3 Temmuz 2017 Pazartesi

Bozcaada Pavli Çamlığı Ormanı Bir Ormandır

Bozcaada Doğayı Koruma Kültür Sanat Derneği Yönetim Kurulunun Caz Etkinliği ile ilgili görüşü ve Bozcaada Kaymakamlığı, Bozcaada Belediyesi ile Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğüne yaptığı başvuru metnidir:


Bir süredir duyuruları yapılan ve internet üzerinden 28-30 Temmuz 2017 tarihleri için bilet satışı yapılmaya başlanan “Bozcaada Pavli Caz Festivali 2017” olarak tasarlanan etkinliğin isminde, ÇAMLIK kelimesi yer almamaktadır.

Pavli Çamlığı Ormanı var olduğundan beri Bozcaada sakinleri ve misafirlerinin yaz-kış her mevsimde; sabah-akşam günün her saatinde;  dinlenme, nefes alma, bazen hüzün bazen de sevinçlerini yaşadığı,  piknik etkinliği ile dostluklarını pekiştirdiği bir mesire yeri olmuştur. Bozcaada’nın ve yaşayanlarının yoksunluğunu çektiği, orman hasretini giderdiği sevilen, evi gibi bilinen bir alanıdır.

İdare tarafından; adada temsilciliği bulunmayan Orman İdaresi adına, doğa/orman-insan ilişkisini kolaylaştırmak, geliştirmek, çamlığın bakımı ve sivilkültür faaliyetlerin yapılması amacıyla işletmeciye kiralanmıştır.

Kullanım alanlarının düzenlenmesi amacıyla iki üç yıldır süren faaliyetler nedeniyle Çamlık adalılar tarafından kullanılamamaktadır.  İşletmeci, caz festivali duyurusu ile faaliyete geçtiğini ilan etmiştir.
Ancak:

Bilindiği gibi, “festival”in asıl anlamı “yerellik” ile ilişkilidir. Ses sanatı ve müzik türü olarak “caz” ne doğduğu yer, ne ifade ettiği ve taşıdığı mesajlar bakımından Bozcaada ve Pavli Çamlığı Ormanı ile ilişkili bulunmamaktadır. Evrensel nitelik taşıması; sanat alanı olarak son derece saygın olması ve sevilmesi Bozcaada Pavli Çamlığı Ormanında kitlesel bir organizasyonla icra edilmesine yeterli gerekçe oluşturmamaktadır. Bozcaada Pavli Çamlığı Ormanında festival ve konser düzenleme ve icra etme hakkı, asıl sahipleri ve mükimleri olan kuşları ve ağustos böceklerinindir.

Bozcaada’nın nadir orman alanı olan Pavli Çamlığı, ada ekosistemi açısından hayati önem taşımaktadır. Biraz da olsa yağmur yağıyor ve kuraklık önleniyorsa, Kaz Dağlarının mıknatıs gibi çektiği, bulutları durduran bu “ormancıklar” sayesindedir.  Adada yer alan diğer “ormancıklar”a göre rakımının daha yüksek olması ile Pavli Çamlığı asıl bu zor görevi üstlenmektedir. Üç gün sürecek müzik sesi ve insan yoğunluğu; kuşunu, yılanını, ağaçkakanını, kertenkelesini, sincabını, kirpisini, faresini böceğini kalıcı olarak kaçıracaktır. Ormanı, orman olmaktan çıkaracaktır. Doğal döngüye geri dönülemez ve onarılamaz biçimde zarar verecektir.  Hiçbir gerçek sanatseverin, caz severin bu sonucu arzu edeceğini düşünmek mümkün değildir. Bozcaada’yı gerçekten sevenlerinin de…

Bozcaada’nın doğal yapısı ve güzelliklerinin sanata ve ticarete dekor edilmesinin “dayanılmaz hafifliği” yirmi yıl önce, ada tarihinin en büyük travmalarından birisini yaşatmıştır.  Ova mevkiindeki, dünyada eşi ve benzeri olmayan çamlık, “sanat uğruna” yanmış kül olmuştur. Bin Oskar Ödülü de alacak değerde bir film olsa da işlenen insanlık ve uygarlık suçudur. İyi niyetle, sanat için…

Türk sinemasının dev ismi Atıf Yılmaz, kuşkusuz adayı çok seviyordu. Adada evi vardı. Adaya katkısı olsun istedi. Eylül Fırtınası filmini adada çekmek istedi. Önlem de almıştı çamlıktaki çekimlerde… Film ekibinin kaldığı oteldeki tüm yangın söndürücü tüpleri ve kovaları ödünç alıp götürmüştü. (Çapraz Tatil Köyü) Bir projektörün yere düşmesi ile bir anda tüm orman alev aldı. Dehşet ve cehennem kelimelerinin karşılığı orman yangınıdır. Kuşların, kirpilerin, sincapların, kertenkelelerin, yılanların çığlıkları ve kaçışması; diri diri kendilerinin ve yavrularının yanışı; ağaçların inlemesi ve çaresizce alevler içinde kıvranması; kozalakların havai fişekler gibi taa bağların içine uçması, alevlerin sinsi bir hastalık gibi tam bitti derken başka bir yerden hortlaması… İtfaiye, kapkara kesilmiş insan ordusu yetmedi… geriye, gerçeküstü cehennem resimlerindeki gibi gövdesi yanmış kapkara ağaç kütükleri kaldı. Sarı siyah kumların üstünde ölüm… Tam yaşam belirtisi yokluğu… Tüm bunlar bir-iki saat içinde olup bitti.  Bu travmayı, bu dehşeti ve utancı yaşamış olan Bozcaada için hiçbir işletmenin, kurumun yangın önlemi güvencesi yeterli,  geçerli ve ikna edici değildir. 

