Conde Nast Traveler Dergisinin
2012 yılı okuyucu anketine göre Bozcaada Avrupa’nın birinci, dünyanın sekizinci
en iyi adası.
Ada’ya gönül vermiş olanların
gururunu okşayan, daha çok turist ekleyenin ellerini ovuşturtan bir haber…
Toplam 46 476 okuyucunun 1 306
yer için oy kullandığı ankette adalar için kaç kişi oy kullandı, Bozcaada’dan
yana kaç kişi oy kullandı; okuyucu profilinin bilinmemesi gibi teknik
bilinmezlikler bir yana,
Oylamadaki bilinenler, oy verilen
parametrelerdir: Manzara, misafirperverlik, hava, plajlar, etkinlikler,
konaklama ve restoranlar.
Bozcaada’nın bu parametreler
açısından aldığı oy yüzdeleri şöyle: Manzara: 94.7, Misafirperverlik: 84.2,
Hava: 89.5, Plajlar: 75.0, Etkinlikler: 68.8, Konaklama: 76.9, Restoranları:
82.4.
Merak bu ya, parametreler biraz
daha genişletilse,
Mesela ulaşım, trafik, park yeri;
fiyat - hizmet kalitesi, sunum kalitesi, servis kalitesi dengesi; hijyen ve
altyapı kalitesi (kanalizasyon, su ve elektriğin kesintiye uğramaması),
plajların konforu gibi parametreler olsaydı oranlar ne olurdu?
Derginin anketinde sadece adalar
yer almamakta…
En iyi plajlar, en iyi hoteller,
en iyi kültürel destinasyonlar, en iyi mutfaklar gibi kategoriler mevcut.
Bozcaada’nın “top” egolu işletmeleri bu “top”lar arasında yok…
Sermayemiz manzara, hava, deniz,
kum.
Kale manzaralı ya da rum müzikli “ambiyans”
ekle…
Biraz da ahbaplık edince gelsin
ödüller…
Kışın fuar fuar gezip; gezi olsun
maksat, Bozcaada’yı tanıt…
Yaz olunca “gelmeyin”!
Devletin desteklediği bütünsel
bir “stratejik plan”ı, “100 kişiyi toplayamayız”
diye yapma, devletten “tanıtım projesi” desteği al, adayı tanıt …
Sorun şu ki, ada yeterince “tanınmakta”
…
Manzara güzel, kale güzel, deniz
güzel, koylar güzel, kum güzel, “ambians” güzel…
Amma velakin “bu kadar”!
Fabrikadan 20 (yirmi Türk Lirası)
liraya aldığın güzelim ada şarabı masaya gelince altmış (yirminin üç katı)
oluyorsa; bu, şarap şişesinin tıpası ya da mantarının, hacet giderme yerleri yapılamayan plajların ya
da kanalizasyon ham maddesinin yol açtığı, Kocamış deresinin başı ve Poyraz
Limana boşaltılarak çözülen sorununu bertaraf etmek için insanların farklı biçimde
kullanmaları için olsa gerek…
“İnek çifliği karada, balık
çifliği denizde olur” diye adada balıkçılığı bitirdiğinizde, kesim numaralı
deniz balığı; Çin denizi görmüş haşarat-ı bahriye satar, dünya “top” listesine
girdik diye sevinirsiniz, “bu kadar.”
Bozcaada’da bir türlü
yapılmayan/yaptırılamayan arkeolojik kazılar beklerken ve buna rağmen adadan kaza
ile çıkan eserlerin Bozcaada’da sergilenebilmesi için bir mekan
oluşturulamaması ayıbı dururken, evet, “bu
kadar”.
Haklı olarak şarapları ile
övünürken, adada 12 ay boyunca insanları çekecek, bağcılığı odak alan “agroturizm”
için kafa patlatılıp organize olunamayınca, evet, “bu kadar”.
“Üç ay dişimizi sıkalım, dokuz ay
da biz turist olalım” düşüncesiye …
Bu kadar.
Bayram tatili dışında da insanların
sizi sevmesi ve misafirliğe gelmek istemelerine aklınızla ve emeğinizle bahaneler
yaratamazsanız, gelmezler…
Sadece “bayramlık misafirperverlik”
gösterirseniz, “bayramlık” gelirler…
Öyle bir gelirler ki, “gelmeyin”
demek zorunda kalırsınız.
Bayramınız kutlu olsun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder