1 Eylül 2013 Pazar

İyilik ve Hurdalık

“Halime çok şükür” demenin en etkili yolu, halini “kötü” gördüğünüz birine yardım yapmak.
Yardım yapmak yardımı alandan çok yardım edenin işine yarar.
Yardım alan “güçsüzdür”, “zavallıdır”, “halsizdir”. Sizin “yardım” diye sunduğunuz şeye ulaşabilecek durumda değildir.
Siz ona yardımı “sunduğunuzda”,
Kendinizi “güçlü”, “zengin”, “halli” hissedersiniz.
Kendinizi “çok şükür iyi”, “kimseye muhtaç değil” ve üstelik “yardımsever” hissedersiniz.
Yardım alanın, o anki “ihtiyacı giderilmiştir”.  Başka ihtiyaçlar için başkalarından yardım almayı umar ve arar durur.
Bu durumda soru şu olmakta: “Aslında kim kime yardım etmekte”?
Her zaman uçları “güçlü-zayıf” çıkar ilişkisine dayalı olan “yardım”lar sadece insanlar arasında gerçekleşmez. Kurumlar (birçok sivil toplum kuruluşunun kuruluş amacı budur) ve hatta ülkeler arasında da bu ilişki tarzı mevcut.
Bu yardım ilişkisi tuzağını da beraberinde taşır:

Sorunlarınızı kendiniz çözmeyip bir kez “yardım” aldığınızda, siz artık “zayıf tarafsınız”. Yardıma muhtaç tarafsınız. Gelen yardım ne olursa olsun, reddedemezsiniz…
Ve hep zayıf tarafında kalırsınız “zayıf-güçlü” ilişkisinde. Bağış ve ihsanlarla hayatınızı idame ettirirsiniz.
Çaba göstermenize gerek kalmaz.

Bozcaada Belediyesi, bu kış ikinci bağışını kabul etmişti.
İlki Beşiktaş Belediyesinin bir minibüsüydü, ikincisi Foça Belediyesinin otobüsü…
Beşiktaş Belediyesinin minibüsü bazı özel gezilerde kullanılmaktaydı…
"O şimdi garajda".
Foça Belediyesinin otobüsü sadece cenazelerde, camiden mezarlığa kadar hizmet vermekte…
Allahtan mezarlıklar uzakta değil, yürüyerek gidilebilinir. O korku tüneli misali otobüse binmektense…
Bozcaada Belediyesi Beşiktaş ve Foça belediyelerine çok büyük birer “iyilik”te bulunmuştur.
Parçalanmak için hurdalığa ya da otomotiv sanayi müzesine binbir prosedürle göndermeleri gereken araçları Bozcaadalılara “bağışlayarak” hem zahmetten kurtulmuşlar, hem de kendilerini Bozcaada Belediyesine bağış yapan “güçlü belediyeler” olarak hissetmişlerdir…
Son üç-dört gündür adaya gökten bile insan yağarken, koca koca tur otobüsleri daracık yollarda tur atarken, hatlı minibüsler tekerlekli tuzlu sardalye tenekesi misali  yokuşlarda inlerken neredeydi Bozcaada Belediyesinin “Belediye Otobüsü”?
Niye “arkalara” saklydı?
Bu otobüsü, adayı “tanıtmaya” gideceğiniz Londra’dan gelecek İngilizler için mi saklamaktasınız?
Ne yapmak için kabul ettiniz otobüs bağışını?
Antika araç kullanmayı bilen şoförünüz mü yok?
Bozcaada hurdalık’mıdır?

Bozcaada Belediyesi diğer belediyelerin hurdacısımıdır?

Hiç yorum yok: