Her zaman, sıklıkla, bazen herkes bir seçimle karşı
karşıyadır.
Seçeneklerin sayısı genellikle çok fazla değildir: Evet ya
da Hayır; İleri ya da Geri; Sağa ya da Sola’dır.
Bu tür seçimler karşısında kalırız çoğunlukla.
Seçimimizi yaparken ihtiyaç duyduğumuz şey sadece birkaç
kriterdir.
Örnek birkaç kriter şunlar olabilir:
1. Bu seçenek, dürüstçe bir seçenek midir?
Öncelikle kendimize karşı… Bunu seçersem (evet, ya da hayır
dersem) kendime ihanet etmiş olur muyum?
Bu kritere sahip olan kişiler hiçbir zaman taviz vermezler.
Hatta tavizin ne olduğunu bilmezler; onu anlayacak bir deneyimleri olmamıştır.
2. Bu seçenek adil midir?
Sadece kendimiz için değil, geri kalan herkes için de? Basit
insan kazandığında, diğer herkesin kaybedeceği biçimde kazanmaktadır. Adil ve bilge bir insan kaybettiğinde bile
diğer herkesin kazanacağı biçimde kaybetmektedir…
3. Bu seçenek şık (zarif) midir?
En önemli kriter budur. Açan ama kısa ömürlü olan kiraz çiçeği
zariftir. Gökkuşağı zariftir. En çok
çalışılan dans zariftir. İlk iki kritere
uygun olan ve bir tutam da süzülmüşlük içeren her şey şık ve zariftir.
Sorun hiçbir zaman seçimin kendisi değildir.