31 Ocak 2016 Pazar

Aptalı Tanımak



“Aptallık alışmış kabullerimizin aksine son derece tehlikeli bir durumdur.” Uzun yıllar aptallığın doğası üzerinde çalışan İtalyan asıllı tarihçi ve ekonomist Carlo Maria Cipolla bu sonuca vararak tüm toplum/toplulukar için geçerli olan beş evrensel ilke tanımlamıştır:

Birinci İlke: İnsanlar etraflarındaki aptalların sayısını her zaman hafife alırlar :

İlk bakışta bu yasa sıradan ve şımarıkça gibi gelse de yaşamın kendisi onu doğrulamaktadır. İnsan etrafındaki kimseleri ne denli iyi değerlendirirse değerlendirsin, şu durumlarla karşılaşmaktan kaçınamamaktadır:

- Her zaman aklı başında ve akıllı görünen birisi son derece aptalca işler yapabiliyor
-Aptallar her zaman en beklenmedik yer, zaman ve durumlarda ortaya çıkarak önemli planları bozabiliyorlar.

İkinci İlke: İnsanın aptal olma olasılığı diğer niteliklerinden bağımsızdır:

“Uzun yıllık gözlem ve deneyimlerim bana insanların aynı olmadığını gösterdi- bazıları aptal, diğerleri ise değiller. Bu durum kültürden değil insanın doğasından kaynaklanmaktadır. Aptallık, insanın sarışın olması ya da 0 kan grubuna sahip olmasına benzemektedir. Böyle dünyaya gelmektedir. Eğitimin toplumdaki belli miktardaki aptalı ıslah etmesi olası değildir. Beş farklı gönüllüler grubuyla – öğrenci, memur, hizmetli, yönetici ve öğretim görevlileriyle üniversitede yaptığım çok sayıdaki deneylerin tümü bu savı desteklemektedir.
Düşük beceri seviyesine sahip olanları analiz ederken bu gruptaki aptalların oranı beklediğimden daha yüksek çıktı (birinci yasaya kanıt). Bunu sosyal faktörlere bağladım: yoksulluk, eğitimsizlik ve imkan kısıtlılığı… Ancak aynı oranları sosyal basamaklar yükseldikçe de tespit ettim – “beyaz yakalılar” ve üniversite öğrencileri. Asıl çarpıcı olan bu oranları mesleki yetkinliğe sahip topluluklarda da gözlemem oldu – küçük bir taşra üniversitesi ile büyük ve prestij sahibi üniversiteler arasında pek fark yoktu.
O kadar şaşırmıştım ki dünyanın sosyal elitini – Nobel ödülü sahipleri ile de deneyi tekrarlamaya karar verdim. Sonuçlar doğanın süper gücünü kanıtlar nitelikteydi: Aynı aptallar oranı ödül sahipleri arasında da vardı.
İkinci yasanın içeriğini kabullenmek çok zor olsa da çok sayıdaki deney doğruluğunun demir kadar sağlam olduğunu kanıtlamaktadır. Sonuçlar gerçekten ürkütücü: Üst düzey bir toplulukta da olsanız, hayatınızın birkaç yılını ilkel aborjinler arasında da geçirmeye karar verseniz her zaman ve her yerde beklentilerinizin üzerinde sayıda aptalla karşı karşıya kalacaksınız…””

Üçüncü İlke: Aptal, davranış ve hareketleri, başka bir insan ya da bir grup insana zarar ve kayıplar verdiren insandır. Bunun yanında aynı davranış ve hareketleri kendisine bir yarar sağlamadığı gibi genellikle bunlardan kendisi de zarar görmektedir. 

Üçüncü yasa tüm insanların dört gruba ayrıldığını varsaymaktadır: Akıllılar (A), cahiller (C), haydutlar (H) ve aptallar (B).
Peter kendisine zarar veren ancak John’a fayda sağlayan bir şey yaparsa, Peter C kategorisindedir. Peter hem kendisine hem de John’a fayda sağlayan bir davranışta bulunursa, A kategorisindedir. Peter kendisine fayda ama John’a zarar veren bir davranışta bulunursa bulunduğu kategori H olacaktır. Üç kategorinin de olumsuz alanlarında yer aldığında Peter B kategorisinde yer alır.
Formal ya da informal yetkilere sahip aptalların çevrelerine ne tür yıkıcı zararlar verebileceklerini kestirebilmek bazen zor olabilir. Ancak bir aptalı tehlikeli yapan asıl şeyin ne olduğu sorusu, üzerinde düşünmeye değer.
İlk olarak aptalların tehlikeli olmalarının kaynağı, aklı başında olanların, onların akıldışı davranışlarının mantığını kavrayamama ve kabullenememelerindedir. Akıllı bir insan haydut’un davranışının mantığını anlayabilir çünkü bu davranış son derece rasyoneldir- haydut daha fazla şeye sahip olmak ister ama bunlara sahip olabilecek akla sahip değildir. Bu anlamda haydut öngörülebilirdir, ona karşı önlemler alınabilir.
Aptalın davranışları ise öngörülemezdir. Nedensiz, amaçsız, plansız zarar verebilir ve bunu en beklenmedik yer ve zamanda yapabilir. Akıllı insan, aptalın ne zaman nasıl vuracağını tahmin etme becerisine sahip değildir. Bu nedenle aptalın darbesi genellikle şaşırtıcı bir sürpriz olur. Rasyonel bir yapısı olmadığı için de önlem alma şansı bulunmamaktadır. Shiller’in ünlü sözü, böyle durumlar için söylenmiştir sanki : “Aptallığın karşısında tanrılar bile güçsüzdür”.

Dördüncü İlke: Aptal olmayanlar her zaman aptalların yıkıcı potansiyelini küçümserler:

Aptal olmayanlar neredeyse sürekli bir şeyi unuturlar: her yerde, her zaman ve her koşulda aptallarla işlerinin olması demek, gelecekte maliyeti yüksek hata yapma olasılığının yüksek olması demektir. Kategori C deki cahiller (üçüncü yasaya bakınız) genellikler aptallardan gelecek tehlikelerin farkında değillerdir ki bu anlaşılır bir durumdur. Garip olan, aptalların taşıdığı tehlikelerinin akıllılar ve haydutlar tarafından fark edilmemesidir. Aptalın yanında bunlar gevşemekte, savunma mekanizmaları zayıflamakta ve aptalın verebileceği kestirilemez zararlara karşı önlem almak üzere harekete geçmek yerine entelektüel üstünlüklerinin tadını çıkarmaktadırlar.
Aptalın sadece kendisine zarar verdiği inanışı yaygındır. Hayır. Aptalları güçsüz cahillerle karıştırmayın. Kendi yararınıza kullanabileceğiniz düşüncesiyle aptallarla asla işbirliği yapmayın. Bunu yapmanız, aptallığın doğasını anlamamanızdandır. Aptala kendi elinizle coşması ve geri dönülemez zararlar vermesi için alan yaratmış olursunuz.

Beşinci İlke: Aptal en tehlikeli insan türüdür: 

Aptal hayduttan daha tehlikelidir. Haydutun hareketlerinin sonucu arzu edilen şeylerin el değiştirmesidir. Bütün olarak toplumun/topluluğun bu sonuçtan çok etkilendiğini söylemek zor. Eğer toplumda/toplulukta bunların sayısı fazla ise, sadece sessizce çürümekte ama büyük yıkımlar olmamaktadır.

Ancak sahneye aptallar çıktığında resim tamamen değişmektedir. Hiç kimseye yararı olmayan büyük zararlara imza atarlar…

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx


Carlo Maria Cipolla, (1922-2000) ekonomi tarihi konusundaki çalışmalarıyla ünlenmiş İtalyan iktisatçısıdır. Ama asıl ününü ekonomi ve sosyal alanda yazmış olduğu mizah denemeleriyle kazanmıştır.

Cipolla, İtalya’daki iktisat eğitiminden sonra Sorbonne ve Londra İktisat okulunda eğitimine devam etmiştir. ABD’de ve dünyanın birçok ülkesinde ekonomi dersleri vermiştir.

Birleşik Krallık Tarih Topluluğu ve Akademisi üyesi, İtalyan Akademi üyesi, Amerikan Sanat ve Bilim Akademisi ve Amerikan Felsefe Topluluğu üyesidir. İktisat tarihine katkıları birçok kez önemli uluslararası ödüllerle takdir edilmiştir.

En bilinen eseri, bir denemeler derlemesi olan Allegro ma non troppo ("Mutlu ama o kadar da değil").

Derlemedeki birinci deneme, 1976 yılında yazılan “İnsan Aptallığının İlkeleri”dir.
Bu denemede aptallığın çelişkili doğası incelenmektedir. Aptalların oluşturduğu grubu Cipolla, herhangi bir mafyatik ya da ekonomik çıkar grubundan çok daha güçlü bir grup olarak nitelendirmektedir. Cipolla’ya göre kuralların olmaması ya da işlememesi ve liderliğin olmaması durumlarında bu grup kendi arasında inanılmaz bir koordinasyon sağlamakta ve etkili olmaktadır.  

Cipolla, insanları kendilerine/başkalarına sağladıkları yarar/zarara göre dörde ayırmaktadır: Akıllılar: Kendilerine ve başkalarına yarar sağlarlar. Haydutlar: Kendilerine yarar, başkalarına zarar sağlarlar. Salaklar: Başkalarına yarar kendilerine zarar sağlarlar. Aptallar: Hem kendilerine hem de başkalarına zarar verirler.

Cipolla’ya göre aptallığın 5 temel ilkesi şunlardır:

1. Her zaman ve kaçınılmaz olarak her birimiz çevremizde bulunan aptalların sayısını küçümsemekte; doğru kestirememektedir.
2. Birisinin aptal olma olasılığı başka hiçbir özelliği ile ilişkili değildir. (Soy, sop, eğitim düzeyi v.b.)
3. Aptal, başkalarına zarar verdiği gibi, kendisine de doğrudan ya da dolaylı olarak zarar verir ve en kötüsü de bunun farkında bile olmaz.
4. Aptal olmayanlar her zaman aptalların zarar verme potansiyellerini küçümserler; aptallarla iletişimin ve iş yapmanın zorunlu olarak zamandan, mekândan koşullardan bağımsız olarak kendilerine çok pahalıya mal olduğunu unuturlar.

5. Cipolla’ya göre aptal, mevcut olanlar arasında en tehlikeli insan tipidir.