2 Aralık 2010 Perşembe

Bozcaada Turizminin Araştırmalarda Yer Almayan İkincil Kazançları

Bozcaadada turizminin birinci ekonomik sektör haline gelmesinin adalılara katkısının ekonomik olduğu kadar sosyal yönü de bulunmaktadır.  

Bozcaadadaki gelişen turizmin araştırmalarda  henüz ele alınmayan etkisi uzun dönemde yarattığı sosyal etkilerdir.  Çıplak bir gözle yapılan gözlemler sonucunda bu etkileri aşağıdaki gibi özetlemek mümkün:

Toplumsal değerlerde değişim

Bozcaadada turizmin gelişmesi hızlı bir değer değişimine yol açmıştır. Bozcaadalılar kapalı bir toplumdan açık bir toplum haline gelmeye başlamışlardır.  Bu kapalılık ve açıklık aslında dönemsel bir özellik de sergilemektedir.  "Yazın sezonda" daha açık bir hal alırken, "kışın" yine görece kapalı haline geri dönmektedir.

Bozcaadalıların "iyi-kötü", "doğru-yanlış", "haklı-haksız", "güzel-çirkin" e ilişkin değerlerinin birçok alanda - aile, kişilerarası ilişki, birey-kurum ilişkileri, sosyal kontrol, kadın-erkek ilişkileri, etnik ayırımcılık ve ötekileştirme, sosyal hareketlilik ve mobility, din, eğitim gibi alanlarda değişime uğradığını görüyoruz.

      Ailede değişim:

Aile yapısındaki değişimin - büyük aileden çekirdek aileye doğru değişiminin altında ekonomik saikler kadar eğitimin bir sosyal sınıf atlama aracı olarak değer kazanması yatmaktadır.  Küçük Bozcaada toplumu üzerinde belki de diğer gelişmiş turizm bölgelerinden farklı olarak gelen turist profilinin yüksek eğitim görmüş kesimlerden oluşması özendiriciliği yüksek bir faktör olduğunu düşündürmektedir. Yine geleneksel geniş ailelerin ki sayıları çok fazla değil, ekonomik gücünü görece olarak yitirmesi ve parçalanmaları kayda değer bir gelişmedir. Bu gelişme ile birlikte bu aileler adadaki öncü-belirleyici rollerini yitirmişlerdir.

Bozcaadadaki ailelerin; aile içi şiddet, boşanma, ailede kadının konumu, ailede çocuklara verilen değer, akrabalık ilişkileri,  "gayrımeşru" birliktelikler gibi konularda örneğin yirmi hatta on yıl öncesine kadar oldukça farklı değerlere sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Turizm sektörünün gelişmesiyle birlikte aile ekonomisine katkı bakımından aktif hatta belirleyici rol üstlenen kadının aile içerisinde daha çok söz sahibi olduğunu gözlemek mümkün.  Bu durumun kadının toplum içinde de özgüvenine katkı sağladığı ve davranışlarında göreceli olarak özgürleştirdiğini söyleyebiliriz. Örneğin yıllar önce kadının "dükkanların ve kahvelerin önünden geçmesi" dahi hoş karşılanmazken bugün kadınlar o "dükkanlarda" rahatça alışveriş yapmakta, "kahvelerde" oturabilmektedirler. 

     Kişilerarası ilişkilerde değişim

 Turizmin gelişmesi, büyük ailelerin gücünü yitirmesi ve gelir dağılımının değişmesiyle birlikte kişilerarası ilişkiler de niteliğini değiştirmiştir. İlişkiler daha yatay ve eşitlikçi hale gelmiş, "ortak aile ve grup tutumları" belirleyiciliğinin yerini ekonomik temelli ilişkiler, akran ilişkileri ve ortak ilgi temelli ilişkilere dönüşmüştür.

"Dışarlıklarla" ve turistlerle olan yüzyüze ilişkiler adalıların özgüvenlerine katkıda bulunmuş ve daha pragmatik ilişkiler geliştirmelerine yol açmıştır.  Turizmin hareketlenmesi ile birlikte normal koşullarda adalıların "ulaşılması zor" çeşitli sektörlerdeki kişi ve kuruluşlara - sağlık, basın, bürokrasi gibi - geliştirilen kişisel ilişkilerle ulaşabilirlikleri artmış, bunlar adeta "adalıların ayağına gelmiştir".

     Birey-kurumlar ilişkilerinde değişim

 Bozcaadada bireylerin özellikle kamu kurumlarına ilişkin algısı ve tutmları turizmin belki de sosyal hızlandırma etkisiyle büyük bir değişim geçirmiştir. Bunda adaya olan göçün de etkisinin olduğu düşünülebilir. Kurumlara ilişkin algı "otorite figüründen hizmet ve destek talep edilen, daha ulaşılabilir yerler"e dönüşmüştür. Tutumlar ve bakış açıları eskiye göre daha eleştirel ve daha talepkar hale gelmiş; "itaatten-katılıma" doğru yön değiştirmiştir.

   Ötekileştirme ve Ayırımcılık

 Uzun yıllar adeta birbirine "değmeden" adadaki rum toplumu ile yaşamış olan adalıların, rumların kitlesel olarak göç etmesiyle birlikte yaşamış oldukları travma ve karmaşa henüz atlatılabilmiş gibi görünmemektadir. Rumlara ilişkin adadaki "öteki" ve aynı zamanda "bizden" algısı devam etmektedir. Değişen ise tutumlardır. Tutumlar daha dostça ve daha hoşgörülü olma yönünde değişim göstermiştir. Bu değişimde adanın turizm açısından katma değer yaratan "rum kültürü" özellikleri ile adaya turizm amaçlı gelen rum ve yunanların sağladıkları ekonomik katkının payı büyük olsa gerek.

 Etnik "öteki" dışında marjinal sayılabilecek grup ve kişilere karşı da adalıların tutumlarında daha kabul edici ve hoşgörüye yönelik değişimleri gözlemek mümkün. Adada zihinlerden silinmeyen, yıllar önce eğitim gören bir gencin yazın şortla dolaştığı için dayak yemesi olayı, zamandan çok tutumlarda çok eskilerde kalmıştır.  Turizmin sağladığı girdiler sosyal yapı ve tutumların değişiminde oldukça hızlandırıcı bir etki sağlamıştır.

Bu etkilerin salt bir sosyal değişme mi yoksa sosyal gelişme mi olduklarına ilişkin değerlendirmeler yapabilmek için ayrıntılı mikro ölçekli araştırmalara ihtiyaç vardır. Yine bu etkilerin nekadarının turizmden nekadarının ülkedeki genel değişimlerden ve ada toplumunun iç dinamiklerinden kaynaklandığını söyleyebilmek için ileri istatistiksel analizlerin ve bilimsel değerlendirmelerin açıklayıcılığına ihtiyaç vardır.