Bozcaada yerli turizm için önemli bir cazibe merkezidir.  Kış nüfusuna göre örgütlenmiş kurumları, turizm sezonunda kapasitelerinin çok üzerinde bir çaba ve gayretle hizmet vermeye çalışmaktadırlar. Resmi kurumlar, STK’lar ve işletmecilerin yıllara dayalı deneyimi ile uzlaştıkları hususlardan birisi; kitlesel organizasyonların turizm sezonunun başında ve sonunda, bu sezonu uzatacak biçimde yapılmalarıdır. Bozcaada Caz Festivali organizasyonu bu uzlaşıyı zedeleyen, kurumlarını zorlayacak, çamlığın etrafında yoğun biçimde bulunan evlerde ikamet edenler için gürültü kirliliği, trafik yoğunluğu, güvenlik ve benzeri etkileri ile huzur ve sükûnunu bozacak niteliktedir.  

Duyurulan ve bilet satışı yapılan organizasyonla ilgili bazı teknik sorularımız ve endişelerimiz bulunmaktadır:

05 Mart 2013 tarihli Mesire Yerleri Yönetmeliği ve Odun Dışı Ürün ve Hizmetler Dairesi Başkanlığınca yayınlanan Mesire Yerleri Uygulama Tebliğinde yer aldığı üzere,

1.       Konser faaliyetleri için yapımına izin verilebilen azami 2000 kişilik Amfi tiyatro (Md. 10/1) gibi bir yapı Çamlık Mesire Yerinde bulunmamaktadır, olmamasına rağmen nasıl konser düzenlenmektedir?

2.       Günübirlik kullanım alanlarındaki kapasite değeri, (grup birimi için -20 kişi- : 800-1.400 m2 kullanma alanı, (Md.5.1) ile satılan bilet adedi arasında nasıl bir ilişki bulunmaktadır?

3.       Aynı yönetmelik ve tebliğ hükümlerinde yer alan enerji hatları, aydınlatma, bulunması zorunlu kullanım alanları, uyarı levhaları (otopark, yol, WC v.b), giriş yolu gibi nitelik ve hususlar yerine getirilmiş, idarece denetimleri yapılmış ve faaliyet için uygun görülmüş müdür?

4.       Yönetmeliğin 10.,Tebliğin  21. Maddesinde düzenlenen Yönetim ve İşletme başlığı altında yer alan (2) İşletmecilik süresince, mesire yerlerindeki faaliyetler, Bakanlığımızın itibarını zedeleyici yada 5326 sayılı Kabahatler Kanununda belirtilen toplum düzenini bozucu, genel ahlaki değerlere ve adaba aykırı olamaz. hükmünün işaret ettiği içeriğe yönelik işetme ve idare ne tür önlemler alınmış/alınacaktır?

5.       Yönetmeliğin ve tebliğin çok açık olan (7) Mesire yerleri girişlerinde ziyaretçilerden giriş ücreti talebinde bulunulamaz. Hükmü ile bilet satışı çelişkili değil midir?

6.       ORMAN YANGINLARININ ÖNLENMESİ VE SÖNDÜRÜLMESİNDE GÖREVLİLERİN GÖRECEKLERİ İŞLER HAKKINDA YÖNETMELİK’te,  (MADDE 31- Mevsimin kurak gitmesi halinde yangın tehlikesinin fazla olduğu zamanlarda veya yangın olup ta henüz söndürülmüş fakat sirayet ihtimalleri tamamen bertaraf edilmemiş olması gibi fevkalade hallerde Orman idaresince gösterilecek lüzum üzerine, mahallin en büyük mülki amiri muayyen bir müddet için ormanlara girilmesini men ve bu sahalardaki orman içi her türlü faaliyetin tatilini emredebilir… ) işaret edilen mevsim koşullarının şu anda mevcut ve bu günlerde Çanakkale’nin Ezine İlçesi Karagömlek Köyü, Kaş, Manavgat, Çeşme-Alaçatı’da orman yangınları sürerken; Kaymakamlık ve İlçe Orman Yangınları ile Mücadele Komisyonu tarafından ne tür önlemler alınması kararlaştırılmıştır?

7.       Hata ve kaza dışında, ülkemizin ne yazık ki sıkça maruz kaldığı; özellikle turistik bölge ve kitlesel etkinlik hedefli hain ve sinsi, insanlık dışı terör saldırıları için açık bir hedef oluşturacak böyle bir etkinlik için yeterli önlemler alınmış mıdır?

Bu sorular ve endişeler içerisinde:

Adında, “kültür” ve “sanat” kelimeleri bulunan bir dernek olarak:

Kültür denilen kavramın, teknoloji ve sanatı yorumlama biçimi olduğunu; ilgililik, yerindelik ve uygunluk ile uyum içinde bulunmayan yorumlama biçimlerinin “kültürsüzlük” olduğunu,

Adında, “Doğayı Koruma” kelimeleri bulunan bir dernek olarak:

Pavli Çamlığı Ormanının yukarıda arz edilen gerekçeler nedeniyle şimdi ve gelecekte, KESİNLİKLE konser v.b. kitlesel etkinliklerinde kullanılmaması gerektiğine inanıyoruz.


Bozcaada Doğayı Koruma Kültür ve Sanat Derneği olarak, Pavli Çamlığı Mesire Yerinde düzenlenecek bu ve buna benzer; “ormanımızın amaç dışı kullanımı ve sonuçları” ile ilgili idari ve yargı olmak üzere tüm hukuksal yollara başvuracağımızın ve takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz.

Hiç yorum yok: