27 Ağustos 2012 Pazartesi

Bir Davetiye Geldi. Ya da Festival ve Öncesi...

Bozcaada'da geleneksel hale gelen 15. Bağ Bozumu Festivali'nin programı belli oldu(muş) ve yayınlandı.    Aşağıda okuyacaksınız. Benim dikkatimi çeken husus sizin dikkatinizi de çekecek mi? Ama önce okuyalım:


15.BOZCAADA KÜLTÜR SANAT VE BAĞBOZUMU FESTİVALİ - 07-08 EYLÜL 2012


PROĞRAM DETAYLAMA VE ORGANİZASYON KOMİTESİ:

1-Misafir Karşılama ve Konaklama Organizasyonu : Haydar OTAKLI, Arzu MERAL 
2-Kale İçi Oturma Düzeni Organizasyonu : Zahit BOZKURT,Osman DEMİRKOL,Faruk GÜZEL
3-Yemek Organizasyon : Cemil GEDİK, İlhan AYTEPE
4-Ürün Değerlendirme Jürisi : Gıda,Tarım ve Hayvancılık İlçe Müd. Mehmet KAVRUK
Bağcılar Koop.Bşk.Mustafa KIRLI, Bağcılar Koop.Üyesi Yakup KARABIYIK,Üzüm Üreticisi Prof.Dr.Necati İNCEOĞLU, Bel.Mec.Üyesi Alattin SALMAN, Üzüm Üreticisi Hasan GÜLER, Hüseyin DİNÇEL 
5-Üzüm Güzeli Jürisi : 18 Mart Ünv. Öğretim Görevlisi Mustafa DOĞAN, Seramikçi Tonguç KAYACIK, Pilot Recai SEVİNÇ, Meclis Üyesi Hüseyin TUNA, Osman UYSAL 
6-Festival Yazışmaları : Başkan Sekreteri Arzu AKDENİZ
Belediye Yazı İşl. Berna YURDUSEV

ÜRÜNLERİN YARIŞMAYA KABULÜ
Yarışmaya katılacak ürünler 5’er kg’lık sandıklar halinde Bağcılar Kooperatifi tarafından hazırlanacak üreticiye dağıtım Bağcılar Kooperatifi ve İlçe Tarım Müdürlüğünün işbirliği ile gerçekleşecektir. 
Her üretici aynı çeşit ürün için bir sandıkla yarışmaya katılacaktır. Farklı ürünler için birden fazla sandık ile yarışmaya katılabilirler. Yarışmaya katılacak ürünler şenlik günü 07.09.2012 Cuma günü saat:17.00’ye kadar Bağcılar Kooperatifine teslim edilecektir. Yarışmaya bağı olan üreticiler katılacaktır. 

ÜZÜM GÜZELİ YARIŞMASI MÜRACATLARI İÇİN İSTENİLEN BELGELER 
1-16-23 yaş arasında bekâr olmak 
2-Yarışmaya katılmak isteyen adaylar en geç 08.09.2012 Cumartesi günü saat:17.00’ye kadar Bozcaada Zabıta Amirliğine veya Başkan Sekreterliğine müracaata edebilirler. 
3-Adaylar yarışmaya istedikleri kıyafetlerle çıkabilirler. 

ÜZÜM GÜZELİ YARIŞMASI MÜRACATLARI İÇİN İSTENİLEN BELGELER 
1-Müracaat dilekçesi(adayın açık adresi ve telefon numarası)
2-Bir adet nüfus cüzdan fotokopisi
3-16-18 yaş arasında bulunanlardan velilerin izin belgesi 

YARIŞMADA VERİLECEK ÖDÜLLER 
ÜZÜM YARIŞMASI ÜZÜM GÜZELİ YARIŞMASI 
Üzüm Birincisi 900,00TL Üzüm Güzeli Birincisi 700,00TL
Üzüm İkincisi 800,00TL Üzüm Güzeli İkincisi 600,00TL
Üzüm Üçüncüsü 700,00TL Üzüm Güzeli Üçüncüsü 500,00TL
Ayrıca kişi ve kuruluşlarca çeşitli ödüller verilecektir. 

TÖREN YERİNİN HAZIRLANMASI 
Tören yerinin hazırlanması Belediye Başkanlığınca, ışıklandırma Belediye ve Tedaş işbirliği ile yapılacaktır. 

EMNİYET VE SAĞLIK TEDBİRLERİ 
Emniyet Tedbirleri İlçe Emniyet Amirliği, Sağlık Tedbirleri Sağlık Grup Başkanlığınca alınacaktır. 
NOT:07-08 Eylül 2012 Cuma ve Cumartesi geceleri saat:01.00’de Bozcaada’dan Yükyeri iskelesine sefer yapacaktır.

BU PROĞRAM İLGİLİLERE EMİR SAYIN HALKIMIZA DAVETİYE YERİNE GEÇERLİDİR.

FESTİVAL TERTİP KOMİTESİ

Dikkatinizi çekmiştir zannediyorum.

Ne ürün (üzüm kastediliyor!) ne de üzüm güzeli yarışmaları jurisinde bayan üye yok!

Tabi, adanın erkekleri üzümden de güzelden de anlarlar da; kadınlarının anlamadığını varsaymaları başlıbaşına bir anlayış kıtlığı olarak değerlendirilebilinir.

Seramik sanatçısı tamam, hadi onun yanında bir bağcı da tamam; ama onlarla birlikte bir pilot, bir turizm hocası ve bir nalbur'un oluşturduğu "hepsi erkek" jurinin "üzüm güzeli" seçimininin sonucunu şimdiden merak ediyorum doğrusu...




16 Ağustos 2012 Perşembe

Bir Kayıp Daha - Stefania Sarris

Bugün aldığımız bir habere göre dün İstanbul'da Stefania Sarris vefat etmiştir.

Ada eşrafından merhum Taki Sarris eşi, Niko ve Elenitsa'nın anneleri olan Stefania Sarris doksan yaşındaydı.

Merhumeye kabir huzuru, acılı ailesine sabır ve başsağlığı dileriz.

15 Ağustos 2012 Çarşamba

Bozcaada'nın Zenginliği

Hürriyet Gazetesinin yazarı Ege Cansen'i okur musunuz bilmem.

Ben severek okuyorum.

Fikirlerine katılın katılmayın, karmaşık gibi gelen  iktisat kavram ve kuramlarını yalın ve anlaşılır bir dille herkesin kavrayabileceği sadelikte anlatır. Çözüm önerilerini yazar. İlgi gösterdiği bir diğer konu da özellikle trafiktir. Bu konuda da rasyonel çözüm önerileri sunar.

Temmuz ayının son iki-üç haftasındaki üç yazısında Ege Cansen Birleşmiş Milletlerin Örgütünün "milletlerin zenginliği" raporunu yorumladı. Yorumun yanında temel iktisat kavramları ve aralarındaki ilişkilerle ilgili etkileyici tanımlamalar da yaptı. Yazıları okumanızı öneririm.

Ben de Ege Cansen'in yazılarından yola çıkarak, makro kavramları mikro düzeye indirip, "Bozcaada'nın Zenginlikleri"ni yorumlamaya çalışacağım.

Milletlerin üç zenginlik kaynağı bulunmaktadır: doğal zenginlikler, fiziksel zenginlikler (bina, yol, işletmeler gibi) ve nitelikli insangücü kaynağı.

Bozcaada'nın üç zenginlik kaynağının biri, bozulmamış doğası ve kıyıları, bağcılığa elverişli topraklarıdır.  İkinci zenginlik kaynağı bakımı yapılan bağlar, şarap işletmeleri, turizm işletmeleri ve altyapısıdır. Üçüncü zenginlik kaynağı ise insan gücüdür.

