etmekte olan tehlikeli yapılaşma sürecinin de engellenmesi ve özgün mimari dokunun korunduğu bir çerçeveye oturtulması şarttır. Bu konuda Şirince, Safranbolu, Beypazarı vb. kentler örnek alınarak, özgün mimari dokunun korunarak turistik kullanımlara uyarlanmasına daha fazla çaba gösterilmelidir.
5.      Bozcaada'nın nüfusu da turizm hareketlerinin başlamasından etkilenmiştir. Kış aylarında ıssızlaşan ada, turizm sezonunun başlamasıyla beraber hareketlenmekte ve nüfus 10.000'lere varmaktadır. Bu mevsimsel nüfus artışı Bozcaada'nın kaynaklarını zorlamaktadır. Ada içindeki trafik karmaşası ve otopark sorunu özellikle kent merkezinde ciddi sıkıntılara yol açmaktadır. Bozcaada'nın altyapısı bu nüfusa göre planlanmadığı için özellikle içme suyu konusunda problemler baş göstermektedir. Bozcaada'nın yeraltı su kaynakları açısından oldukça fakirdir. Suyun Bozcaada'ya Çanakkale'den deniz altındaki bir sistemle geliyor olması nedeniyle tüm dünyada yaşanan su problemlerinin Çanakkale ve Bozcaada'yı da olumsuz etkilemesi büyük olasılıktır. Bu yolda özellikle yağışlı mevsimlerde suyun toplanması ve depolanması yoluna gidilmesi bir çözüm olabilir. Örneğin Ürdün ve Hindistan gibi ülkelerde yağışlı mevsimlerde çatılara kurulu olan sistemlerle yağış suyu toplanarak bahçelerde yeraltındaki tanklarda depolanmakdır. Hatta bunu yapmak yasal bir zorunluluktur. Ayrıca Bozcaada'da özellikle yaz aylarında yaşanan trafik sorunun çözümlenmesi için anakaradan vapurla arabalı geçiş için ödenen ücretin artırılması yoluna gidilmesi ya da adaya günde girebilecek araba sayısının sınırlandırılması trafiğin çözümlenmesi açısından bir öneri olabilir.
6. Bozcaada'da iklim koşulları gereği yaz aylarındaki turizm sezonu özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarına göre daha kısa sürmektedir. Bu durum adadaki turizm aktivitelerini sınırlandırmakta ve çeşitliliğini azaltmaktadır. Deniz suyu sıcaklığının kullanıma izin vermediği ama iklim koşullarının ulaşıma ve çeşitli aktivitelere elverdiği zamanlarda da Bozcaada'nın farklı turizm aktivitelerine (dalış sporu, bisiklet turları vb.) ev sahipliği yapabilmesi açısından gerekli şartlar sağlanmalıdır.
7.      Çöp depolama konusu da Bozcaada için çözüm bekleyen başka bir problemdir. Bugün ada içinde gelişigüzel olarak depolanan çöp çeşitli problemlere de zemin hazırlamaktadır. Son olarak 2007 yılının bahar aylarında çöp alanında başlayan küçük çaptaki yangın bu problemlerin bir habercisidir. Ada ekosisteminin kırılgan doğası gereği, küçük bir müdahale halinde bile bozulmaya uğrayabilecektir. Çöplerin ayrıştırılması, organik atıkların yeniden değerlendirilmesi, tehlikeli atıkların mutlaka ana karaya taşınması gibi çözümler dikkate alınabilir. Bu konuda ada halkını hem teşvik edecek hem de zorunlu kılacak önlemler birlikte alınabilir. Geçmiş yıllarda Bozcaada'da başlatılan naylon poşet yerine kese kağıdı kullanılması kampanyası gibi etkinlikler yeniden canlandırılabilir.
8.      Bozcaada zengin tarihinin bir getirisi olarak özgün bir kentsel dokuya sahiptir. Rum ve Türk kültürünün izlerini bir arada barındıran evleri ve sokak dokusu son derece ilgi çekicidir. Ancak Bozcaada'nın kentsel siluetine bakıldığında ilk göze çarpan bu farklı ve tarihi doku değil, resmi kurumlara ait yapılar olmaktadır. Adanın sahip olduğu mimari dokuyla çatışma halinde, kimliksiz ve sıradan bir anlayışla yapılmış bu binalar adanın mimari özgünlüğüne ciddi zarar vermektedir. Adanın 182 evden oluşan toplu konutu da aynı şekilde özensiz yapılmış binalardan oluşmaktadır. Adadaki doğal ve kültürel değerlerin korunması amacıyla devlet kurumları tarafından oluşturulan koruma kararları ve inşaat koşullarının, devletin başka kurumları tarafından çok ciddi şekilde ihlal edilmiş olması ciddi bir paradokstur.
9.      Bozcaada ve benzeri özgün değerler taşıyan alanlarda o yöreye ait özellik ya da özelliklerin simgelendiği plastik elemanlar her zaman dikkat çekici olmuştur. Bozcaada kalesi tarihi bir yapı olarak ziyaretçilere bu farkındalığı yaşatsa da yine de ilçe merkezinde adanın geleneksel özelliklerini simgeleyen, hatırlatan bir eserin bulunması her zaman akılda kalıcı bir görsel zenginlik sağlayacaktır.
10.  Adada koruma işlevi doğal, arkeolojik ve kentsel sit kararlarıyla sağlanmaktadır. Ancak söz konusu sit alanları ve özellikle doğal sitler olduğu zaman, çok boyutlu sorunlar karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla, bu karar mekanizmasının özellikle Bozcaada gibi farklı ekolojik koşullara ve kültürel değerlere sahip alanlarda işleyişinin daha dikkatli değerlendirilmesi gerekmektedir. Bunun da ötesinde, karar verme sürecinin daha şeffaf olması, gereken tüm uzmanlık dallarının yer aldığı, daha bilimsel temellere dayanan kararlar alabilen kurulların oluşturulması, Bozcaada ve benzeri peyzajların mekansal planlanması açısından hayatidir.
11.  Adanın özellikle batısında yer alan maki ve sınırlı orman alanları özenle korunmalıdır. Özellikle yangın tehlikesine karşın tüm önlemler alınmalıdır. Buna ek olarak; mümkün olan tüm alanların ada doğal ekosistemine uygun türlerle ağaçlandırılması amacıyla üniversiteler ve vakıflarla işbirliği olanakları yaratılmalı ve çeşitli kuruluşlardan maddi destek sağlanmalıdır.
12. Bozcaada doğal değerlerinin yanı sıra zengin tarihinin bir getirisi olarak arkeolojik değerlere (kent merkezi sınırları içinde kalan kazı alanı gibi) de sahiptir. Ancak bu değerlerin gün ışığına çıkarılması uzun ve maddi olarak külfetli kazı çalışmalarını gerektirmektedir. Bu çalışmaların gerçekleştirilmesi için çeşitli kurumlarla işbirliği yapılmalıdır.
13.  Çalışma alanında yıl içinde farklı zamanlarda gerçekleştirilen çeşitli organizasyonlar (festivaller, şenlikler vb.) adanın tanıtılması açısından oldukça önemlidir. Bu tür oluşumlar amaçlarından sapmadan artırılmalı ve devam ettirilmelidir.
14. Bozcaada'da yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının çalışmaları, projeleri adanın geleceği açısından çok önemlidir. Bu kuruluşların bugünün teknolojilerini (uydu görüntüleri, uzaktan algılama programları ve bunları gerçekleştirebilmek için gerekli teknik donanım ve eleman) kullanmaları gerekmektedir. Özellikle adanın tüm doğal ve kültürel değerlerinin dökümü oldukça detaylı bir şekilde oluşturulmalı ve sürekli güncellenmelidir. Ayrıca belediye ve kaymakamlık bünyesinde adanın söz konusu değerlerini doğru değerlendirebilecek meslek gruplarına ait uzmanların görev alabilmesi için kadrolar yaratılmalıdır.
15. Ulusal ya da uluslar arası çeşitli kuruluş ya da vakıflarla yapılacak çeşitli ortak projeler veya bu          kuruluşlardan sağlanabilecek maddi destekler Bozcaada'nın sürdürülebilir geleceği açısından umut verici adımlar olacaktır.

Sonuç olarak; Bozcaada'nın coğrafi konumu, tarımsal ve turistik potansiyeli, özgün mimari ve kentsel dokusu, kültürel değerleri gibi sahip olduğu pek çok doğal ve kültürel niteliğiyle öne çıkan özgün bir peyzaj olduğunu bir kez daha vurgulamak gereklidir. 

Özellikle son yıllarda, hem olumlu hem de olumsuz etkileri de beraberinde getiren giderek artan turizm talepleriyle karşı karşıyadır. Aksine, ada kimliğinin en önemli bileşenlerinden olan ve yüzyıllardır süregelen geleneksel tarımsal faaliyetler ise giderek yok olmaktadır. Böylesine bir alanda koruma başta olmak üzere farklı kullanımları bir arada var etme, aslında bir anlamda adanın kimliğini geriye kazanma/muhafaza etme çabasının; peyzaj planlama ilkeleri temeline oturan, bir mekansal planlama anlayışının rehberliğine gereksinim duyduğu açıktır. 

Bu çalışma bir ölçüde bu açığı kapatma yolunda ciddi bir örnek oluşturmaktadır. Gerek kullanılan yöntemin benzer özellikteki başka alanlara uyarlanabilir olması gerekse Bozcaada'ya yönelik ekolojik temelli bir planlamanın referanslarını taşıması, bu araştırma açısından da ortaya çıkış amaçlarıyla örtüştüğü için kayda değer bir durumdur.
Önemle vurgulamak gerekir ki; çalışmanın sonuçlarının sadece bu aşamada bırakılması daha önce de dile getirilen nihai hedeflere varmada Bozcaada açısından çok önemli bir eksiklik olacaktır. Çünkü burada yapılan olabildiğince nesnel ölçütlerle hangi mekansal kullanımın Bozcaada'nın hangi bölümü için daha uygun olduğunun saptanmasıdır. Bu nedenle ortaya konulan kullanım önceliklerinin uygulamaya geçirilmesi ancak araştırma sonuçlarının tartışılacağı bir sonraki süreçte yerel yöneticiler ve halkın katılımıyla olasıdır. 
Araştırma sonuçları ancak uzmanlar gözüyle Bozcaada'ya bir bakışı ifade etmektedir. Elbette gerek araştırıcı gerekse hemen bütün uzmanlar Bozcaada'yı iyi tanıyan ve hatta bazıları orada yaşayan kişiler olsalar bile, bu sonuçların sadece uzmanlar tarafından değil çok farklı kesimlerce etraflıca tartışılması ve üzerinde genel bir uzlaşının sağlanacağı yasal dayanağı olan politikalara ve kararlara dönüştürülmesi esastır. 
Aksi durumda çalışmayla hedeflenen iki boyutlu faydadan birisi olan Bozcaada'yla benzer niteliklere sahip diğer alanlara da uyarlanabilecek bir yöntem üretme düşüncesi dışında, Bozcaada özelinde uygulanma ve dolayısıyla başarı şansı düşük olacaktır.

Hiç yorum yok: