24 Mayıs 2013 Cuma

Bozcaada Belediyesinde İmar Planını ile İlgili Tuhaf Aleniyet Sorunu


Bozcaada Belediyesince hazırlanan 1/25000 İmar Planı ile ilgili nedeni anlaşılamayan bir aleniyet sorunu yaşanmaktadır.

 Yasal Durum:

 1. Plan Yapımı Esaslarına Dair Yönetmeliğin 20 Maddesinde konu şu şekilde yer almaktadır:


Madde 20. ..... Onaylanmış planlar; onay tarihinden itibaren ilgili idarece herkesin görebileceği şekilde ilan yerlerinde asılmak ve nerede nasıl görülebileceği mahalli haberleşme araçları ile duyurulmak suretiyle 30 gün süre ile ilan edilir. 30 günlük ilan süresi içinde planlara itiraz, ilgili idare nezdinde yapılır.

http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=7.5.4880&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=

2. İmar Yasası 8. Maddesinde konu şu şekilde yer almaktadır:

b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.

3. 8/8/2011 tarih ve 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede şu şekilde yer almaktadır:


MADDE 21 – 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı Đmar Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin dördüncü cümlesi ve ikinci fıkrasının üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir.”
“Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir.

Mevcut Durum

Foça Belediyesi ile kardeş şehir olunduğuna dair meclis kararından uçurtma şenliğine kadar haberleri web sitesinde duyuran Bozcaada Belediyesi, 01 Mayıs 2013 tarihinde 30 günlük inceleme ve itiraz süresi için "ilan" ettiği 1/25000 ölçeki Bozcaada İmar Planını yukarıdaki mevzuatın öngördüğünün aksine, Belediye Başkanlığı İmar İşleri Şefliği odasında "ilan" etmektedir.

Bu durum açıkça mevzuatın aleniyet ilkesine aykırıdır. 

Yine mevzuatın öngördüğü, ücreti mukabilinde planın incelenmek üzere basılı ya da elektronik ortamda talep edenlere verilmesi hususunun aksine, imar işleri çalışanlarına göre başkanın emriyle "yasak"tır. İmar planını sadece İmar İşleri Şefliği Odasının dört duvarında bakarak inceleyebilir, fotograflayamazsınız dahi...

Bozcaada Belediyesinin aksine, ülkemizin diğer ilgili kurumları yasalara titizlikle uygun hareket etmekte ve mevzuatın gereklerini yerine getirmektedirler. Bozcaada 1/25000 Ölçekli Planını incelemek isterseniz aşağıdaki linki tarayıcınıza kopyalarak plan ve tüm eklerine ulaşabilirsiniz: 

http://www.csb.gov.tr/gm/mpgm/index.php?Sayfa=sayfahtml&Id=2507

27 Nisan 2013 Cumartesi

İmar Planı Yapımına İlişkin Yönetmelik Değişiyor

Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünce yapılan açıklamaya göre (http://www.csb.gov.tr3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca yayımlanan “Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik”,in uygulamadan kaynaklanan sorunların çözülmesi ve planların kalitesinin artırılması amacıyla bütünüyle ele alınarak yeniden düzenlenmesi öngörülmektedir.


Bu kapsamda, Yeni Yönetmelik Taslağında mekânsal planlama kademelenmesi yeniden tanımlanmış, planlarla ilgili ilkeler belirlenmiş, diğer plan türleri ile ilişkileri kurulmuştur. 
Ayrıca, planların hazırlanması sürecinde uyulacak esaslar açıklanmış, planlarla ilgili yapılacak araştırma ve analiz konuları genel başlıklar altında sıralanmış, eşik analizine yer verilmiştir. 
Diğer taraftan planlarla birlikte plan revizyonu, ilave ve değişikliklerine yönelik koşullar açıklanmış, kentsel tasarım projelerinin hazırlanmasına yönelik hükümler öngörülmüştür. 
Yönetmelik Taslağında planların sunulması, onaylanması, yürürlüğe girmesi, ilanı ve kesinleşmesi konularına açıklık getirilmiş, Bakanlığın planların denetlenmesine dair görev ve yetkisi konularında düzenlemeler yapılmıştır.
Yeni Yönetmelik Taslağı kabaca incelendiğinde, planların ilanı, itirazlar ve kesinleşmesi ile ilgili hükümleri ile planın aleniyeti ve dağıtımına ilişkin hükümlerinde eskisi ile esaslı farklılıkların bulunmadığı görülmektedir. Getirilen yeniliklerden birisi, plan onaylandıktan sonra idarece sadece herkesin görebileceği şekilde ilan yerlerine asılmasının dışında idarenin internet sitelerinde  de eşzamanlı olarak ilan edilmesi zorunluluğudur. Askıda kalma süresinin yürürlükteki yönetmelikte olduğu gibi 30 gün olması öngörülmektedir.
Bozcaada Koruma İmar Planının onaylandığı yetkili kişilerce sözlü olarak ifade edilse de bu yönde henüz resmi bir ilan bulunmamaktadır.  Bozcaada'da yaşayan - yaşamayan, yeri yurdu olan - olmayan Bozcaada'nın geleceği ile ilgili olan herkesin İmar yasası ve planlama esaslarını düzenleyen yürürlükteki  yönetmeliği önceden incelemek suretiyle ilan edilecek planı bu gözle incelemeleri ve varsa itirazları süresi içerisinde yapmaları önemlidir.   


22 Nisan 2013 Pazartesi

Bozcaada'da Disko Olmalı mı?

Bozcaada ile ilgili sorulan sorulardan biri, Bozcaada'da disko var mı?

Bu soruyu bir anket sorusuna dönüştürdük.

Bozcaada'da disko olmalımıdır?

Bildiğiniz gibi disko, ülkemizde müzikli eğlenme mekanına verilen addır.

Geçmişte Bozcaada'da çok da parlak olmayan örnekleri vardı. Şimdi yok.

Olmalıdır, diyenlerin gerekçeleri; ada gençlerinin eğlenme mekanlarının olmaması, yazın tatil için gelenlerin müzik eşliğinde eğlenmek için mekan bulamamalarıdır.

Olmamalı diyenlerin gerekçeleri müziğin çevreye verdiği rahatsızlık, eğlenceye eşlik eden alkol tüketiminin aşırıya ulaşması sonucu asayiş olaylarının artması ve genel huzurun bozulması.

Her iki görüşün de gerçekçi gerekçeleri mevcuttur. Özellikle "olmamalı" diyenlerin gerekçeleri geçmişte yaşanılan kötü tecrübelere dayanmaktadır.

Her iki "kesin" görüşün arasında "gri" alanlar mevcuttur.

Örneğin müzikli eğlence mekanlarının yerleşim yeri dışına kurulması.

Bu seçenek daha önce denenmiş ancak  açık alanda sesin çok fazla yankılanması nedeniyle dışarıda ikamet edenlerin gürültü şikayetleri olmuştu. Ayrıca alkol tüketimi nedeniyle gece alkollü araç kullanma  gibi çok ciddi trafik sorunları ortaya çıkmış; işletmecilerin servis koyma çözümü çok etkili olmamıştı.

Bir diğer "gri" seçenek, yerleşim yerinde tam ses izolasyonlu bir mekanın oluşturulmasıdır ki bu seçenek hiç denenmedi. denenmemesinin muhtemel iki nedeni, ses izolasyonunun çok maliyetli olması ve yazın kapalı bir mekanın çok tercih edilmemesi, iklimlendirmenin maliyeti arttırması.

İhsas-ı rey anlamına gelse de, kişisel görüşüm adada diskonun olmaması yönündedir.
Geçmişte adada "disko" olgusunun her türlü sıkıntısını çekmiş ve çokça huzuru kaçmış bir birey olarak deneyimim "kesinlikle hayır" yönünde oy kullanmamı gerektiriyor.

Ülkemizdeki turizm destinasyonlarına baktığımızda da "müzikli eğlence" türünü tercih eden turistler için de ada dışında oldukça fazla ve farklı  seçenekler bulunduğu gerçek.  Kaldı ki, turizmde esas olan ne talep edildiği değil, sizin neyi ve nasıl sunduğunuzdur.  Sevgili Bilsay Hocanın dediği gibi "ev sahibi evinde ayakkabısını çıkarıyorsa, misafir de çıkarmalıdır".Bu turistler ile ilgili olanı...

Ada gençlerine gelince...
Ada gençleri zaten her zaman eğleniyorlar ve dilediklerinde müzikli eğlencelerini  de gönüllerince oluşturuyorlar.

Ancak...
Bunlar benim kişisel görüşlerim.

Blogdaki ankette sunulan seçeneklerden daha farklı görüşleriniz varsa ve paylaşırsanız hepimiz daha zenginleşmiş olur, daha çok seçenek arasından seçme şansımız olur.

Görüşünüz ne olursa olsun benimki kadar net ise birlikte nasıl düşünüyoruz onu öğrenmiş oluruz.





  






17 Nisan 2013 Çarşamba

Bozcaada Hava Durumu

Nisan ayının yarısını devirdik.
Tamam, Nisan ayı yağmurlu geçer ama bu nisan ada'da çok yağmurlu geçiyor.

Eski Ahit'ten beri kitaplarda yeryüzünün "yedi sene kıtlık, yedi sene bereket"e göre kurgulandığı yazılı.
Yağmur açısından bu sene oldukça bereketli...

Evveli günkü bulut ve sağnak sayılmazsa...

 Kuzeybatıdan gelen ve İda dağına doğru hareket eden resimde gördüğünüz bulutun kuyruğu ada'ya adeta "çarptı."

Fındık büyüklüğünde dolu biçiminde "eteğindeki taşları" Çayır ve ada yerleşim yerini kapsayan bir şerit biçiminde boşalttı.

Bu bolgelerdeki bağlar ve yapraklanan, çiçeklenen ağaçlar zarar gördü.  Diğer bölgelerde sadece sağnak şeklinde yağmur yağdı.

Yerli ve dış kaynaklı meteoroloji tahminlerine göre hafta sonu (20-21 nisan günleri) özellikle pazar günü açık ve güneşli, pazartesi (22 Nisan) açık ve güneşli ancak salı (23 Nisan) çok bulutlu ve yağmurlu geçecek. Çarşamba ise açık ancak akşam saatlerinde poyraz şiddetlenecek.

Öyle görünüyor ki bu yıl da Nisan, çocuklara gönüllerince bir 23 Nisan yaşatmayacak.
 Ancak düşen yağmurlar, başka aksilikler yaşanmazsa bu yıl bağcıların yüzünü güldürecek.
Bereketli "yedililer" ada'yı terketmesin...  

8 Şubat 2013 Cuma

Ben Nasıl Çözerdim?

Bir önceki "Bozcaada ile ilgili yorumsuz bir yazı"da ulusal basın da dahil olmak üzere medyada geniş yer alan, Bozcaada'daki spor karşılaşmasından sonra yaşanan olay, yorum olmaksızın yer aldı.

Çok çeşitli tepkiler geldi.

Her tepki gerçeğin bir yanına işaret ediyordu...

Yani "herkes haklı".

Herkes kendi penceresinden bakıyor. Ancak...

Gelen tepkiler "yorum" ve "suçlama" dan öteye gitmiyor.

Ben ise çözüm önerileri derdindeyim. Sorunları hepimiz biliyoruz.

Bu nedenle, olayla ilgili kendi çözümümü yazacağım.

Ben olsaydım ne yapardım?

Doğru bir çözüm olduğunu kesinlikle iddia etmiyorum. En iyi çözüm olduğunu da...

Sadece çözüme odaklı düşünüyorum.  Fikir yürütüyorum.

Acaba "şöyle yapılsa idi, bu olay farklı sonuçlanır ve Bozcaada medya'da daha farklı yer alırmıydı"? sorusuna cevap arıyorum yazarak ve sizlerle de paylaşarak.  Kimseyi suçlamadan ve yorum yapmadan...

Acaba bu haber şöyle olabilirmiydi?

Konuk takım taraftarları adaya geldi ve fırtına nedeniyle adada  mahsur kaldılar.

Adada kışın oteller kapalı, açık olanlara da taraftarların parası yetmedi.

Konuk takım ve ev sahibi takım yöneticileri mağdurların sayısının 23 olduğunu tespit etti ve yerel yönetim yetkilileri ile bir dizi görüşme yaptılar.

Adada, misafir takım taraftarlarını ağrılayacak kamu kuruluşlarına ait misafirhane olmadığı için başka çözüm arandı.

Konuk 23 taraftarla, görüşülerek öncelikle sakin olmaları, telaş ve endişe etmemeleri (adaya ilk gelenlerin ve karşıya geçememenin anksiyetesi ve  psikolojisi düşünülerek), bir çözüm bulunacağı anlatıldı.  

İçki içmemeleri ve taşkınlık yapmamaları koşuluyla kendilerinin Halk Eğitim Merkezi Salonunda, kaloriferlerin yakılarak sabaha kadar oturup beklemelerinin sağlanacağı söylendi. (Öyle ya, kış bastırınca İstanbul'da da evsizler sokakta bırakılmıyor, spor salonlarına toplanıp geceyi sıcakta ve kapalı mekanda geçirmeleri sağlanıyor.)

Halk Eğitim Merkezi Salonunda sıcak içecekler (çay, kahve) ikram edilen 23 konuk takım taraftarlarına, gece boyunca Bozcaada'yı tanıtan, çeşitli medya tarafından çeşitli zamanda çekilen belgesel, röportajlar  izlettirildi.  Ayrıca hepsine Bozcaadaspor atkısı ile Bozcaada'yı tanıtan broşürler hediye edildi...

Sabah kahvaltısını simit ve peynirle yapan ve  Bozcaada'nın "ileri gelenlerince" ikram edilen taraftarlar ilk gemiyle adayı terk etti.

Olayla ilgili medyada yer alan haber bence böyle de olabilirdi...

Sizin daha farklı çözümleriniz de vardır ve olmalıdır.

Yazılan her çözümü söz, yayınlayacağım...

6 Şubat 2013 Çarşamba

Yorumsuz Bir Bozcaada Yazısı...


http://www.tribundergi.com/haber/bozcaada-dan-bir-memleket-manzarasi-taraftar-nerede-yatacak
Bozcaada'dan Bir Memleket Manzarası: Taraftar Nerede Yatacak?
Haftasonu Bozcaada deplasmanına giden Beykozspor taraftarının başına gelmeyen kalmadı. Bir memleket manzarası...
05/02/2013 - 18:52
Yorumlar (7)
Boğazın Yargıçları grubundan Turgay G. anlatıyor.
 
''Cumartesi gecesi 01:30'da yola çıkıldı. Sevdalı 23 kişiyiz. Klasik deplasman yolculuğu...
 
Sabah 9:00'da Geyikli feribot iskelesindeyiz. Feribot normalde sabah 10:00'da ancak fırtına şiddetli. Feribotun cesur kaptanı insiyatif alıyo ve hem topçularımızı hem de bizi almak için zor bela iskeleye yanaştı. Gerek topçular gerekse de biz feribotun içinde devrilme tehlikesi olduğundan araçları Geyikli İskelesi'nde bıraktık.
 
İnanılması güç bir rüzgara karşı adayı dolaştık. Fakat klasik sabit fikirli ada halkıyla karşı karşıyaydık. ''Maçcılar geldiiii''
 
Bu kadar rüzgara ve takımımızın tehir isteğine ret cevabı verildi çünkü hakem İzmir'den gelmişti ve tehir istemiyordu.
 
İroni yapmıyorum kullandığımız aut atışlarını kendi kalemize girmesin diye dua ediyorduk! Gerisini siz hesaplayın...
 
Maçı kaybettik ama yediğimiz rüzgar nedeniyle sağlığımızı da.
 
17:00'de geri dönmesi gereken feribot iptaldi. Kahraman kaptan akla hayale gelmeyecek maddi teklifler, klişe hastamız var yalanları vs her şey söylendi. Ama nafile... Kısa geçiyorum anca 3 saatlik bir ikna mesaisiydi bu.
 
Ada'daki tüm pansiyon ve oteller dolaşıldı. 300 tl oda fiyatı çekenler mi dersiniz, 100 yatak kapasiteli otelin bu mevsimde yerimiz yok demeleri mi dersiniz, Köhne otelin adam başı 90'ar tl çekmesi mi dersiniz! Daha saymayayım. ''Size barınacak yer yok'' iç sesleri. 
 
Polislere yalvardık; bizi tutuklayın nezarete alın yoksa donarak öleceğiz. Ya da tutuklanmak için bir şeyler yapmamızı istermisiniz diye sorduk. ''Hayır''dı cevapları. 
Belediye Başkanı'na 500 kişilik nüfusu olan Ada'da ulaşamadık. 
 
Kaymakam derseniz.. RTE'ye daha kolay ulaşılacağını öğrendik.
 
Bizim müthiş iş bitirici yönetimimiz, kahvede sabahlayabileceğimizi söyledi. Allah razı olsun! Hatta kendisine de yer bulamadığını bizimle sabahlayabileceğini söyledi. 30 yaşında yaklaşık 20 yılını tribünün tozunu yutarak geçirmiş birine söylenecek kötü bir yalandı. Kahretsin yine haklıydım...
 
Saat 21:00'de daha önce gece kalmak için yalvardığımız feribota gittik. Tüm kapılar kilitli. (Tamamen bize özel bir durumdu çünkü gündüz adada dolaşırken dikkatimizi en çok çeken şey insanlar anahtarlarını kapı üzerinde bırakıyorlardı) O saatten sonra anladık ki bize tüm kapılar kapandı. Yöneticiler odalarındaydı, Bld. Başkanı ve Kaymakam sıcak evlerinde.
 
Herkes kapatsa da Allah kapatmaz kapılarını dedik camiye gittik. Ama süper amatör ligde olduğumuzdan mıdır nedir imam kilitlemiş cami kapılarını. Aramızda rüzgarın etkisiyle epey bir rahatsızlanan 5 kişi parmaklıklardan tırmandı ve geceyi caminin üst katında geçirdi.
 
Geri kalanımız kahvede zorla sobayı yaktırdığımız kahveci ile birlikte kahvede geçirdik. 15 dakikada sönen bir soba.
 
Ben şimdi hastanedeyim 23 kardeşimin 23'ü de ağır rahatsız.
 
Kötü konuşmayacağım kimseye kırgın da değilim ülkemin sevdalılara baktığı sabit fikirdir bu. Ama 20 yıllık tribün geçmişimde bu olay artık şu fikrimi iyice haklı hale getirmiştir.
 
''İstisnalar dışında kimse bana Anadolu insanının misafirperverliğinden bahsetmesin.''
 
Dün gece herşeye rağmen tek bir olay yapmamamız da umarım yüzlerini biraz olsun kızartır...''
 
Turgay G.
 
Bu haber 2515 kere okundu.
Vazgeç • 
KÜÇÜKÇEKMECESPOR ULAN
Beykozlu
Bizim ne içimiz var mı ? semt sevdası diye birşey bilmiyorsan konuşma arkadaş.Ayrıca bizim yönetimle ilgimiz yok BOĞAZIN YARGIÇLARI kimseden yardım almadan senelerdir deplasmanı kendi cebinden karşılıyor.Şimdi konuyla ilgili birşey bilmiyosan yorum yapma !
bu karda kışta adalılar bile adaya gelmiyorken sizin ne işiniz var ayrıca ben istanbulda kalmak zorunda kalsam otel fiyatları nedir acaba 70 80 den aşağı otel mi var taraftarlık zordur yollara düşüyorsan göze alacan peki beykoz yönetimi naptı 2500 lira veremedimi sizin için bi pansiyona yerleştirsin rüzgara gelince bizde aynı rüzgarda oynadık ve kale atışlarını ilk devre gayet ii kullandık sizin için gerçekten üzülmüştüm ama geliyorsan çekecen arkadaş taraftarlık budur
+1 · 
BeğenKötü · Yorumla · 5 saat önce
adalı
doğma büyüme adalıyım ama adanın yüzde 98 anadoludan para hırsı için gelenlerdir yüzde 2lik kısım zaten adada pek duramıyor malum aç gözlüler yüzünden toprak doyursun gözlerini sizlere yardım etmemeleri çok ayıp bir şey inşallah onlarında başına böle bir şey gelir
+1 · 
BeğenKötü · Yorumla · 11 saat önce
İnsanlık ölüş dedirten bir olay Sadece Yazıklar Olsun diyorum...
+3 · 
BeğenKötü · Yorumla · 16 saat önce
Kahvedeki Tuvaletin Sadece Pisuvar'larını Açmışlar Alafıranga Tuvaletlere Bile Kilit Taktılar Tuvalete Bile Çıkamadık...
+4 · 
BeğenKötü · Yorumla · 18 saat önce
Yasin Teksöz
Hiç şaşırmadım. Türkiye'nin en pahalı yeri. Beraberinde de en dengesiz insanlarının olduğu yer. Halkı paragöz
+4 · 
BeğenKötü · Yorumla · 18 saat önce

24 Ocak 2013 Perşembe

Bozcaada ve Gökçeada Avrupa Parlamentosunun Gündeminde

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinde ağırlıklı olarak Yunanistan milletvekilinden oluşan 20 kişilik grup 22 Ocak 2013 tarihinde "Çözüm için Hareket" adında bir bildiri yayınladılar.