Bunlara kabaca bir göz attığımızda karşımıza şöyle bir ilişkiler yumağı çıkmaktadır:

Özellikle bağ alanlarının imara açılması (Kumkuyu, Tekirbahçe) birinci zenginlik kaynağından çalıp ikincisine (turizm işletmeleri) aktarma anlamını taşımaktadır. Böyle bir aktarma fiziksel zenginleşmeye yol açarken beraberinde inanılmaz bir rant oluşturmaktadır. Bu rant çoğunlukla bireysel bir ranttır.  O bölgelerde bağ ve arazisi olanların sağladığı bir rant.

Fiziksel kapasiteye katkı sağlayan bu aktarma, bireysel ranta "gözümüz yok" deyip göz yumsak bile şöyle bir zarara yol açmaktadır: Bozcaada'yı diğer "kıyı-güneş-plaj" yerlerinden farklı, özellikli ve avantajlı kılan şey bağlarıdır. Bunları imara açıp yok ettiğinizde, geriye "sezonu kısa bir ada" kalır. Yani tüm Kuzey Ege'de olduğu gibi; hatta geçiş güçlükleri nedeniyle tercih edilmeyen bir yer.

Bu durumda artık zedelenen şey ortak kamusal çıkardır. Bireysel rant ortak kamusal çıkara galip geldiğinde, rant sağlamış olanların rantı bir defalık ve sürdürülemez olur. Herkes ise "kaybeden" olur.

Akılcı çözüm nedir? Fiziksel kapasite artırımında, yani bina, tesis, yol yapımında bağ alanları dışında kalan alanları kullanmak. Adada bu alanlar da oldukça fazla - özellikle güney ve güneydoğu kıyılarında.  Ama Çayır'ın ve Ova'nın yapılaşmaya açılması, adanın birinci zenginlik kaynağının kurutulması anlamına gelmektedir.

Fiziksel kapasitenin doğal kaynaklarla desteklenerek arttırılması ile ilgili adada sevindirici bir gelişme bulunmaktadır: "üç büyükler"in yanında son yıllarda üç yeni şarap üretim tesisi kuruldu.  Bağcılığı destekleyecek ve fiziksel kapasite artışına da yol açacak üzüm suyu ve şıra, pekmez, pestil üretim tesisleri ile bu alanda  Bozcaada'nın zenginleşmesi için yatırımcılarını beklemektedir.

Fiziksel kapasitenin büyük, belki de yarısından fazlasını oluşturmaya başlayan turizm işletmelerinin vizyonsuz, plansız ve standartsız büyümesi zenginlik kaynağı olmaktan çıkıp "atıl yatırıma" dönüşmesi riskini taşımaktadır. "Fazla zenginlik baş ağrıtır" düsturunu haklı çıkarma yolunda hızla ilerlemektedir. Bu konuya zaman zaman değinildiği için ayrıntıya girmeyeceğim.

Üçüncü "Bozcaada Zenginliği" hemen göze çarpmayan ancak en sorunlu alanlardan biridir: nitelikli insan gücü kaynağı. Ege Cansen'in de makalelerinde tartıştığı üzere insan gücünün niteliği asıl katma değeri   yaratan unsurdur.  Gelişmiş ülkeler ile gelişmemiş ülkeler arasındaki temel fark budur.

Bozcaada'ya dönersek, bağcılığı bir meslek olarak yapanların sayısının giderek azaldığını ve genç yetişkinlerin ilgi alanına artık pek girmediğini söyleyebiliriz. Bu işi "mektepli" olarak yapan kimse yok. Bağcılık sektörü açısından bu çok vahim bir durumdur. Aynı şeyi şarapçılık ve turizm sektörleri için de söylemek mümkün.

Turizm sektöründe birkaç işletme dışında (200 içinde birkaç-yok demektir) ilgili turizm alanında eğitim almış, istihdamda sürekliliği sağlayan işletme bulunmamaktadır.  Bu birkaç işletmenin başarılarına bakıp diğerleri ile karşılaştırdığınızda, aradaki çarpıcı farkı çıplak gözle bile görmek mümkün. "Ucuz iş gücü ekonomik iş gücü değildir."

Bozcaada'daki insan gücünün niteliklerinin gelişmesi/geliştirilmesi en başta Bozcaada'da yaşayan tüm adalıların olduğu gibi, STK'lar ile kamu kurum ve kuruluşlarının ilgi ve kaygı alanında olmalıdır.  Bu nitelikleri geliştirmek için özellikle ikincisi ve üçüncüsünün elinde pek çok enstrüman bulunmaktadır ve kullanma cesareti gösterebilecekleri beklemektedir.

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Bozcaada Nefes Aldı

Bir süredir devam eden aşırı sıcaklar tüm yurdu olduğu gibi Bozcaada'yı bile etkisi altına almıştı.

Poyraz bile serin esmiyordu.

Dün sabah erken saatlerinde kuzey batıdan gelen fırtına ile başlayan sağnak yağmur  etkili oldu.

Bozcaada meteoroloji istasyonunun verilerine göre metre kareye 34 litre yağış alan ada bir anda serinledi.

Sabah yağmur ile birlikte bir ara 18 dereceye düşen ısı üç saat süren yağmur sonrası mevsimin normal derecelerine tekrar ulaştı.

Kuzey batıdan gelip Kazdağlarına geçen bulutların Bozcaada'nın üstünden geçişi muhteşemdi.

7 Ağustos 2012 Salı

"İŞ BİLMEZLİĞİN BU KADARI"

Yukarıdaki başlık bu blog yazarına ait değil.

Sabah Gazetesi'nden Sayın Yüksel Aytuğ'a ait.  Ege gezisi  izlenimlerini anlattığı makalesinin Bozcaada ile ilgili bölümü:

(Yazının tamamı için: http://www.sabah.com.tr/Gunaydin/Yazarlar/aytug/2012/08/07/kalbim-egede-kaldi)

İlk defa adaya gelen, "dışarıdan bir göz"ün gördükleri...

Birlikte okuyalım:

Bozcaada'ya neden 'büyülü ada' denildiğini ... 'yerinde' öğrendim. İnsanı içine alan, ruhunu gönüllüce hapseden bir büyüsü var adanın gerçekten de. Ama her yerini gezip görmeye, tadını çıkarmaya günübirlik tur yetmiyor. Ana karaya yani Geyikli'ye son feribotun 19.00'da olduğunu öğrenince, beynimden vurulmuşa döndüm. Çünkü adanın Batı Burnu'nda rüzgar güllerinin eşlik ettiği o eşsiz gün batımını izleyemeyecektim. 
Yani iş bilmezliğin, adam sendeceliğin bu kadarı olur.
Yazın tam ortasında, adaya günübirlik turistlerin akın ettiği günlerde, 19.00'da son feribot olur mu? Koy geceyarısına bir sefer; millet gelsin, gönlünce adayı dolaşsın, günbatımının keyfini çıkarsın, restoranlarda, kafelerde keyifle vakit geçirip esnafa para kazandırsın, sonra da yaşadığı bu eşsiz güzellikleri konu komşuya anlatmak için evine dönsün. Yok, olmaz... Çünkü bizde 'rasyonel turistik organizasyon mantığı' kuantum fiziğinden daha zor öğrenilir!
Mantık dedim de... Bozcaada iskelesinde elimize bir broşür tutuşturdular. Adanın koylarını dolaştıran bir tekne turu... Peki şirketin ismi ne dersiniz? Titanik... YÜKSEL AYTUĞ / SABAH YAZARI 

http://www.sabah.com.tr/Gunaydin/Yazarlar/aytug/2012/08/07/kalbim-egede-kaldi 


Aslında, mevcut haliyle, Bozcaada kocaman bir Titanik...

Buzdağına hızla yaklaşıyor...