4 Nisan 2012 Çarşamba

Uyuşturucu Operasyonu Bozcaada'ya Uzandı

Çanakkale"de Uyuşturucu Operasyonu

Çanakkale il merkezi ile Ezine ve Bozcaada ilçelerinde gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan 23 kişiden 2"si tutuklandı.
Çanakkale il merkezi ile Ezine ve Bozcaada ilçelerinde gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan 23 kişiden 2'si tutuklandı. 
Edinilen bilgiye göre Çanakkale Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri uyuşturucu madde ticareti suçu kapsamında yürütülen çalışmalarda bir süre önce M.A, N.M, E.D, N.D ve Y.G'yi gözaltına almış ve gözaltına alınan şahıslardan M.A ve N.M tutuklanarak cezaevine konulmuştu. Bu kapsamda soruşturmayı genişleten ekipler il merkezi ile birlikte Ezine ve Bozcaada ilçelerinde eş zamanlı gerçekleştirdikleri operasyonlarda il merkezinde 9, Ezine İlçesinde 9, Bozcaada ilçesinde de 5 şahıs olmak üzere toplam 23 şahsı gözaltına aldı. Şahıslardan R.Ö ve T.Ö "Uyuşturucu Madde Ticareti Yapmak, Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Satın Almak, Kabul Etmek veya Bulundurmak" suçlarından tutuklanarak cezaevine konuldu. (www.medya73.com/03 Nisan 2012)


Bu blogu takip edenler, Bozcaada'nın medya haberlerlerinde artık adli suçlara ilişkin haberlerle daha çok anılacağını bir kehanet ya da temenni olarak değil, gerekçeleri adalılarca hazırlanmış argümanlarla dile getirildiğini hatırlayacaklardır.


Adada esrar ya da madde ticareti neden yapılır?


"Müşteri ne isterse onu sunarız" mantığının ve uygulamanın sonucu demek ki bu?
O zaman "çektiğiniz müşterinin" kim olduğuna dikkat edin:
Demek ki oluşturduğunuz turizm standartlarıyla çektiğiniz müşteri profili bu!
Esrar ve diğer her türlü "madde" kullanıcısı... (Yazın bazı evlerin bahçeleri fırlatılan enjektörlerden geçilmiyor.)
Çektiğiniz müşteri profili sizi suç işlemeye itiyor!!!
Ama siz gerçekten bu maddelerin sadece "turisler için" mi ticaretinin yapıldığını
zannediyorsunuz?


Çok iyimsersiniz...


Bu konuda bir atasözü var ama söylemeye dilim varmıyor.
Emeğinin karşılığı olmayan,haksız kazanç hafif kalır:vurgunların getirdiği paranın gücü,onu kullanmaya muktedir olmayanların elinde başkalarını olduğu gibi,kendinde vurmanın bir aracı olması kaçınılmaz-"delinin eline taş verme, ya seni vurur ya kafasını".


Bu kirli ticaretten kuşkusuz en zararlı çıkanlar, Adanın gençlerinin bir kesimidir...
Mesleksiz, sahipsiz, Gelen "turislerin" yaşamına özenen ama o yaşamı kuracak temel becerilerden yoksun bırakılan gençler. Bunun öfkesini başka türlü gösteremeyip madde ile kendisine aldırış etmeyen başta anne babasını, sonra da tüm adalıları cezalandıran  gençler.


Alın size bir kez daha turizm!
Bu daha başlangıç! demeye dilim varmıyor, ama gidişat bu.



2 yorum:

Adsız dedi ki...

"Uyuşturucu Operasyonu Bozcaada'ya Uzandı" haberi bilgilenme anlamında önemli...Tehlikeyi haber vermesi açısından...Ancak, bu operasyonda Bozcaada'lının turizm anlayışına yapılan vurgu ise oldukça ilginç...Sanki, Bozcaadalı gelen kişilerin uyuşturucu kullanıp kullanmadığını sorgulamak zorundaymış gibi bir sonuca gidilmiş gibi...Tamamm, Bozcaadalı gerek örgütlenme, gerek karar alma süreçlerine katılım, gerek pazarlama ve sunum-fiat gibi konularda eksik, hata yanlış yaptı ve yapmaya devam ediyor...Ama,bu konuda Bozcaadalyı suçlamadan önce biz okumuşlar ne yaptık(!) diye sormamızda gerek...Ve bilmeliyiz ki, tehlike sadece uyşturucu değil...ki bu tehlike her ülkede ve her yerde var...Önemli olan, çözüm üretecek bizlerin önce birlik olması, sonra örnek proje önermesi ve uygulaması, böylece zor inanan (her Türk vatandaşı gibi ÇABUK-KOLAY zengin olup köşe dönme heveslisi olanlarda dahil-ki çoğunluk böyle gibi) Bozcaadalıların ikna edilip, uzun nefesli projelere katılımının sağlanmasıdır...Zor olduğunu biliyorum...Ama, hiçbirşey artık kolay değil...

Tenedos dedi ki...

Sayın Yorumcu,

Haber ile ilgili yorum sizi üzmüş. Okurken ben de üzüldüm. Çok derin bir çaresizlik ve acı yaşadım, yaşıyorum, çünkü Bozcaada benim çok severek yaşadığım bir yer. Sadece yeri değil, insanlarını da seviyorum.

Yoruma, "bu blogu izleyenler" diye başladım. Bu nedenle diyeceklerimin çoğunu önceden söylediğim için çok açmadım.

Bence bu olay bir sonuç ve birçok alt nedeninin temelindeki kök neden Adanın ekonomik yapısının bağcılıktan turizme geçişinin doğru algılanamaması ve yönetilememesidir.

Yaptığınız vurgu son derece haklı: bu tehlikeler her yerde var, sadece Bozcaada'da değil ve sadece uyuşturucuyla da sınırlı değil. Ancak okumuşların(!) sorumluluğunun daha fazla olduğu düşüncesine katılmıyorum. İki nedenden ötürü:

Bir, Bozcaada gelişmişlik endeksine göre okuma yazma oranı itibariyle Türkiyede %94 ile en yüksek üçüncü ilçe.
İki, yerel yönetimleri seçenler ve merkezin ilçedeki temsilcilerini etkileyenler sadece okumuşlar(!) değil aksine, okumuşların (!) en az etkisi bulunmaktadır. Dolayısıyla sorumluluğun sadece bir kesime yüklenilmesini yanlış buluyorum.

Proje üretmelerine gelince, tecrübe ile sabittir ki, bu tür projelerin sözlerine çıldırı içindeki "amok koşucularının" kulakları açık değil. İtiraf etmesi ve söylenmesi çok zor ama Bozcaadalıları şu anda ikna etmenin ve katılımlarının sağlanmasının tek yolu ... para.

Bunu yaptıkları seçimlerden, kira ve emlak fiyatlarından, insanların birbirileriyle ilişkilerinden, uyuşturucunun pazar bulmasından ... gibi birçok sonuçtan görebilirsiniz. Bu bir süreç, tıpkı dünyanın başka yerlerinde olduğu gibi, yeni bir şey yok. Bozcaada da kendi ekonomik, toplumsal ve çevre sürdürülebilirliğinin paradan daha önemli olduğunu algılayabilecek bir yer ve zamana gelecek. Umarım çok geç ve çok hasarlı olmaz bu. Ama şu bir gerçek: bunu projelerle ya da okumuşların (!) telkinleriyle değil, kendi yarattıklarının kendilerine verdiği zararları yaşayarak öğreneceklerdir. Başka yolu maalesef görünmüyor.