Bildiride dile getirdikleri talep, meclisin 2008 yılı ve 1625 sayılı "Gökçeada ve Bozcaada'nın iki kültürlü karakterini korumak için Türkiye ve Yunanistan arasında işbirliği modelinin geliştirilmesi" konusundaki kararların uygulanmasıdır.
http://assembly.coe.int/ASP/Doc/XrefDocDetails_E.asp?FileID=19360


10 Ocak 2013 Perşembe

Bozcaada Depremi Ayazma Yolunu Biraz Daha Bozdu

Önceki gün Bozcaada açıklarında meydana gelen 6.2 ve dün akşamki artçısı 5.1 şiddetindeki depremlerden sonra Ayazma'ya Aya Paraskevi manastırından inen yoldaki çatlak ve yarıkların boyutları arttı.
 Deprem öncesi ayak bileğine kadar olan çatlağın boyu diz boyu kadar derinleşti...

































9 Ocak 2013 Çarşamba

Bozcaada'da Deprem

Bugün saat 16.16 da Bozcaada'da deprem oldu.

Deprem araştırma merkezlerinin ifadesine göre merkezinin Bozcaada'nın güneydoğusunda, 80-100 km uzaklıkta ve oldukça sığ bir derinlikte oluşması şiddetli hissedilmesine yol açtı.  Bozcaada ile birlikte deprem çeşitli şiddetlerde tüm Marmara ve Ege Bölgesinin büyük bir kısmında hissedildi.

Depremin Rihter ölçeğine göre 6.2 şiddetinde rağmen 15-20 saniye gibi kısa bir zamanda olması can kaybı ve binalarda hasara yol açmadı.

Depremle birlikte duyulan şiddetli gürültü, yanal hareketlerin yol açtığı bina hareketlerinin çıkardığı seslerle karıştı.

Yerel sağlık merkezinin yetkililerinin ifadesine göre deprem nedeni ya da sonucu herhangi bir yaralanma ya da diğer sağlık şikayetleri ile merkeze başvuru olmadı.

Bozcaada'da büyük bir korkuya yol açan depremden sonra halen 40 kadar gerçekleşen artçının şiddeti Rihter ölçeğine göre 4'u bulmadığı için çoğu hissedilmedi.

Çeşitli medya'da deprem ile ilgili uzmanların yorumuna göre bu bölgede benzer şiddetteki bir deprem en son 1912 yılında yaşandı.


1 Ocak 2013 Salı

Ayazma Plajı Yolu Açılamadı

Bir süre önce oluşan heyelan nedeniyle trafiğe kapalı olan Ayazma Plajı yolu kaymanın devam etmesi nedeniyle açılamıyor.

Ayazma Manastırı tarafından gidişte sahile dönüşün gerçekleştiği kavşak asfaltında iki yerde oluşan, biri 20-25 cm'yi bulan yarılma ve yırtılma araçla geçişi imkansız hale getirmektedir.

Şu anda Ayazma Koyuna ulaşım manastır tarafından servis yolundan ve Sulubahçe Koyu istikametinden sağlanmaktadır.

 

Aya Paraskevi Manastırı Onarılıyor

Bozcaada'nın en büyük ve ibadete açık iki "monostraki"sinden biri olan Aya Paraskevi manastırı onarılıyor.

Uzun yıllardan beri adeta bir mezberelik görüntüsünde olan manastır bu hali ile Ada'ya hiç mi hiç yakışmıyordu.

Ayazma koyuna bakan ve çeşmesi ile bu koya adını veren manastır son yıllarda adanın inanç turizmine önemli katkı sağlamaya başladı.

 İlk üzüm hasadının dini tören ve şenliklerle kutsandığı manastır yerli ve yabancı ziyaretçilerine her yıl Temmuz ayının 26. günü kapılarını açmaktadır. (Daha ayrıntılı bilgi için bu blogdaki Bozcaadanın Ayazma Panayırı  http://tenedos-bozcaada-tenedos.blogspot.com/2012/07/bozcaadann-ayazma-panayr.html)

Dini ayin ve dualardan sonra kocaman çınar ağaçlarının gölgesinde kurulan sofralardan neşeli kahkahalar yükselmekte, genç-yaşlı demeden uzun horona herkes katılmaktadır.

Bu yazdan itibaren artık sakız gibi beyaz örtülü masalar harabelerin içinde değil, bakımlı bir ortamda açılacak.

Tüm bina ve eklentileri elden geçirilen Aya Paraskevi manastırı Ada'nın dini, seyirlik ve yazları keyifle oturup dinlenebileceğiniz müstesna bir köşesi olarak  Bozcaada ve Bozcaada'lılara yakışır hale gelecek.